Taliban lideri Molla Akhtar Mansur’un bir Amerikan insansız hava aracı saldırısıyla ölümü, Afganistan ve Pakistan’daki çatışma ve entrikalara dair dinamiklerin dönüşümünü şiddetle vurgulamanın taşıdığı büyük önemin de ölümü anlamına geliyor.

Şimdiye kadar ABD hava saldırılarının yapıldığı alan, El Kaide savaşçılarının ve yabancı savaşçıların hedef alındığı, Veziristan’ın kuzeyindeki ve güneyindeki kuşaktı. Bu sefer ise yer, Taliban yönetimi Quetta Şura’nın üssünün bulunduğu varsayılan Belucistan’dı ve hedef de Taliban’ın kıdemli bir üyesiydi.

Dahası, söylendiği kadarıyla Molla Mansur; Pakistan istihbaratı ISI tarafından yetiştirilmişti ve Molla Ömer’in ölümünü takiben ortaya çıkan öfkeli mücadelede yönetimi devralması için onların adayı olarak görülüyordu.

Bu durum Pakistan ordusu ve ISI’deki grupların Taliban üzerinde ustaca kullandığı bir etki alanı oluşturuyordu ve Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani’yi selefi Hamid Karzai’nin İslamabad ile sürdürdüğü nefret politikasını tersine çevirmeye yönlendiriyordu. Bu durumun ne kadar güçlü bir etkiye sahip olduğu, Afgan liderin Pakistanlı siyasi liderlerle buluşmadan evvel Pakistan ordusunu ve ISI’yı ziyaret etmesinden anlaşılabilir. İsyancılar nezdinde gerçekten prestiji olan insanların onları müzakere masasına getirebileceği ümit ediliyordu. Ancak bu gerçekleşmediği gibi başkent Kabil’i de kapsayacak şekilde Afganistan’a yönelik bombalamalar ve saldırılar endişe verici seviyede arttı.

Başkan Gani son dönemlerde yüz seksen derecelik bir dönüş yaptı ve Pakistan’on içerisinde görece daha serbest şekilde dolaşan Afgan Talibanı’na karşı İslamabad’ın harekete geçmesini istedi. Pakistan ise Taliban’ın barış sürecine yönlendirilmesi gerektiği ve cezalandırıcı hareketlerin onları sadece yeraltına inmeye iteceği yönündeki duruşunu korudu. İslamabad ayrıca Amerikalıları da uygulanması gereken yolun bu olduğuna ikna etti; nitekim geçtiğimiz yıllarda Afgan Talibanı’nın yönetimine karşı çok nadir insansız hava aracı saldırısı mevcuttu.

Değişmiş görünen şey ise Molla Mansur’un, IŞİD ve Taliban’ın da içerisinde yer aldığı yeniden dirilen cihad dalgasına katılarak kendini Afganistan’da yeniden tesis eden El Kaide’ye gitgide artan yakınlığıydı. Bu durum El Kaide lideri Eymen el Zevahiri’yi Molla Mansur’a biat etmeye yönlendirmişti ve karşılığında Taliban liderinden işbirliği sözü gelmişti.

El Kaide ve IŞİD’in dahiliyeti ile Afganistan’da yükselişe geçen şiddet, bu yıl gerçekleştirmeyi planladığının aksine Başkan Obama’nın Afganistan’daki birliklerinin sayısını muhtemelen düşüremeyeceği anlamına geldi. ABD yönetiminde artık sert adımlar atmanın gerektiğine dair gitgide büyüyen bir his mevcut.

Amerikalılar, Molla Mansur’un ve onun grubunun müzakerelere yol açmayacağına, bunun yerine buna mani olacağına karar verdi. Washington’dan rapor edildiği kadarıyla Başkan Obama saldırı için bizzat yetki vermişti. John Kerry de “Mansur’un bize ve Afgan sivillere karşı yakın bir tehdit olduğunu uzun süredir söylüyoruz. Yapılan bu hareket, Afgan partnerlerimize çalışmaya devam edeceğimize dair tüm dünyaya verilen açık bir mesajdır” açıklamasını yaptı.  

Afgan İstihbarat Servisi NDS, Mansur’un ölümüne dair detayları Pakistanlılardan daha önce elde etmiş gibi görünüyor ABD Dışişleri Bakanı da İslamabad’ın saldırıdan önce bilgilendirilip bilgilendirilmediğine dair bir şey söylemeyi reddediyor. Bakan, ülkenin başbakanı Navaz Şerif ile görüşmüştü ancak bu görüşme Pazar sabahı; hava saldırısından sonraydı.

Pentagon ise Mansur’un Afganistan Hükümeti ve Taliban arasındaki barış ve uzlaşmanın sağlanmasında “bir engel” hâline gelmiş olduğuna ve Molla Ömer’in ölümünün akabinde Mansur’un liderliği almasından beri Taliban’ın, on binlerce Afgan sivilin ve güvenlik gücü mensubu ile birçok ABD ve Koalisyon personelinin ölümüyle sonuçlanan pek çok saldırı gerçekleştirdiğine vurgu yapmaya gayret etti.

Mansur’un ölümü, Afganistan’da büyüyen çatışmalar ve İslamabad’a yapılan teklifin başarısızlığı sebebiyle sert eleştirilere maruz kalan Başkan Gani’yi kuvvetlendirecek. Bu ölüm, Molla Mansur’un Pakistan ordusundaki ve istihbarat servisindeki dostlarına bir darbe olarak görülecek ve Taliban yönetimi için yeni bir zorlu mücadeleyi başlatacak. Aynı zamanda ABD de Başkan Obama’nın Amerikan müdahalesini bitirmeye ant içtiği Afganistan’a dair yeni, agresif bir politika uygulamaya girişecek.

Kaynak: The Independent
Dünya Bülteni için tercüme eden: Deniz Baran