1999'daki genel seçimlerinden birkaç gün sonra Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli ile görüşen bir arkadaşım, "Devlet Bey, Kürtleri kışkırtacak söylem ve davranışlardan uzak durulması gerektiğini düşünüyor" demişti. "3 Mayıs Türkçüler Bayramı"nın "Milliyetçiler Bayramı" olarak anılmasını tercih eden, Türkiye'deki etnik kimliklerden "çiçek bahçesi" diye söz eden ve "ırka değil vatandaşlığa dayalı milliyetçilik" anlayışını savunan Bahçeli, bu konuda sağduyu sahibi bir siyasetçi olduğunu ispat etmiştir. 22 Temmuz'a giden yoldaki yüksek gerilimin tatsız hatırası bir yana; ben, Bahçeli liderliğindeki MHP'nin Meclis'te 'savaş' çıkarmaya hazırlandığını sanmıyorum. Demokratik Toplum Partisi ile sert tartışmalara girilmesi elbette kaçınılmazdır; fakat DTP'nin –istediği kadar "terör uzantısı" olarak görülsün- milyonlarca vatandaşımızın duygularını ve beklentilerini temsil ettiği gerçeği hep akılda tutularak, tartışmaları çatışma boyutuna çıkarmaktan imtina edileceğini umuyorum. Hatta, DTP'nin bazı isteklerinin makul karşılanacağını da umuyorum. Bu bir yana… MHP bir reaksiyon partisi olarak mı kalacak, yoksa kendine ait bir dava vazedecek mi? DSP-MHP-ANAP hükümetinin kurulması üzerine yazdığım bir yazıda, "MHP'nin hükümette Turancılık yapmasını, Kafkasya ve Orta Asya ile bütünleşme yolunda azami gayret sarf etmesini bekliyorum" demiştim. Ne yazık ki bu iş o zaman ihmal edildi. Turan illerinin Rusya-Çin eksenine kaymasına seyirci kalındı. Başta Araplar, Türkler, Farslar ve Kürtler olmak üzere bütün Müslüman halkların şu veya bu şekilde aynı çatı altında toplanmasını savunan ve Ortadoğu ile beraber Turan'la bütünleşmeye de hayati önem atfeden bir "İttihad-ı İslam"cı olarak, Meclis'teki yeni MHP Grubu'nu kendi davasına –Turancılık davasına- sahip çıkmaya davet ediyorum. Başörtüsü davasına da sahip çıkmalı MHP. O da kendi davası. 1999 seçimlerinde başörtüsü yasağı meselesini çözeceğini taahhüt etmişti. Bu işi DSP ile yapması mümkün değil idiyse de, AK Parti ile yapması mümkün. Hükümette temsil edilmesine de gerek yok. Meclis'e bir kanun teklifi getirip "Bu yasağı kaldıralım" desin, olsun bitsin. Sahi; başörtüsü konusunda inisiyatifin rejim düşmanlığı ile suçlanmasına ihtimal bulunmayan MHP'den gelmesi ne kadar harika olur, değil mi? Geleneksel MHP tabanının da benim gibi düşündüğüne eminim. Kaynak: Yeni Şafak