M.J.Rosenberg

Benjamin Netanyahu'nun bir problemi var. Obama yönetimi, yerleşim inşasının dondurulmasında ısrar ediyor ve böylesi taleplere direnen İsrail Başbakanı, Amerika'daki İsrail yanlısı cemaatten umduğu desteği göremiyor. Olağan olduğu üzere, bir Amerikan Başkanı İsrail'den herhangi bir talepte bulunduğunda, İsrail yanlısı (öncelikle Yahudi) örgütler, bir son versin ve vazgeçsin diye Başkana baskı yapması için Kongre'yi zorlar. Genelde işe yarar. Ancak bu kez değil.

O halde bir İsrail lideri ne yapar? Netanyahu denenmiş, gerçek bir stratejiyi yeniden diriltiyor: Obama'ya karşı popüler baskıyı harekete geçirmek amacıyla, İsrail işgalinin devamını hârikulade bulan Hıristiyan Köktencilerden yardım istiyor. Ancak bu taktiğin yakın gelecekte mucizevi bir faydası olmayacak Netanyahu'ya tıpkı bu numarayı oynadığı geçen seferki gibi.

Netanyahu'nun yerleşim meselesi hususunda, İsrail lobisine karşı sakat bir zeminde olduğu açık. Başkan'ın 13 Temmuz'da Yahudi liderlerle yaptığı toplantıda, yerleşim birimleri politikası hiçbir eleştiri almadı. Çok daha muhafazakar Yahudi gruplar bile dillerini tuttular. Tek istisnası, katılımcılardan birinin Başkan'dan politikasını değiştirmemesi fakat İsrail'le arasındaki farklılıkları mahrem tutmasını, İsrail ve Amerika arasında su sızmamasını istemesiydi. Obama, önceki yönetimlerin bu yaklaşımla bir başarı elde edemedikleri cevabını verdi. "Son sekiz yıldır, ABD ve İsrail arasından su sızmıyor ve hiçbir şey başarılamadı" dedi

Yahudi cemaatinin Netanyahu'yu savunmak için koşturmamasının çeşitli nedenleri var. Birincisi, Batı Şeria'daki yerleşimler için ABD'de çok fazla destek hiçbir zaman olmadı. AIPAC ve benzer şekilde diğer İsrail yanlısı lobilerin çoğu, yerleşimler lehinde bir duruş hiçbir zaman sergilemedi. J Street ve benim çalıştığım Israil Peace Forum gibi geleceği parlak İsrail yanlısı, barış yanlısı örgütler, yerleşimlere muhalefet etmekte ve Başkan'ın duruşunu desteklemektedirler.

Üstelik Netanyahu, Amerikan Yahudi cemaati arasında rağbet görmeyen bir kişidir. Önceki Başbakanlık deneyimi başarısızlıktı; rekor denecek kadar çabuk bir sürede makamından gönderildi. Ne ki bu kısa müddet zarfında bile Birleşik Devletleri husumete tahrik etti. Hatırlayın, Başbakan İzak Rabin'e suikast düzenlenmesinden yaklaşık bir yıl sonra bu makama gelmiş ve barış sürecini tersine çevirmek için hamle yapmıştı. Rabin'le ve de Oslo barış süreciyle olan ilişkisini aziz tutan Clinton ve Netanyahu arasındaki ilişkiler hızla kötüleşmeye doğru gitti ki şaşırtıcı değildir.

Soğumayı hisseden, Clinton'ın iltifatına mazhar olmanın Oslo'yu onaylamaktan geçtiğini bilen Netanyahu destek için Cumhuriyetçilere ve Hıristiyan Siyonistlere yöneldi. Netanyahu'nun sağcıları kucaklamasında bir maharet yok. Doğrusu, Monica Lewinsky krizi sırasında – Clinton'un artık bittiğine inanıyordu – Netanyahu'nun Temsilciler Meclisi sözcüsü Newt Gingrich'e skandalın müstehcen detayları hakkında şakalar yaptığı haberleri yayınlanmıştı.

Netanyahu, aynı zaman zarfında, sağcı Cumhuriyetçilere yanaşmaya başladı ve İsrail hükümeti Hıristiyan Siyonistlere kur yapma çabalarını yoğunlaştırdı. Köktenci Hıristiyanlar bunlar ve teolojileri, İsrail devletine sarsılmaz bir destek vermelerini emrediyor.

