Orta Asya yönetimleri Hizb-ut Tahrir olarak bilinen İslamcı örgüt hakkında ne söylerse söylesin Batılı kuvvetler hiç ikna olmadı. Bunlar konuyu tartışmak istemediler ve açıkça suskunluklarını muhafaza ettiler. Neticede her şeyin bir yer ve zamanı vardır.
HT, bozkırlarda yasaklanmış bir İslamcı örgüttür ve bunun eylemcileri, toplumun istikrarını bozmak isteyen tehlikeli unsurlar olarak mutad üzere Orta Asya hapishanelerine gönderilirler. Örgütün siyasi İslam tarzı, laik zihniyetli Orta Asya devletleri tarafından lanetli olarak değerlendirilir.
Batılı ülkelerin, özellikle de İngiltere'nin dışında mutlu bir şekilde faaliyet gösteren HT eylemcileriyle hareketin bağlıları üzerinde baskı kuran Orta Asya başkentleri arasında, örgütün yerel bağlıları her nerede görülürse görülsün sinir savaşı yaşanıyor.
Afganistan'da oyunun son aşamasında belirleyici anın geldiği görülüyor. Batılı kuvvetler bu hafta komşu Afganistan'da açık bir HT etkinliğini desteklediler. Konferansın konusu, uygun ifadelerle 'yolsuzluk, sebepler ve çözümler' olarak belirlenmişti ki bu da Hindukuş'tan Pamirlere -hatta HT'nin son başarısız darbe teşebbüsünün en önemli figürü olduğu Bangladeş'e- ve Orta Asya bozkırlarına kadar uzanan Büyük Orta Doğu'da evrensel bir uygulama konusuydu.
Konferans için Kabil'e gelen HT eylemcileri, biri demokrasi, diğeri 'Müslüman ümmetin uyanışı' hakkında olmak üzere iki belgesel film getirdiler. İlk belgeselde, Müslüman toplumlarda yolsuzluğun kökeni olarak Batı tarzı liberal demokrasi ve kapitalist sistem gösterildi. İkinci belgeselde ise siyaset ve ekonomilerindeki problemlere kapsamlı bir çözümün ancak "ilke ve mekanizmalar" benimsemek ve halifelik devleti kurulmasıyla bulunabileceğinin propagandası yapıldı.
Gerçekten farklı kesimlerdeki Afganlar - hükümet yetkilileri de dahil- HT konferansına katıldı. HT, tüm görüntüsüyle Afganistan'da başladı. Rejim ve seçkinlere karşı halkta yaygın bir hayal kırıklığıyla doldurulması beklenen bir boşluğun olduğu Afganistan’daki siyasi iklimde HT için muazzam potansiyel var. Muhtemelen HT, hoş tavırlarıyla insanları kandırması, sistemli çalışma kapasitesi ve propaganda becerileriyle siyasi rakiplerinin fersah fersah önünde olacak. Afganların bu genç, gayretli, kuvvetli hitaba sahip, ikna edici, iyi eğitimli, "modern" ve interneti iyi kullanan ama aynı zamanda İslami davaya da sıkı sıkıya bağlı HT eylemcilerine olan güvenleri günbegün artacak. Bunlar, bölgede iktidardaki rüşvetçi, yozlaşmış rejimlerin mükemmel antitezleridir.
Ama halen sorular var. Kabil'deki HT konferansının ISAF'tan da bir tür destek aldığı görülüyor. Asıl soru, Taliban'ın HT'yi nasıl göreceğidir.
Sonra yine HT, Müslüman Kardeşler'e bağlıdır ve bugünlerde Kardeşler - Türkler, Suudiler ve Katarlılar tarafından müşfik bir şekilde himaye edilmeleriyle- yalnız değiller. Mısır'daki Müslüman Kardeşler geçenlerde Washington'da Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı'nda ağırlandı.
Bu yüzden, HT Afganistan'da bir isim ve yer edinecekse Hindukuş da yeni bir 'İslami enternasyonalizm' dönemine girer. Pakistan'ın HT'nin Batı'nın bir vekili olduğundan şüphelendiği ve ona baskı uyguladığı görülüyor.
HT, Arap Baharı'nın Afganistan ve Orta Asya'da bayrak taşıyıcısı mıdır? Tarihin ayak sesleri işitilebiliyor mu? Cevap muhtemelen Washington'da -ve belki de Londra'da- yatıyor. Kabil'deki HT konferansını, ISAF ortak komutasından yapılan basın açıklamasından okuyun.
Kaynak: Russia & India Report
Dünya Bülteni için çeviren: Emin Arvas