Terör bir siyaset aracıdır. Belli bir siyasal hedefi elde etmek için başvurulan tedhiş hareketi olarak tanımlanır. Halkı korkutmak; şiddet uygulamak bu tanımın içindedir. Siyaset düşüncesinde, bu tartışma genelde, elde edilmek istenen hedefin meşruluğu açısından tedhiş hareketine başvurmakla hedef ne olursa olsun halkı sindirmeyi içeren şiddet uygulamak arasında sıkıştırılır. Aslında terör siyasal meşruiyet sorunundan/alanından bağımsız ele alınamaz. Tartışmanın çerçevesi siyaset felsefesinden siyaset ahlakına uzanan bu meşruiyet sorunu, amaç için aracı kutsallaştıran modern siyaset anlayışına kadar uzanır. Bu nedenle terörü siyasal gücü ele geçirememiş yapılanmalarla sınırlı tutmak tanımın en büyük zaafıdır. Robespierre'in Fransız Devrimi'nde, tiranlığa karşı devrimci despotizmin terörünü savunması tam da buna tekabül eder. Terör önce zihinlerde başlar. Gücünü kaybeden iktidarlar, meşruiyet sıkıntısı olan yönetimler genelde teröre başvurular.. YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLATINIZ