Eski akıl hocalarımdan biri vaktiyle, “Hayatta tek kesinlik, beklenmedik olandır” demişti. Geçen akşam Tokyo’ya vardığımda bu sözün ne kadar doğru olduğunu düşündüm. Bir dakika öncesine kadar Japonya ve dünya, küresel ekonomik krizden çıkma sürecinin devam ettiği, sakin bir hafta sonunu mutlu mesut yaşıyordu. Bir dakika sonrasında Japonya, Başbakan Naoto Kan’ın İkinci Dünya Savaşı sonundan bu yana “en vahim kriz” diye nitelediği felakete sürüklendi. Arap devrimi nedeniyle zaten diken üstünde olan küresel ekonomi, şimdi yine bilinmeyen sulara yelken açıyor.
Kobe’yle kıyaslayınca...
Japonya’da meydana gelen hasarın muazzam boyutu, depremden dört gün sonra bile Tokyo’da trenlerin ve metronun sadece yarısına yakınının çalışmasından ve bazı bölgelerin hiç hizmet alamamasından belli. Bugün Fukuşima nükleer santralindeki soğutma sistemlerinin bir bir çökmesiyle işler daha vahim hale geldi. Tokyo Elektrik Enerji Şirketi, elektrik kesintilerinin muhtemel olduğunu ve bu durumun en az Nisan sonuna dek süreceğini açıkladı. Bugüne kadar şirketin tahminlerindeki isabet göz önüne alındığında bu, kesintilerin yıl sonuna dek sürebileceği anlamına gelebilir pekala.
Ülkenin büyük kısmının yarı hızda işlemesi nedeniyle, Japon ekonomisi muazzam bir darbe yiyecek ve bunun dünya ekonomisi ve bazı kritik alanlarda ağır etkileri olacak. Sözgelimi dünyanın (cep telefonu ve iPad gibi cihazlar için kritik önem taşıyan) Nand yarı iletkenleri tedarikinin yaklaşık yüzde 40’ı, tam da Japonya’nın deprem ve tsunamiden en fazla etkilenen kesiminde üretiliyor. Bu tesisler şu an çökmüş durumda ve ne zaman tekrar faaliyete geçecekleri belirsiz. Bu yarı iletkenler, başka bir kaynaktan da kolaylıkla temin edilemiyor. Dünyanın yarı iletken endüstrisi için silikon ve özel kimyasal tedariki de Japonya kaynaklı. Bu nedenle Intel, Samsung ve Tayvan Yarı İletken İmalat Şirketi bile ciddi biçimde etkilenebilir.
Toplam etkinin, yıllık ulusal gelir artışının yavaşlaması olacağı bekleniyor. Kıyaslamaların çoğu, 1995’teki Kobe depremiyle yapılıyor; bu deprem Japon ekonomisinde nispeten kısa dönemli bir gerilemeye yol açmış, fakat enerji alanında etkisi olmamıştı. Şimdiki depremse, Japonya’nın petrol ithalatında büyük artışlarla sonuçlanacak; Ortadoğu’daki gelişmelerle birleştiğinde, bunun daha yüksek petrol fiyatlarına yol açacağı, hem Japon hem dünya ekonomisi üzerindeki yükü artıracağı muhakkak. DEVAMI>>>