Başından sonuna kadar önceki rejimin isimlerinin yargılanması bütün Mısır'ı hafife alan bir komediydi. Suçlamaların, göstericilerin öldürülmesi konusuna sıkıştırılması, devrimi ve devrime götüren sebepleri görmezden gelmektir.
Zira Mısır'ın ve Mısırlıların Hüsnü Mübarek'le sorunu devrimi getiren göstericilerin öldürülmesinde temsil edilmemektedir ve göstericilerin öldürülmesi devrimin sebebi değildir.
Otuz yıllık yönetimi boyunca Hüsnü Mübarek, Mısır'ı sadece fakirleştirmedi, konumunu ve nüfuzunu da vurdu, Batı'nın ve Siyonist oluşumun rehini kıldı. Mısırlılar, bu yolsuz rejimin kurbanlarıydı. Mısır, rolü ve nüfuzu itibarıyla da bu rejimin kurbanıydı. Bütün bu hususlar mahkemede yer almadı. Göstericilerin öldürülmesi suçuyla alakalı bir bölüm dışında başka bir şey duymadık. Fakirliği doğuran, Mısır'ı ve Mısırlıları helak eden iktidar ve servetin koalisyonu nerede? Mısır'ı ABD'nin ve Siyonist oluşumun rehini kılan dış politika nerede? Bu perişan dönemde Mısır'ın ortadan kaybolan bölgesel rolü nerede? Düşman devletle yapılan ünlü doğalgaz anlaşması nerede?
Bütün bu noktaların görmezden gelinmesi, devrimin henüz tamamlanmadığını, Askeri Konsey'in bu mahkemeyle ve bu kararlarla Mısırlıların hiçbir şekilde güvenini alamayacağı mesajı verdiğini gösteriyor. Hatta olup bitenler Mısır'ın ikinci tur seçimlerde iradesine şaibe karıştırmakta kendini gösterecek bir başka durum karşısına koyuyor bizi. Elimizde Ahmed Şefik'in önceki rejimin devamı olarak seçimleri kazanamayacağından emin olma genişliğimiz bulunmuyor. Güvenlik organlarını yolsuzluğa bulaşmaktan, hırsızları koruyup insanlara işkence etmekten ve bazılarını işkence altında öldürmekten beraat ettirme girişimi içinde yardımcıları aklanırken İçişleri Bakanı Habib el Adli'ye müebbet vermenin ne kıymeti var?
Mahkeme başkanı, Mısırlıların hislerini okşayan bir kalıba dökülmüş uzun metne rağmen ilkokul öğrencisinin utanacağı bir dille yordu bizleri. Belki de Adli'nin yardımcıları ve başkanın oğullarının beraatine götüren sonucu gizlemek için yaptı bunu. Mahkeme başkanı, Mübarek'in iki oğlundan Mısırlıların cebinden, alın terlerinden ve sıkıntılarından çaldıkları paraları iade etmelerini istemedi. Ne doğalgaz anlaşması belirtildi ne de yüzlerce yolsuzluk hikâyesi. İki değerli oğul beraat etti. Sanki içlerinden hiçbiri Mısırlılara karşı tek bir cinayet işlemedi ve şu ana kadar devrimci aktivistler ve liderleri dışında hiç kimsenin değinmediği küçük bir grup için milyarlar toplama karşılığında Mısırlıların ezici çoğunluğunu fakirleştiren yolsuzluk serisine katılmadı.
Bu, bir ümitsizlik çağrısı değildir. Firavun'u sanık kafesine aşağılanmış şekilde koyan bu büyük devrim, bütün ölçülerde büyük bir devrimdir. Sonuçlar, verilen kurbanlarla aynı boyutta olmadı. Bunun içeride ve dışarıda değişen birçok sebebi var. Askeri Konsey'in temsil ettiği içerisi, Mübarek'in otuz yıllık yönetimi boyunca yolsuzluklardan uzak olmadı. Arap ve Batılı müdahalelerle temsil edilen dışarısının hedefi ise devrimin Arap bölgesi üzerindeki sonuçlarını hafifletmekti. Her halükarda devrim sürmeli, bugün siyasi güçler devrimin vurulmasına katkıda bulunmakta, Şefik'e seçimleri kazanma fırsatı vermekte ve seçimlere şaibe karıştırılmasını kolaylaştırmaktadırlar. Bugün Mısırlılar, açık bir gerçek karşısındadırlar. Devrimleri henüz tamamlanmadı ve dışarıdan destekli bu iç yolsuzluk manzumesine karşı durma işleminin tamamlanması gerekli.
Mısırlılara devrimlerini tamamlamaları için ne yapmaları gerektiğini söyleyecek değiliz. Büyük bir zalime karşı galip gelen ve hapse tıkayan büyük bir halkın üzüntüyle izlediğimiz bu komedi tiyatrosunu kabul etmeyeceğinden, devrimini tamamlama yolunu bulacağından eminiz. İhvan, devrim sürecinin tamamlanması için yeterli garantiler sundu ancak bazıları onları dinlemek istemiyor, rızalarını kazanmaları için marjinalliği kabul etmelerini talep ediyorlar.