1988'de Pan Am Havayolları'na ait bir yolcu uçağına bomba yerleştirilmiş, havada infilak eden uçak İskoçya'nın Lockerbie kasabası üzerine düşmüş ve 275 kişi ölmüştü. Uçağa bombayı yerleştirenlerin Libya uyruklu olduğu anlaşılmış, bunun üzerine Libya'nın suçluları  İskoçya'ya iade etmesi ve ölen her bir kişi için 10 milyon dolarla toplam 2.75 milyar dolar tazminat ödemesi istenmişti.

Kaddafi bu tazminatı, bazı önkoşullara bağlamış ve ABD'nin ülkesini terörist listesinden çıkarıp ambargoyu kaldırmasını talep etmişti. ABD başlangıçta pazarlığa girmemiş üstelik Libya'yı terörizmin temel destekçisi olmakla suçlayıp yaptırım dozunu artırmış ve İngiltere ile birlikte anti-Libya bloğu oluşturmuştu. Bu arada ABD'nin 1986'da Libya'ya  düzenlediği operasyonda ölenlere ödenecek tazminat da gündeme gelmiş, sonunda 2008'e  kadar sürüp giden siyasi gerginlik ve tazminat sorunu, eski dışişleri bakanı Rice'ın Trablus  gezisi  öncesinde kısmen hallolmuştu. Kaddafi, faciadaki  Libya sorumluluğunu kabullenmiş, ABD de ekonomik yaptırımları askıya almıştı.

Günümüzde hala ABD ile ilişkileri normalleşmemiş olan Libya'nın bu ülkeyle süren elli yıllık gerginlik politikası, petrol-doğalgaz, Mısır-İsrail ilişkileri, ABD'nin Afrika açılımı gibi temel konulara dayansa da, Lockerbie faciası ile kimlik kazanmıştı. Bununla birlikte, ABD'nin sistemden dışlamaya çalıştığı Libya, kendisine "Avrupa" ile yakınlaşma yolunu seçince ve Avrupa ülkeleri de bu girişimi katiyen reddetmeyince, hatta Amerikan ambargosunu delince ABD yöntem değiştirmiş ve bu ülkeyi "kazanma" ya da tümüyle "Avrupa'ya kaptırmama" yolunu seçmişti.  Bu süreç devam ediyor, ancak anlaşılan o ki Lockerbie yeniden farklı siyasal gerginliklerin açığa çıkmasına yol açacak biçimde de kullanılabiliyor.

Libyalı Abdül Basit el Megrahi 1988'deki olayın sorumlusu olarak İskoçya mahkemelerince  yargılanıp ömür boyu hapse mahkum edilmişti. Megrahi, yıllarca suçsuz olduğunu söylemiş, Kaddafi de bu tutumun arkasında durmuştu.

Geçen hafta İskoçya, Megrahi'yi serbest bıraktı; Libya'da neredeyse bayram ilan edildi.

İngiltere ve ABD'nin terörist saydığı kişi Libya'nın kahramanı olarak kabul edilince, meselenin bir yönü doğrudan ABD-Libya ilişkileri çerçevesinde değerlendirme yapılmasını olanaklı kılar. ABD, daha Bush döneminde değiştirmeye başladığı Libya politikasını Obama ile daha da normalleştirmek istese de Arap ve Müslüman dünyasına yönelik yaklaşımlarında kendisine Libya'yla bir dizi sorunu bulunan Mısır'ı öncelikli olarak seçmiş durumda. Kaddafi'nin anti-Amerikancı tutumunu değiştirmek için yapılan ekonomik ve Avrupa ilişkilerini düzenlemeye yönelik siyasal pazarlıklar, anlaşılan o ki başarılı yürümemiş. Dolayısıyla Libya, Afrika-İtalya üzerinden güney Avrupa bağını koruyup Kuzey Avrupa-ABD ekseninin farklılaşmasına katkı sağlama niyetinde ve bu ABD'yi kızdırmak için yeterli bir sebep.

Meselenin diğer bir ayağı ise, İskoçya-İngiltere ilişkileri bakımından önem taşıyor. Uzunca bir süredir İngiltere'den ayrılma eğilimleri yükseldiğinden, Edinburgh ile Londra arasında gerilimler bulunuyordu. İç işlerinde bağımsız, dış işlerinde Britanya'ya bağlı olan İskoçya, Megrahi'yi serbest bırakarak alenen bir dış işleri faaliyeti gerçekleştirmiş oldu. Bu, İngiliz resmi politikasını tümüyle reddetme ve farklı oyuncu olduğunu dünyaya gösterme amacına işaret eder.  Bu da İngiltere'yi kızdırmak  için  yeterli bir sebep.

Lockerbie, ikinci kez "facialar" dizisinin başlangıç emaresi olmuş gibi gözüküyor.

Kaynak: Star