Lübnan?da son dönemde yapılan bir araştırma; bir diğer iç savaştan kaçınabilme şansı ile ilgili derin bir kötümserlik sunuyor. Buradaki ?bilge baykuşlar?a göre iç savaş sadece zaman meselesidir. 1982 istilası sırasında İsrail Askeri Komutası?nın karargâh olarak kullandığı Ashhifyeh?teki otelin kehanet konusunda Tarek?ten (Tarek F. Abdelzaher) aşağı olmayan kapıcısı iç savaş kesindir diyor. Şaron, Bashir Gemayel (Maruni Hıristiyanların desteklediği Phalangist Partisi olarak ta bilinen Kataeb Partisi?nin kurucusuydu) ve Eli Hobeika?nın (bir Phalangist, Lübnan iç savaşı sırasında İsrail tarafından eğitilen ve desteklenen Lübnan Milis Güçleri?nin lideriydi) görüşmek ve ?meseleyi? tartışmak için kullandıkları Chez Paul?un şef yardımcısı da aynı şeyi düşünüyor. Ve Lübnan parlamentosundan pek çok kişi de benzer düşünceleri paylaşıyor. Aylardan beridir tahta sandıklar doğu Beyrut?taki farklı yerlere ve dağlara ulaştırılıp hızlıca binalara ve 1989?un şiddet ortamında Taif Anlaşmasına göre silahsızlandırılan yerel milislerin farklı parti karargâhlarına ulaştırılıyor. (Refik Hariri Hizbullah?ı silahlarını İsrail?e karşı kullandığından Lübnan?ın direniş gücüdür diyerek tartışmalardan uzak tutmuştu.) Bu kutularda ne var? Silah mı? Eğer silahsa bunları kim sağlıyor? İran ve Suriye?yi suçlamak zor çünkü silahları alanlar bu ülkelerin amansız düşmanları ve onlarla savaşmak için yanıp tutuşuyorlar özetle ABD ve İsrail kendi çıkarlarına göre hareket ediyorlar. Bush yönetiminin Sinyora rejimine nakit ve silah desteği ne kadardır? 200 milyondan fazla mı? Bir nakliyat şirketiyle yapılan anlaşmayla ulaştırma sorunu aşılmış ve bu desteğin bir kısmı ?yeni sağlamlaşan Lübnan ordusuna? değil yerel bölgelere götürülmektedir. Tam olarak bilmek için herhangi biri sabah 2 civarında doğu Beyrut?un varoşu Gemezzeh civarında yeniden inşa edilen, Phalange Partisi Karargahı?na doğru yürümek isteyebilir.. Ve Chouf?taki El Moukhtara?da bulunan Velid Canbolat?ın (Dürzi topluluğunun en etkili lideri ve Terakkici Sosyalist Partisi?nin lideri) gayrı menkulünün arkasındaki heyecanlı faaliyet nedir? George Washington Bush ile 15 gün önce yaptığı uzun görüşmesinden beri bu heyecanlı faaliyet artmaktadır. Ve hoş yeni askeri tarz botlar ve kasıntılı tipler Saad Hariri?nin 14 Mart Hareketi?nin genç adamlarının arasında görülüyor. Armani?nin mi (İtalyan moda grubu) veya ABD ordusunun mu veya İsrail giyeceği mi kimin bu elbiseler? Lübnan?da iç savaş olabilir; hali hazırda mezhep gerilimi ve nefreti var. Ocak ayında üç Hizbullah yandaşı öldürüldüğünde bu gerilim ve nefret açığa çıktı. Evinin karşısında Beyrut?un merkezinde kurulan ?çadır kent?i ziyaretinin ardından evine dönerken pusuya düşürülen 29 yaşındaki Adnan Shamas?ın güzel dulu ve küçük çocuğu cenaze törenine geldiklerinde ?kana kan? sloganları atılıyordu. Sabra-Şatilla katliamına katılan, şimdi Lübnan Milis Kuvvetlerinin lideri olan ve son günlerde Washington DC?de ağırlanan Samir Geagea göğsüne vurarak Hizbullah liderine şu tarz tehditlerle sataşıyor ?Hasan Nasrallah; Beyrut?un, Hayfa olduğunu düşünmeye cesaret etmesin (Temmuz savaşına gönderme yaparak) çünkü Lübnan en kötü ihtimal düşünülerek idare edilen bir ülkedir.? Bazı muhaliflere göre hükümet karşıtı Dürzi lider Talal Arslan?ın (Canbolat ile köprüleri attı) son günlerde kükrediği gibi Siniora hükümeti ?Lübnan?ı bir diğer Irak?a çevirmek isteyen organize bir suç sendikasından? başka bir şey değildir. Pek çoğu hükümeti İsrail ve Bush yönetiminin ajansı olarak suçluyor, erken seçim ve hükümet karşıtı bir koalisyonu geliştirmek için hükümetten daha geniş kadro istiyorlar. Diğer gözlemciler Lübnan?