İsrail'in Mavi Marmara gemisine askeri operasyon yaparak kan dökmesi, herhangi bir korsanlık gösterisi değildi. Hele hele plansız bir öfkenin sonucu sorumsuz bir hareket hiç değildi.

Filistin'e yardım götüren gönüllülere ateş açmasının hedefi doğrudan Türkiye olduğunu tespit etmeden olayı doğru okuyamayız. İsrail, Filistin'de sürdürdüğü işgali, tahakküm politikasını Akdeniz'in kuzey sahillerinde de hissettirmek istedi. Kıyılarımıza vuran dalgalar adeta artçı depremler oluşturarak iç politikaya bir tür müdahale aracı olarak değerlendirmek istendi. Yani uluslar arası sularda insani yardım gönüllülerine yönelik korsanlık eylemi sanıldığı gibi en azından, salt uluslararası ilişkilerle sınırlı, diplomasiyi ilgilendiren bir eylem değildi. İsrail de dünya kamuoyu nezdinde, zaten çoğunu tanımadığı anlaşmalar ve hukuk kuralları karşısında suçlu duruma düşeceği bir eylemin sonuçlarını bilerek hareket etmişti.

 

 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN