Irak'la Suriye arasında artan polemikler ve suçlamalar birkaç gündür dünya medyasını meşgul ediyor. Tartışmanın nedenleri konusunda birkaç tarihi olaya işaret etmek lazım: İlki Suriye Baas Partisi'nin kuruluşu. Kuruculardan biri Arap Sosyalist Baas Partisi'nin teorisyeni olarak bilinen Michel Eflak, diğeriyse Salahattin Baytar'dı.
Parti iç ihtilaflar nedeniyle ikiye ayrıldığında, kopan grup Eflak liderliğinde Irak'a gidip siyasi hayatını orada sürdürdü. Eflak dönemin Iraklı liderleri Hasan el Bekir ve Saddam Hüseyin'le iyi ilişkiler içinde olduğundan Baas Partisi'ni Irak'ta yapılandırmaya başladı ve partiyi devletin siyasi ideoleojisi haline getirdi. Dolayısıyla, Suriye'deki Baas'tan kopan muhaliflerin Irak'ta güçlenmesi iki ülke arasında düşmanlığa veya en azından ideolojik rekabete yol açtı.
İhtilaflara yol açan ikinci olaysa, Irak petrolünün dış ülkelere Suriye üzerinden gönderilmesiyle ilgili tartışmaydı. Saddam'ın Irak petrolünü millileştirmesinin ardından Suriye hattı iptal edildi ve Suriye de Irak'a ait tüm petrol tesislerine haciz getirdi. Haciz uluslararası anlaşmalara aykırıydı ama eski Suriye lideri Hafız Esad pes etmeyince iki ülkenin düşmanlığı arttı. Üçüncü olaysa, Suriye'nin Saddam muhaliflerini, özellikle Kürtleri desteklemesiydi.
Bu tartışmalar Saddam'ın düşürülmesinden sonra da devam etti. Şam'ın mevcut Iraklı liderlerle, özellikle de Başbakan Nuri el Maliki'yle iyi ilişkiler içinde olduğu söylenemez. Bu arada Suriyelerin İsrail ve Lübnan meseleleriyle de başı dertte. Dolayısıyla, bu sorunlar çözümsüz kaldığı sürece Şam ciddi bir siyasi oyuncu rolünü üstlenmeyecek. Şunu unutmayalım ki, Suriye'de 1.5 milyon Iraklı göçmenin yaşaması, Şam'ın Irak'ın geleceği ve güvenliği açısından daha kritik rol oynamasını kaçınılmaz kılıyor.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad Iraklı yetkililerden, Suriye'de bulunan bazı Baas üyelerinin Irak'a dönebilmesini istiyor ve Maliki de bu öneriyi görünürde kabul etti. Fakat son olaylar yeni gerginliklere yol açtı. Gerçi iki ülke geçmişte benzer sorunlar yaşadı ve son olaylar ciddiye alınacak bir durum sayılmaz. Gerginlik Türkiye'nin arabuluculuğuyla çözüleceğe benziyor. (İran gazetesi Haber, 5 Eylül 2009)
Kaynak: Radikal