ı ?kaybetmemek? ve bölgeden sürülmemek için İsrail ve Bush yönetiminin bir iç savaşı kışkırtmak zorunda oldukları sonucuna varıyorlar. İsrail yanlısı ?tink-tank? kuruluşları (Robert Fisk patentli) ABD ve İsrail?in ikisi için Irak ve Afganistan?da bir felaket yaratmanın çok daha az ciddi zararları olduğunu dillendirdiler. Hizbullah?ın Temmuz savaşı esnasında Olmert ve Bush ümitsizce bir Lübnan iç savaşına muhtaç durumda idiler. Onların düşüncesi; eğer Bush ve Olmert, Hizbullah?ın asla yapmadığı ve yapmayı reddettiği bir şey olan silahlarını Lübnanlı rakiplerine döndürmesi için gerçekleştirdikleri provokasyonda başarılı olabilirlerse (Nasrallah son dönemde ?onlar 1000 direnişçiyi öldürebilirler ama biz yine de bir iç savaşa katılmayı reddedeceğiz? şeklinde bir deklarasyon bulundu) ABD ve İsrail, Lübnan direnişine saldırıp yok edebilirler ve Condoleezza Rice?dan terim ödünç alırsak ?daha sürdürülebilir? bir diğer hükümet kurabilirler. Bir diğer Lübnan iç savaşıyla elde edilmesi umulan hedefler; İsrail?in caydırıcılığını inşa etme, bölgeye ve işgal altındaki alanlara gözdağı verme, Suriye?ye saldırmak için bir kapı açma, makul bir şekilde üçlü hedefi tutturma ve İran?ı bombalama gibi hedeflerdir. Madalyonun diğer yüzü Hasan Nasrallah ve müttefikleri bir iç savaşı önlemeye yeminliler. Bu amaçlarında onlar bütün unsurların (bu unsurlar çoğunluk değillerse tabi) politik partilerin desteğine sahipler. Hizbullah savaş alanında ve giderek artış gösterdiği politik alanda İsrail?i yenme alışkanlığına sahip bunu bir iç savaşı önlemede de yapabilirler. Beş kısa örnek: 1. 30 Nisan 1985. İsrail?in Sidon, Sur, Nebatiye ve bazı Batı Bekaa köylerinden geri çekilmesi 16 Şubat 1985?te açıkça ilan edilen ve kendini Hizbullah olarak adlandıran yeni bir örgütten gelen askeri baskının doğrudan sonucuydu. İlginç bir şekilde aynı gün Hizbullah İsrail?in geri çekilişini başlattı ve bu Hizbullah?ın İsrail ordusuna karşı ilk zaferiydi. 2. Temmuz 1993. İsrail?in ?operasyon muhasebesi?. Bazı İsrail amaçları. Hizbullah?ı çökertmek, onun halkla bağlarını koparıp Lübnan hükümetinin Hizbullah ile savaştırmak için baskı yapmak. BM 1,224 hava akını ve Lübnan?a fırlatılan 28,000?den fazla ABD füzesi hesapladı, İsrail, 150 sivili öldürdü, 500?den fazlasını yaraladı ve 120 Güney Lübnan köyünden 200,000 kişinin yerini terk etmesine neden oldu. Misilleme olarak Hizbullah; Temmuz 25, 1993 sayılı Agence France Press?in ?füze cehennemi? olarak adlandırdığı Celile yerleşim bölgelerine 10 saat boyunca Katusha füzeleri yağdırdı ve sonunda İsrail pes edip Washington?la ateşkes ayarlaması için bağlantıya geçti. 3. Nisan 11, 1996. İsrail?in ?gazap üzümleri operasyonu?. Bazı İsrail hedefleri. İsrail Baalbek?teki Talat el-Kayyal?e saldırdı ve saldırısını Sur?daki Lübnan ordu üssüne ve Beyrut?taki varoşlara kadar genişletti. 250 sivili öldürdü. Yüz binlercesi evlerini terk ettiler, 7000?den daha fazla ev kısmen veya tamamen yok edildi. Hizbullah iyi hazırladığı bir plana sahipti. İsrail kuvvetlerini ve günlük olarak kullandığı yerleşim bölgelerini Katyuşa bombardımanına tuttu. 1993?te olduğu gibi İsrail Clinton yönetiminden, Nisan 27,1996?da saat 18:00?de başlayan ateşkesi ayarlaması için dış işleri bakanı Warren Christopher?ı görevlendirmesini istedi. Hizbullah?ın zaferi Clinton?un adayı olan Şimon Peres?in Mayıs 29 1996?da gerçekleşen İsrail seçimlerini kaybetmesine neden oldu. İlginç bir şekilde Mart 23, 2007?de Peres Temmuz savaşındaki İsrail performansını inceleyen Winograd Komisyonu?nun önünde Lübnan?