Arap dünyasının en batı ucunda yer aldığı için, bizim Fas dediğimiz ülkeye Araplar “Mağrib” ismini vermiş. Mağrib, kelime manası itibariyle “güneşin battığı yer” demek. Fakat İslâm tarihinde sadece tek bir Mağrib yok. Bütün Kuzey Afrika’yı Mağrib olarak adlandıran klâsik dönem İslâm coğrafyacıları bugünkü Mısır ve Libya’ya “Mağrib el Ednâ” (Yakın Mağrib), Tunus ve Cezayir’e “Mağrib el Evsat” (Orta Mağrib), Fas ve Moritanya’ya da “Mağrib el Aksâ” (Uzak Mağrib) demişler. Modern dönemde ülkeler teker teker kurulup bağımsızlıklarını ilân ettiğinde, bu isimlendirmeler unutulmuş, yerlerine ulus devlet isimleri gelmiş. Fas da bizim dilimizde Mağrib’in özel adı olmuş.

Batı dillerinde Fas, yine Arapça Mağrib kökünden gelen kelimelerle temsil ediliyor: Morocco (İngilizce), Maroc (Fransızca), Marokko (Almanca), Marrocos (Portekizce), Marruecos (İspanyolca)…
Bizim, bütün dünyanın tersine bir uygulama olarak, Fas’a bu ismi verişimizin Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma bir hikâyesi var. Rivayete göre, Fas Sultanlığı’nın fiilî idare merkezi Mağrib’in Fes şehriyken, (Sultan İkinci Mahmud döneminde) oradan kırmızı keçe başlıkları ithal etmeye başlamışız. Böylece hem o başlık ‘fes’ adını almış, hem de bütün bir bölge başkentin adıyla zihinlerimize yerleşmiş. Fas’ın bizde Mağrib şeklinde karşılık bulamamasının nedeni, tamamen dönemsel bir alışkanlık kısacası.

Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