Moskova'da Almanya'nın Ebert fonunun organize ettiği sosyolojik araştırma sonuçları açıklandı. Araştırma son yirmi yıl içerisinde Rusya'da yapılan reform çalışmaları hakkındaydı. Rapor içerisinde Rusya içerisinde etnik kimlikler hakkında da bilgilere yer veriliyor. Bu konu uzmanlar tarafından endişe ile karşılanıyor. Rapora göre ankete katılan vatandaşların yüzde 40'ı etnik çıkarlarını koruma adına şiddete başvurmaya hazır.

Manej meydanında yaşanan olaylar sonrasında ülkede milli yakınlaşma konusunda sıkıntı olduğu bilinmekte. Bu konu işin aslından haberdar olmayan bilgisiz insanlar tarafından yazılıp çiziliyor. Manej sonrasında ortaya atılan tahminlerin birçoğu önemini kaybetti. Rus aşırı milliyetçiliği sevimsiz yüzünü göstermiş oldu. Bu aynı zamanda son 20 yıl içerisinde yaşanan milli gelişmelerin sonucunda ortaya çıkmıştı. Dağıstan, Tataristan, Yakutistan gibi bölgelerde yaşanan milliyetçilik ve Rusya vatandaşlık bilincinin yok olması Ruslar üzerinde de etkili oldu. Önceden Ruslar çoğunlukta olduğu için vatandaşlık duygularını kaybetmemişti. Onlar milliyetçi akımlara gerek duymuyor ve devlete güveniyordu. Ruslar açısından en önemli kamu teşkilatı devletti. Ancak 20 yıl sonra insanlar güvenlerinin gerçeği yansıtmadığını anladı. Bundan sonra ise etnik kimlik konusu öncelikler içerisinde yer aldı ve buna inanan insanlar agresifleşti.

Vatandaşların barış ortamının oluşturulması için dikkatli olunması gerekiyor. Zaman zaman bilim adamları ve hukuk savunucuları bu konuda basın mensuplarını, emniyet birimlerini ve siyasileri uyarmaya çalıştı. Onlar yaşanan cinayetler sırasında milli kimliklerin açıklanmaması gerektiğini vurguluyorlardı. Ancak uyarıların dikkate alınmaması agresifliğin artması ile sonuçlandı.

Her türlü haberler- Putin'in Sviridov'un cenazesine katılması, Budanov'un asker gibi gömülmesi gibi- insanlar tarafından farklı biçimde algılandı. Ruslarla Kafkasya kökenli vatandaşlar arasındaki çatışma Kafkasya'da değil Rusya'nın büyük şehirlerinde yaşanıyor. Kafkasya'da yaşananlar ise birçok insanı ilgilendirmiyor. Bununla beraber SSCB sonrasında doğan Kafkasyalı gençler "halkların birliği" düşüncesi hakkında fikir sahibi değiller. Dolayısıyla da kurtların örneğinde olduğu gibi çeştili etnik gruplar da yaşam savaşı veriyor.

Bu konunun üzerine gidilen ve sistemli çalışmaların yapılmaya çalışıldığı tek bölge Çeçenistan. Ancak orada da "Çeçen" olma duygusu her türlü değerin üzerinde tutuluyor. Kafkasya gençleri milli kimlikten ziyade dini kimlik üzerinde duruyorlar. İnsanlar zamanla radikalleşiyor. Kafkasya dağlarından "dağ ahlakı" ile şehirlere taşınan insanların da sayısı artıyor. Bu gibi insanlar köklerinden koparılıyor. Diğer insanlarla irtibat kurma zorundalar ve iletişim dili Rusça oluyor. Onların dilleri Rusça, ikamet ettikleri bölge büyük şehirler inançları ise radikal İslam... Dinlerinin kendi akıllarına uygun bir şekilde sorularına cevap derdiğini düşünüyorlar. Aslında bu dünya onlar açısından düşmanlıkların olduğu bir mekan.

Yalnız Dağıstan'da işsizler ordusuna her yıl 35 bin yeni üye "kaydoluyor". Bu insanlar Orta Rusya bölgesine taşınıyor. Burada ise çatışmaya götürecek sorunlar yaşanıyor. Çünkü daha önceden bulundukları dünya ve değerler farklılık arz ediyor.

Dağıstan halkı henüz yüzde 100 İslam dinine dönüş yapmadı. Azınlıkta bulunanlar Moskova penceresinden bakarak Kafkasya'nın da modernizasyon treni içerisinde olduğunu görmek istiyor. Herkes cami yetersizliğinden şikâyet ediyor. Ancak ilginçtir ki hiç kimse okul inşa edilmesi gerektiğini, öğretmenlerin bölgeye gönderilmesinin önemi hakkında açıklamalarda bulunmuyor.

Bilim adamları Kafkasya gençlerinin Rusya ile bağlarının bulunmadığına dair uyarılarda bulunmuştu. Bu uyarılar ikinci Çeçenistan savaşı sırasında da gündeme taşınıyordu. Şu anda ise gençler beklenen "düzeye ulaşmış durumda." Bizler ise hala kısa, orta ve uzun vadeli planlar üzerinde çalışıyoruz. Ulusal kanalların, Moskova reklam meydanlarının, havaalanlarının tamamında çok basit bir konunun anlatılması, insanların Rusya'da ikamet etmekten memnuniyet duymasının sağlanması gerekiyor.

Dünya Bülteni için Moskovskiye Novosti'den İbrahim Ali tarafından tercüme edilmiştir.