İsrail yanlısı Yahudilerin aksine, Hıristiyan Siyonistler İsrail yerleşimlerine çarpıcı bir destek vermekte ve iki devletli çözüme karşı çıkmaktadırlar. İsrail'in Filistinlilere muamelesi hakkında soru sormazlar. Netanyahu'nun doğal seçmenidirler; Netanyahu'nun damak tadına göre fazla güvercin duran Yahudi cemaatinden çok daha doğal seçmenidirler.

Beklenildiği üzere, Netanyahu bu hafta Washington'da tertiplenen Christians United For Israel (CUFI) konferansında günün adamıydı. Örgütün kurucusu Rahip John Hagee, İsrail'deki Netanyahu'ya uydu üzerinden konuşarak 50 milyon Hıristiyan'ın "İsrail'in, münasip gördüğü şekliyle yerleşimleri büyütmek ve geliştirme hakkını" desteklediklerini "ABD yönetiminin baskılarına boyun eğmemesini" söyledi.

Netanyahu minnet duygularını ifade etti ve şöyle dedi: "Bugün milyonlarca Hıristiyan İsrail'in yanında çünkü özgürlüğün tarafını tutuyorlar, milyonlarca Hıristiyan İsrail'in yanında çünkü hakikatin tarafını tutuyorlar, milyonlarca Hıristiyan İsrail'in yanında çünkü kutsal topraklarda gerçek barışı görmeyi istiyorlar." Netanyahu, Hagee ve İsrail Turizm Bakanı Stas Misezhnikov, her üç ayda bir konferans bağlantısı yaparak ittifaklarını sıkılaştırmanın planını yapıyorlar şimdi.

Sıfır toplamlı oyunun tüm özelliklerine sahip: Netanyahu ve diğer sağcı İsrailliler, Hıristiyan sağından kazandıkları desteğin, son yıllarda Amerikan liberallerinden kaybettikleri desteği telafi etmesini ümit ediyorlar.

Telafi etmeyecek. CUFI'nin Hıristiyan Siyonistleri, cumhuriyetçilerin çekirdeğidir. Oylarının sahibi -İsrail değil - Cumhuriyetçi parti olduğu için kimse alamaz. Sağcı Hıristiyanların, buna Siyonist Hıristiyanla da dâhil, Cumhuriyetçileri desteklemesinin sebebi kürtaj, eşcinsellik, vergiler ve diğer bir dizi muhafazakar meseledir. Ne oylarını veya bağışlarını hiçbir zaman alamayacak olan Demokratların ne de hem oylarını hem de bağışlarını alacak olan Cumhuriyetçilerin onlara kur yapmaya ihtiyacı var. Sesleri ayyuka çıkar ve örgütlüdürler ama Amerikan sağının bu altkümesi, bir ana siyasi oyuncu değildir.

İsrail meselesine gelince, bahse değer tek seçmen kitlesi Yahudi cemaatidir ve onlar, yerleşim meselesinde ve barış sürecinde, şimdiye kadar, Obama'ya destek verdiler – Netanyahu'ya değil. Çoğu Yahudi'nin Demokratlardan olmasına ve yüzde 78'inin McCain'e değil Obama'ya oy verdiğine bakınca, şarşıtıcı değildir bu.

Bu destek ayakta durduğu müddetçe, Arap-İsrail meselesinde Obama'nın eli serbest kalacaktır. Ve Başkanın popülaritesi yüksek olduğu müddetçe de bu destek ayakta kalacaktır. Şayet Obama'nın aldığı destek azalırsa – sağlık sistemi veya başka bir meseleden dolayı – Yahudi desteğinden de bir miktar eksilecek ve Yahudi cemaatini Obama'nın İsrail üzerindeki baskısını durdurma çabasına kaydetmek isteyen Netanyahu'ya gerekli aralığı verecektir.

Her hâlükarda, fark yaratacak olanlar Yahudi cemaatidir, Netanyahu'nun alâkasız köktenci Hıristiyan müttefikleri değil. Pek çok oyun hilesinde olduğu gibi, bu hileyi de boşa çıkarmak hayli kolaydır.

Dünya Bülteni için çeviren: M.Alpaslan Balcı