İran'ın devrimden sonraki ilk kadın bakanı olan, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Marzieh (Merziye) Vahid Dastjerdi 1235 gün süren bakanlığının ardından, cumhurbaşkanlığı seçimlerine yaklaşık 6 ay kala, Ahmedinejat tarafından görevinden alındı. Bakanın görevinden alınması bir hafta kadar önce hükümete bağlı İran gazetesinde eleştirilerle öngörülüyordu. Ancak Dastjerdi azledilmeden bir gün önce, Bakanlar Kurulu Sözcüsü, "Bakanımız hükümetimizin siyasetleri doğrultusunda görevine devam edecektir" şeklinde bir açıklama yapmıştı. Bu açıklamanın ardından bir gün bile geçmeden Dastjerdi'nin görevinin bir vekil tarafından yürütüleceği duyuruldu.

Birçok gözlemciye göre Dastjerdi iki sebepten dolayı Ahmedinejat'ın gözünden düşmüş bulunuyor. İlk sebep, son günlerde ilaç ithalatına döviz tahsis edilmediğini söyleyerek bir bakıma hükümetin döviz siyaseti aleyhine propaganda yapıyor olduğu. Ahmedinejat buna karşılık bir açıklama yaptı, ilaç için yeteri kadar döviz ayrıldığını dile getirerek bakanını tekzip etti. Dastjerdi yine de yeteri kadar döviz tahsis edilmiş olsaydı, ilaç alanında apaçık bir sıkıntı yaşanmıyor olacağı şeklindeki görüşünü dile getirmeyi sürdürdü.

Ahmedinejat hükümetleri döneminde azledilen 30. Bakan olan Dastjerdi'nin gözden düşmesinin asıl sebebi,  yardımcısı, aynı zamanda Tahran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı olarak görev yapan Bagır Laricani'yi görevden alması için maruz kaldığı baskıydı.

Hükümetin yayın organı sayılabilecek İran gazetesi birkaç gün önce Laricani'yi Sağlık Bakanlığı politikalarında asıl karar verici merci olarak göstererek eleştirmişti.

Bagır Laricani'nin yanı sıra, kardeşleri olan ünlü, nevzuhur değil oldum olası "muhafazakâr" Laricani ailesinin önemli kamusal simaları, İran Meclis Başkanı Ali Laricani ve İran Yargı Organı Başkanı Ayetullah Laricani'nin de Ahmedinejat'la yıldızlarının barışık olmadığı biliniyor. (İran siyasi yelpazesinden Ahmedinejat'ın muhafazakârlığı, Laricaniler'in çizgisine göre hatları belirsiz bir tür maslahatçılıkla şekillenen, son dönemlerde "reformist söylemli sağcılar" olarak da yorumlanan popülizmiyle ayrışıyor.) Bagır Laricani bir süre önce karşılaştıği baskılar üzerine Dastjerdi'ye bir mektup yazarak görevinden istifa etmiş, ancak Dastjerdi bu istifayı onaylamadığı gibi,  resmi bir açıklama yaparak Sağlık Bakanlığı'nda son yıllarda gösterilen başarılarda Laricani'nin üstlendiği rolü övgüyle anlatmıştı.

Ahmedinejat'ın Laricani kardeşlerin hepsiyle de sorunlar yaşadığı biliniyor. Meclis Başkanı Laricani, meclise sunduğu birçok tasarının reddinde etkin rol oynadığı için Ahmedinejat'ı rahatsız ederken, Ayetullah Sadık Laricani ise hükümete yakın çevre ve kurumlar tarafından Yargı Organı Başkanı olarak Ahmedinejat aleyhine bir tavır izlemekle suçlanıyordu. Cumhurbaşkanlığı basın danışmanının Rehber'e hakaretten hapse atılması ve bu konudaki bütün ısrarına karşılık Ahmedinejat'ın danışmanını hapishanede ziyaret talebinin onaylamaması, aralarındaki ihtilafın daha da artmasında etkili oldu.

