Hindistan askerlerini yargılanmaya karşı koruyan Silahlı Kuvvetler Özel Yetkiler Kanunu’nun (AFSPA) kaldırılması Keşmir halkı için iyi niyet jesti olacaktır.

Basın toplantılarından nadiren bilgelik çıkar. Ama Hindistan’ın Cammu ve Keşmir eyaletinin başbakanı Ömer Abdullah, bugün eyaletinin karşı karşıya kaldığı en tartışmalı konulardan birinde Delhi’deki merkezi hükümetin risk alma zamanının geldiğini söylediği zaman çok mantıklıydı.

Annesi İngiliz olan ama babası ve dedesi Cammu ve Keşmir’in eski başbakanları olan Essex (İngiltere) doğumlu politikacı, Silahlı Kuvvetler Özel Yetkiler Kanunu’nun (AFSPA) en azından Keşmir’in bazı kısımlarında yürürlükten kaldırılması çağrılarına çok açık bir şekilde desteğini belirtti.

Hindistan silahlı kuvvetleri, görür görmez ateş açılması ya da şüpheli bir kişinin evinin kapısının kırılması gereken Keşmir gibi yerlerde güvenlik personeli olarak görev yapacaklarsa askerlerini ceza kovuşturmalarından etkili bir şekilde koruyan kanunun şart olduğunu ifade ediyor. Bunlar, kanunun aynı zamanda askerleri kötü niyetli kovuşturmalara karşı da koruyacağını ifade ediyorlar.

Diğer taraftan, bu hususta kampanya başlatanlar da kanunun askerlere cezadan muaf bir şekilde faaliyette bulunma imkanı verdiğini, bunların tecavüz ya da saldırı gibi suçlarla itham edilmelerinin ya hiç vaki olmadığını ya da nadiren meydana geldiğini söylüyorlar. Bunlar, bu durumun şimdi 600.000 asker, paramiliter ve polise ev sahipliği yapan Keşmir vadisinde büyük ölçüde Müslüman halkta genel olarak hissedilen adaletsizlik duygusuna katkı yaptığını ifade ediyorlar.

Şimdiye kadar silahlı kuvvetler hep kendi yolunda gitti. Hindistan’da kararları fiilen ordu verir başbakan gibi fertler de geri adım atardı.

Delhi’de Güney Asya Dış Muhabirler Derneği’nde konuşan Abdullah, pazartesi günü Keşmir’in bazı bölgelerinde kanunun kaldırılması gerektiğine dair görüşünü tekrarladı:  “AFSPA’nın zaman zaman suiistimal edildiğini inkar edemezsiniz” dedi.

O aynı zamanda merkezi hükümetin AFSPA ile ilgili yaklaşımı ile Afzal Guru isimli Keşmirli adamın geçenlerde asılması arasında kıyaslama yaptı. Guru, 2001’de Hindistan meclisine yapılan saldırıdan mahkum oldu, ailesi ise onun masum olduğunda ısrar ediyor.

Hindistan hükümeti, Guru’nun ailesine haber verilmeden, avukatları tarafından tüm hukuki seçenekler tüketilmeden gizlice asılması sebebiyle şubat ayında uluslararası kınamalara maruz kaldı. (Adamın ailesine resmi olarak bir mektupla, devlet başkanına af başvurusunun reddedildiği ve adamın yakın bir zamanda asılacağı ifade edildi. Mektup, aileye infazdan iki gün sonra ulaştı).

Asma sonucu Keşmir vadisi boyunca sokağa çıkma yasakları ilan edildi, gazetelerin basılması durduruldu, kitlesel protestolar olacağı korkusuyla güvenlik kuvvetleri alarma geçirildi. Bu tedbirlerden dolayı protestolar sınırlı oldu.

43 yaşındaki Abdullah aslında idama karşıydı. O, ne olursa olsun idam cezasına taraftar olmadığını ifade etti ve merkezi hükümeti planını devam ettirmemeye teşvik etti. Abdullah gazetecilere, “Hindistan hükümetine çağrım, kendi riskinizi almada seçici olamayacağınız olacaktır” dedi. “AFSPA’nın kaldırılması bir risktir. Afzal Guru’nın asılmasının bir risk olduğunu ve neler olacağını bilemeyeceğinizi söylediğim zaman bu sizin almak istediğiniz bir risktir. Nedir bu?”

Hindistan ve Pakistan’ın uğruna iki kere savaştığı tartışmalı Keşmir, en güzel ve nefes kesici yerlerden biridir. Ama aynı zamanda en karanlık yerlerden biridir.

1990’ların başlarında meydana gelen ayrılıkçı saldırılar ve bunu müteakip güvenlik kuvvetleri tarafından yapılan baskılar en az 70.000 can aldı. Çoğu zaman gözden kaçırılan bir dipnota göre, Keşmir’deki Hindu nüfus hayatlarından endişe ederek ya kaçtı ya da vadiden ayrılmak zorunda kaldı.

Bugün bölgede işsizlik ve akıl sağlığı problemleri çok yaygındır. Her ne kadar vadi barış içinde iki yaz geçirse ve rekor sayıda turistin geri dönüşüne şahit olsa da Keşmirliler, Srinagar sokakları taş atan gençler ve yanan barikatlarla doluyken Delhi’deki hükümetin sadece kendi endişelerine kulak verdiğinden şikayet ediyorlar. Adalet, yetkililerin sağlamakta defalarca başarısız oldukları bir şeydir.

Abdullah ve diğerleri, AFSPA’nın kaldırılmasının, merkezi hükümetin endişelere kulak vermeye hazırlandığına dair muazzam derecede önemli bir sinyal olacağına inanıyorlar. Bunun alınmaya değer bir risk olduğuna inanıyorlar.

Kaynak: The Independent

Dünya Bülteni için çeviren: Arif Kaya