Pazar sabahı, Mescid-i Aksâ’da namazı kıldıktan sonra, Şam Kapısı’ndan batıya doğru yürüdüm. Yeni Kapı’yı geçip, kavşaktan karşıya düz devam eden Şlomo HaMeleh Caddesi’ne yöneldim. Yaklaşık iki dakikalık bir yürüyüşün ardından, yolun düzleştiği noktada, tam karşımda ağaçlı ve sakin bir park vardı. Aslında park değildi burası; Kudüs’teki en büyük Müslüman mezarlığı Mamilla’daydım.
Mezarlığın ana yola bakan kapısından içeri girdim. Birkaç adım atınca karşıma gelen kubbeli bina, Alâuddîn Aydoğdu el Kubâkî’nin türbesi. Memlûklar döneminde Safed ve Halep valiliklerinde bulunan Kubâkî, görevden alındıktan sonra yerleştiği Kudüs’te 1289’da vefat etmiş. Son derece saygın ve dindar bir şahsiyet olduğundan, kabrinin üzerine daha sonra türbe inşa edilmiş. “Kubâkiyye Zaviyesi” olarak da anılan yapı, sur dışında Memlûklardan günümüze kalan tek eser.
Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