***   *   ***

İran'da devrimden sonra en az 15 yıl bir kadının bakan olarak atanabilmesi konusu tartışma gündeminde yer tuttu. Reformist cumhurbaşkanı Hatemi, Masume Ebtekar'ı  "Çevre ve Enerji" alanlarında yardımcısı olarak atadığında, muhafazakarlar tarafından eleştirilere maruz kalmıştı. Ebtekar ünvanı ne olursa olsun, bir bakan gibi çalıştı ve "kadın bakan" konusundaki geleneksel fıkha dayalı yargıların tartışılıp aşılmasında rol oynadı. Açtığı yolda ilk kadın bakanı atamak ise "muhafazakâr" Ahmedinejat hükümetine nasip oldu.

İran'ın ilk kadın bakanı ünvanına sahip Marziye Vahid Dastjerdi 1959 doğumlu bir tıp profesörü.  Devrimden 3 yıl önce, 16 yaşında başladığı Tahran Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde devrimden sonra kadın-doğum uzmanı olarak görev üstlenen Dastjerdi'nin eşi de doktor. Tahran'ın güney kesimlerinde, şehrin en yoksul semtlerinden biri olan Hak-ı Sefid'te gönüllü olarak çalıştığı yılları takiben Dastjerdi, 4. ve 5. Meclis'te milletvekili olarak bulundu. Genel olarak muhafazakâr kanattan bir siyasetçi olarak tanınıyor. Öğrencilik yıllarında çalışkan bir öğrenci olmasının yanında rejim aleyhtarı faaliyetlerden de geri kalmayışıyla da hatırlanıyor. Kardeşi Hamit Dastjerdi, uzun yıllar Abdulkerim Suruş'un çevresinde bulundu ve Suruş'un  "Kabz ve Bast-ı Şeriat" isimli eserinin bir bölümüne bir yazıyla da katıldı. Bununla birlikte 2000'li yıllarda geleneksel İslam tefekküründen saptığını düşündüğü Suruş'la yollarını ayırdı.

Rafsancani politikalarının en keskin muhaliflerinden biri olarak tanınan Dastjerdi, milletvekilliği yıllarında kamusal alanda kadın-erkek ayrımını pekiştirecek önerileriyle gündeme geldi önce.  5. Meclis'te ise kadınların kamusal alanda daha aktif olmasına ve İran nüfusunun artmasına karşı tedbirler alınması yönünde talepleriyle hatırlanıyor.  Hesapsız kitapsız ithalata karşı, yerli üretimi teşvikten yana tavrıyla biliniyor.

***   *   ***

Marzieh Vahid Dastjardi, genel olarak icraatlarını muhafazakâr kadınlara bakışım içinde alımladığım bir siyasetçi. Bakanlığını daha önce reformistlerin açtığı –kendi bulunduğu platformlarda yadsınmış- alana borçlu olduğunu düşünürüm. İran siyasetinde "muhafazakâr" olarak adlandırılan ve elbette son ihtilafların da gösterdiği gibi tek blok halinde algılanmaması gereken kesimlerde faaliyet gösteren kadınlar üzerine geçen yıllar içinde edinmiş olduğum bir izlenim var. Birkaç örnek vereyim.

Siyasetle de aktif olarak ilgilenen muhafazakâr bir gazeteci tanıdığım, mevcut sistem içinde kadın meselelerini ayrıca gündeme getiren kurum ve kişilere, özellikle de aktivistlere topyekun "feminist" nitelemesiyle karşı çıkıyor ve "Rehberimiz kadınlar için ne gerekiyorsa açıklıyor zaman zaman, bu itirazlara, taleplere ne gerek var?" diyordu.

Muhafazakâr kadınların 2000'lerin başlarında yapılan meclis seçimlerinde muhafazakârların çoğunluğu elde etmesi üzerine yaptığı bir eylem de dikkat çekiciydi: Siyah çarşaflı kadınlar İran Meclis binası önünde toplandılar ve meclisten, kötü hicaplı kadınlarla mücadele edilmesi talebinde bulundular. Kötü hicaplı kadınlara işte o egemenlikçi, kibirli ve mesafe koyan üslupla yaklaşılmasının geçen yıllar içinde kötü hicaplı kadın oranının düşmesi sonucunu verdiği hiç söylenemez.

