Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazar günü Diyarbakır’da yine tarihi bir miting ve tarihi bir konuşma yaptı. Diyarbakır mitingleri her zaman önemli olmuştur, çünkü Diyarbakır tarihiyle, insanıyla özellikli ve önemli bir şehirdir. Diyarbakır milletin bağrından çıkmış Recep Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha kendi bağrına bastı. Çünkü Diyarbakırlılar da çok iyi biliyorlar ki, Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkede her türlü ayrımcılığa savaş açmış, muvaffak olmuş, bundan sonra da verdiği sözleri tutma mertliğine sahip bu ülkenin öz lideridir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan çok önemli konularda açıklama yaptığı Diyarbakır gezisinde, iftarda şöyle diyordu: “Hiçbir özgürlükten geriye gitmek olmayacağı gibi, yeni dönemde özgürlükler çıtasını daha da yükselteceğiz.”

Kürtlerin pratik sorunları mutlaka vardır; ancak bunların dışında, daha temel ve kritik olan kurumsal, ideolojik manada Kürt sorunu Erdoğan döneminde tarihe karışmıştır. İnkar ve ret politikaları terk edilmiştir. Zaten tam da bu yüzden mekanizmalar panikle çalışmaya başlamış, Erdoğan ile Kürt vatandaşlarımız arasındaki bu güven ve gönül bağı algı operasyonları ile, 6-7 Ekim hadiseleri ile bozulmaya gayret edilmiştir.

Suriye üzerinden bir tür ırksal asabiyeyi yaymaya, dindar Kürtleri sekülerleştirerek, bir yandan da kendi kışkırttıkları şiddet ile duygusal/tarihsel bağları koparmaya çalıştılar. Şiddet ve ırk asabiyesi makasını kullanarak Kürt halkını teslim almaya kilitlendiler. Bu noktada da sahada devlete sızmış FETÖ’cüler, dış istihbarat örgütleriyle işbirliği yaptılar. Türkiye’nin bir iç çatışmaya sürüklenmesi karşılığında, bir toprak parçasında derebeylik elde edeceklerini düşündüler.

O nedenle, emperyal güçlerin çok elverişli bir manivela olarak kullandığı PKK sorunu, Çözüm Süreci ile hal yoluna girince, bunun sorumlusu olarak gördükleri Erdoğan’dan nefret ettiler. Çünkü Erdoğan geçmiş devlet reaksiyonlarını göstermiyor, Kürt vatandaşları onurlandırıyor, onlara hizmet ediyor ve Türkiye’nin onların devleti olduğu gerçeğinin altını çiziyordu.

HDP ve PKK aldıkları destek ile algı operasyonları yaptılar. Kobani sürecinde Erdoğan’ın sözlerini çarpıttılar. Oysa Kobani’ye yardıma gidecek Peşmerge güçlerini Türkiye’den geçirecek tezkereye AK Parti evet, HDP hayır oyu vermişti. Olaylar görmek isteyenler için bu kadar net ve basitti.

Yazının tamamı için TIKLAYINIZ