Pakistan'da devletin düzenli işlemesi için gereken nerdeyse bütün kurumlar sosyal, ekonomik veya politik yolsuzluk virüsü tarafından zarar görmüştür. Bütün kurumların bozuk işlemesinin tek nedeni bütün ulusların haklarını alabileceği bir demokrasinin eksikliği veya yokluğudur. Maalesef Pakistan'ın ordu kurumu, Pakistan tarihinin büyük bir bölümünde insanların milyarlarının kaderine karar verme konumunda olduğundan ülkede demokrasi gelişemedi.

 

Medya devrimi ve yargı haysiyetinin geri verilmesinden --Müşerref rejiminin iki güzel hatası--dolayı askeri müdahale sıradan insanlar tarafından bile haklı görülmüyor ve Pencab'ın feodal sınıfı ve Sindh'in aşiretleri dışında hiç kimse Pakistan'ın ulusal çıkarlarında gerçek politik sürecin devam etmemesini kabul etmeye hazır değildir. Pakistan tarihinin yarısından fazla iktidarda olmasının bir sonucu olarak ordu kurumunun ekonomik imparatorluğu; Ayşe Siddiqa'nın "Ordu Anonim Şirketi" adındaki çok güzel çalışması tarafından açıklığa kavuştu.

 

Fiili olarak devlet ve hükümetin başı ve hukuken ordunun başı olan Müşerref'in öncülük ettiği askeri rejimin onun ikinci döneminin sonunda "fakirlerin topraklarına", "teminatlı kaliteli" hizmetler götürmedeki rolünün, onun Pakistan için zaruriliğinin sorgulanması için analiz edilmesi önemlidir.

 

Müşerref rejimine yönelik yapılan politik suçlamaların listesi aşağıdadır:

 

1) Rejim, öz saygının ve ulusal çıkarların bilinen insani standartlarına karşı, dünya kamuoyu tarafından petrol için bir talan savaşı olduğu ortaya çıkarılan ABD'nin teröre karşı savaşı için onunla ittifak yaptı.

 

2) Kiralanmış bir güvenlik gücü olarak rolünü haklılaştırmak için kendi topraklarındaki insanları "Taliban" olarak suçlayıp Pakistan-Afgan sınırının her iki yakasında masum Peştunları öldürmek için yüzlerce güvenlik personelinin hayatını feda etti.

 

3) Rejim, yargının itibarına meydan okudu ve direnenlere karşı güç, şantaj, baskı, tehdit ve dövmenin de olduğu insanlık dışı yöntemler kullandı.

 

4) Kitlelerin gizli öfkesine, sisteme ve ondan faydalananlara karşı isyanına yumuşak bir boşaltım sağlayan kalabalıkları kandırdı ve hayali vaatlerde bulundu.

 

5) ANP, JI, PTI ve iki kez hükümet ettiği dönemde PPP gibi politik rakiplerinden yüzlerce masum insanı öldüren Birleşik Kavim Hareketi'ni destekledi.

 

6) Vizyonsuzluğundan ve kabul görmeyen politikalarından dolayı askeri rejim, Pakistan'ın orta sınıfının bile Pakistan'da onurlu bir yaşam sürme şartlarını zorlaştıracak şekilde kurumları tahrip etti.

 

Bütün askeri rejimler halklarına yeni hediyeler getirirler. Hâlihazırdaki askeri rejimin hediyeleri de aynı zamanda, Zülfikar Ali Butto'nun seçilmiş hükümetini deviren, Kızıl Devrimi çevrelemek için SSCB'ye karşı Afganistan'daki ABD savaşı için ordu hizmeti öneren, kitlelerin sempatisini kazanmak için "İslamizasyon" sloganını kullanan, toplumu mezhepçi temellerde kutuplaştırmak için mezhepçi dini gruplar üreten, Sindh bölgesinde Pakistan Halk Partisi ile uğraşması için etnik bir parti olan Mahajir Qaumi Movement (şimdi adı Birleşik Kavim Hareketi olan Muhacir Kavim Hareketi)'ni kuran, politik olarak rejimini desteklemesi için kendisine bağlı İslami Cumhuriyet Birliği (IJI) partisini kuran ve rejimini güçlendirmeleri için dini grupları kullanan selefi General Ziya'nın hediyeleri kadar yıkıcıdırlar.

 

Müşerref aynı zamanda geçmişte kullanılan ölçüleri de izliyor fakat bunu yeni isimlerle ve yeni bir modayla yapıyor. Navaz Şerif hükümetini devirirken, ABD'nin Afganistan'daki sözde teröre karşı savaşına Pakistan ordusunun hizmetini önerirken, kitlelerin sempatisini kazanmak için "Pakistan birinci" sloganını kullanırken, toplumu ikiye bölmek için "Aydınlanmış ılımlılık" düşüncesini tasarlarken --radikaller ve ılımlılar-- aynı unsurlar, Pakistan'ın Peştun bölgesine faaliyetlerini genişlettiğinde geri tepen Afganistan'ı istikrarsızlaştırmak için Taliban'ı kullanma şeklindeki stratejik derinlikli politikayı yeniden yürürlüğe koyarken, PML(N) ile uğraşması için uyduruk PML(Q)'yi şekillendirirken ve rejimini meşrulaştırmak için dini grupları kullanırken bu ölçüleri takip etti.

 

Pakistan'ın ordu ve sivil kurumları hayatın her alanında Hindistan ile yarışmayı o kadar seviyorlar ki Hindistan'da Dr. Man Mohan Başbakan olduğunda onlarda eski bir bankacıyı başbakan olarak kiraladılar. Pakistan'ın yarışma duygusunu kaybettiği tek alan dünyadaki en geniş demokrasi olan Hindistan'ın gururlu statüsü ve bu statünün mantıklı sonucu olarak geleceğin muhtemel süper gücü olmasıdır.

 

30 yıldan daha fazla bir süre önceleri saygın bir ordu tarafından yönetilen ve şimdi genelkurmayın güçlü kurumlardan dolayı bir an bile hükmetmeyi düşünemeyeceği Hindistan ile Pakistan arasında mukayese yapılamaz.

 

Ordunun ilk ve son olarak paydos edeceği ve kendisini, hâlihazırda ülkenin politik meselelerine sık sık müdahale etmesinden dolayı onarılamaz bir itibar kaybına uğrayan mesleği ile sınırlayacağı zamandır.

 

 

 

Bu makale Ali Karakuş tarafından Dünya Bülteni için tercüme edilmiştir.