Ayrıca kadın meseleleri alanında konuşmayı sürdüren muhafazakâr kadınların hemcinslerini ev hayatına çağıran açıklamalarını da pratikle bağlantıları itibarıyla samimiyetsiz bulmuşumdur. Kimi kadınların, kendi yaşadıkları tecrübeleri paranteze alarak, hiç de "ev"e dahil sayılamayacak bir kürsüden hemcinslerine bu şekilde ahkâm kesmesi oldum olası itici gelmiştir bana.  2008'de Tahran'da gerçekleşen Uluslarası Müslüman Entelektüel Kadınlar Zirvesi dahilinde yapılan sunumlar bu açıdan ilginçtir. Türkiye'den davetli bir kaç arkadaşımı, özellikle de sevgili Ümit Meriç'i ziyaretlerim sırasında izleme fırsatı bulduğum zirvenin söylemi, başlığını yadsıyor ve kadının düşünsel/eylemsel ufkunu ev/aile sınırlarına gönderiyordu. –Bu sunumların Ümit Meriç tarafından da yadırgandığını hatırlıyorum.-

Olabilir,  "eve dönüş" söylemini tazelenen ayrıntılarla birlikte samimiyetle savunabilir de insanlar, kendilerine göre haklı sebeplerle. Ancak bana burada tutarsız görünen yine de kimi kadınların hemcinslerine, özel tecrübe ve mizaçları hiç hesaba katmaksızın toptancı bir yaklaşımla ev sınırlarını işaret ederken, kamusal bir kürsüde konuşma imtiyazından hiç da vazgeçmiyor oluşlarıydı.

***   *  ***

İktidar sahibi olmak dava sahibi kişinin en büyük sınavı olsa gerek. Dastjerdi'nın şaşırtması, muhafazakâr siyaset ve siyasetçiler konusunda kendi oturmuş (kısmen de kemikleşmiş) yargılarımı gözden geçirmemi gerektirecek ölçekte ilginç bir tecrübe.  Yukarıda aktardığım istifa sürecinin iktidar dengelerinin muhafazası dışında heyecan uyandıracak bir tavır gözlemleyemez olduğum İran siyaset sahnesini bir hayli hareketlendirdiğini söylemek olası. Bir gazete, "Kabinenin tek 'erkek' bakanı!" şeklinde bir manşetle duyurdu, Dastjerdi'nin ilaç ambargosunun oluşturduğu sıkıntılara dayanan direnişini ve bu nedenle de azlini. Bu cümlede   "erkek" göndermesi, kat kat ironik bir anlam ifade ediyor olsa gerek; İran medyasının "eril" diye adlandırılamayacak dilini bildiğim kadarıyla. Söz konusu olan güçlükle bakanlık bahşedilmiş bir kadının zor zamanda gösterdiği tavrı, bunca yıl içinde nice erkek bakanın göstermekten uzak duruyor olması/olmuşluğu. Dastjerdi sadece ilaç konusundaki ısrarıyla değil, başarılı bir iş arkadaşının,  Bagır Laricani'nin haksızca görevinden alınmasını kabul etmediği için de azledildi. (Bu azlin hemen ardından Laricani de protesto için Tahran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı'ndan istifa etti.)

Hiçbir siyasal ve toplumsal blok aslında yekpare değil ve bir insanın savunduğu fikirler konusunda samimiyeti de büyük kayıplara mal olacak ahlaki seçim anlarında açığa çıkıyor Haysiyetine düşkünlük,  ilkelerine sadakat ve vefa, başka bir kategoride buluşturuyor her türlü siyasi çizgiden insanı. Bir blok adına, bir bloğun iktidar için değil de kendi ilkelerini korumak adına makamından olmayı göze alan kişi, hangi siyasal çizgide olursa olsun, saygıya değer geliyor bana.