Amerikalı yetkililerle Irak direnişinden bazı çevreler arasında Türkiye'nin gözetiminde yapılan toplantının açıklanması, Irak siyaset sahasını çokça meşgul etti.

Toplantılarla ilgili konuşmadan önce Irak Direnişi Siyasi Konseyi'nin Irak sahasında en belirgin dört silahlı grubu içerdiğini ifade etmeliyiz. Bu gruplar 2003'teki Amerikan saldırısı sonrası Irak'ta silahlı cihatçı çalışmanın başlamasından bu yana Irak'taki Amerikan varlığıyla savaştılar. Bunlar; Irak İslam Ordusu, Ensarü Sünne cemaati, Irak Direnişi İslam Cephesi ve İslami Direniş Hareketi (Irak Hamas'ı). Bu gruplar 4 Eylül 2007'de bu konseyi oluşturarak çalışmalarını birleştirmekte anlaşmışlardı.

Konseyin resmi sözcüsü Ali el Ceburi, bir haftadan fazla bir süre önce El Cezire kanalının yayınladığı söyleşide iki görüşmenin önemini, "İki görüşmenin değeri sonuçlarında. Şöyle ki taraflar arasında Irak Direnişi Siyasi Konseyi'nin tanınmasını temin eden bir belge üzerinde anlaşmaya varıldı. Bu ise ABD'nin bize terörist sıfatı kullanması sonrası direnişi açıkça tanıması anlamına geliyor." ifadeleriyle tanımladı.

Ceburi'nin bahsettiği diğer ayrıntılar bir yana, Irak'ta resmi ve gayri resmi tepkiler birbiri ardına geldi. Irak hükümeti konuyu bildiğini yalanladı. Oysa Birleşik Irak Şii Koalisyonu'ndan üst düzey bir parlamenter, Amerikalıların toplantının hükümetin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini teyit etti. Buna karşın Amerikalılar görüşme haberini yalanlamadılar, ancak hükümetin bilgisi olduğunu da teyit etmediler. Fakat ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin geçen haftaki Washington ziyareti sırasındaki basın toplantısında ABD'nin hükümetin bilgisi olmaksızın hiçbir şey imzalamayacağını ifade etti. Bu açıklama, görüşmelerin vuku bulmasını yalanlamaz. Bütün bu tutumlar ve açıklamalar aslında bünyesinde farklı bir şey taşımıyor. Zira bu çevrelerin siyasi tutumları biliniyor. Irak direnişini ve geçen altı yılı aşkın süre boyunca işgalle mücadelesini inkâr eden tutumlar bunlar. Buna karşın Amerikalıların direniş çevreleriyle görüşmelerini destekleyen sesler yükseldi. Hatta bu sesler Irak hükümetini benzer tutumlar almaya çağırdı. Fakat işin ilginç yanı, ABD geçen altı yıl boyunca silahlı gruplarla görüşmeyi reddederken şimdi neden böyle bir adım attı? Bu soruya cevap olarak ABD'nin, önümüzdeki sürecin ipuçlarının ve ayrıntılarının geçmiş süreçtekinden farklı olacağının bilincinde olduğunu söyleyebiliriz. ABD hiç kuşkusuz şu an Irak'taki silahlı güç merkezlerini biliyor. Bu durum kendisini güçlerinin güvenli çekilmesini temin edecek ve büyük kayıplara yol açacak saldırılara maruz kalmamasını temin edecek şekilde yeterli kılıfı sağlayacak araçlar bulmayı düşünmeye sevk ediyor. Direniş çevreleriyle görüşmenin hedeflerinden birisi bu olabilir. Şayet bu doğruysa ABD'nin bu taraflara sunacağı karşılık ne olacak?

ABD yönetimi geçen dönemde tutumları bilinen muhalif çevrelerin siyasi çalışmaya girişimini temin edecek şekilde Irak hükümetinin uzlaşı projesini etkinleştirmesinin önemine yoğunlaştı. ABD yönetimi bu güçlerin siyasi çalışmaya katılmamalarının Irak'tan çekilmesini engelleyeceğinin farkında. Bu yönetim bu güçlerin siyasi çalışmaya katılmaya ikna edilmemesinin siyasi çalışmayı her an gerilemeye maruz bırakacağını biliyor. Irak'taki çekilme söylemini 'sorumlu şekilde' yükselten yeni ABD yönetimi, bu güçlerin ikna edilmemesi durumunda Irak'ta inşa ettiği her şeyin heba olacağını görüyor.

Irak direnişinin talepleri ile Irak hükümetinin talepleri arasında dengeleme yapmak bir defa kolay olmayacak. Bu durum ABD yönetimine taraflara birbirlerini kabul etmelerini, direten sorunların çözümüne destek olacak ödünler vermeleri yönünde baskı yapmak için yeni araçlar ve yöntemler bulmasını gerektirecek. Parlamento seçimleri öncesi bu dönemin bitirici olacağını ifade ediyoruz. Bütünü itibarıyla Irak siyasi sahnesini değiştirebilecek bu dönemin yeni unsurların, araçların ve değişikliklerin Irak sahasına girişine sahne olması bekleniyor. Ürdün gazetesİ El Sebil
 
Kaynak: Zaman