ı işgal etmemesi gerektiğini ve sadece Temmuz 2006?da Hizbullah?ı yenmeye çalışması gerektiğini kabul etti. Peres komisyona ?Lübnan?ın her yerini yakmamıza rağmen Hizbullah?ı yenemedik? dedi. 4. Mayıs 24,2000. Lübnan?ın %10?unu işgal ettikten 22 yıl sonra Hizbullah İsrail?i geri çekilme planını olduğu kadar temsilcilerini Güney Lübnan ordusuna terk ederek Shebaa çiftlikleri dışında işgal ettiği bütün topraklardan çıkmaya bir gecede mecbur etti. İsrail?in korkutma taktiklerinin tersine Lübnanlı işbirlikçilere karşı Hizbullah?ın herhangi bir misillemesi yoktu. Bu gerçek; Hizbullah?ın Lübnanlı bütün grupların ve sonunda da Hıristiyan toplumun saygısını kazanmasını sağladı. 5. Hizbullah?ın Temmuz 2006?daki zaferi yaygın olarak kabul ediliyor ve bir derginin son sayısında Ödediğimiz Bedel: İsrail in Lübnan da Amerikan Silahlarını Kullanmasının Çeyrek Yüzyılı başlığı altında ele alındı. Bu yazıya [email protected] adlı e-mail adresi üzerinden ulaşılabilir. Bu beş İsrail yenilgisinin sonuçları İsrail için kabul edilemez sonuçlardı. İsrail?in yenilmezlik miti şimdi gece yarısı TV şakalarının maskarası durumundadır. Hizbullah liderliğindeki Lübnan direnişi; aralarında işgal altındaki Filistin bölgelerinin de olduğu dünyanın büyük bir bölümünün hayallerini tutuşturdu. İsrail ve Bush yönetimi tek çözümün başka bir Lübnan iç savaşı olduğuna inanıyor, savaş çıkarsa Hizbullah?ı yok edebileceklerine inanıyorlar. ABD?nin eski elçisi olarak John Bolton Mart 22 2007?de ?bir diğer raunt? isteğini BBC?ye açıkladı. Bolton, CIA?nin; Yahudi devletinin kurulmasına öncülük eden 1947-48 Nakba?sının (Filistinlilerin yerlerinden çıkarılması ?ç.n?) yüzüncü yıldönümünde İsrail?in şu anki varlığını koruyamayacağı inancını dile getiren Şubat 2007?de ABD senatosunun İstihbarat Komitesi?ne gönderilen son dönemdeki raporların bilincindedir. Raporlar; İsrail?den başlıca ABD?ye, Batı Avrupa?ya ve Rusya?ya doğru gerçekleşen göçte önemli bir artış ile İsrail?e doğru gerçekleşen göçte önemli bir düşüş öngörüyor. Bolton, Hizbullah?ı suçluyor. Fakat bir kongre üyesi Mart 21 2007?de CIA?nin düşüncesini destekledi: "Tarih bize direnişin sonunda işgali yendiğini gösteriyor ve İsrail hiçbir zaman Filistinlilerle veya kendi Arap komşularıyla insaflı bir barışı hiçbir zaman düşünmedi. Onların bu gün bunu yapacaklarını düşünmek için hiç mantıklı bir neden yok. Bu Masada sendromudur (Masada; Roma?ya karşı bir Yahudi isyanında Yahudilerin sığındıkları ve etrafının sarıldığı kale, kuşatılmışlık psikolojisi ?ç.n? ). İsrail?i fanatikler yönetiyor ve onlar Filistinlilerden çaldıklarını onlara geri vermektense kendilerini yok etmeyi tercih ederler.? Bir diğer kongre üyesinin belirttiği gibi ?İran yükseliyor, Siyonizm batıyor.? İsrail nerdeyse her gün Lübnan?ın hâkimiyet haklarını taciz ederken, ABD?nin istihbarat uzmanlarının ana meselesi nükleer bir İran değildir daha çok İsrail?i 350 + nükleer savaş başlıklarından nasıl arındıracaklarıdır. Bazı ABD Savunma İstihbarat Ajansı uzmanları İsrail?in gerçekten cephanesini kullanmaya çalışacağına ve nükleer bir soykırımın olası olduğuna inanıyor. Bütün Hıristiyanların Hz. İsa gibi göğe çekileceğine inanan Hıristiyan köktendinciler Washington DC?deki Mart 2007 AIPAC (Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi) konferansında bu olduğunda tanrının isteğinin gerçekleşeceğine ve hayatta kalan bütün Yahudilerin Hıristiyan olacağını veya cehennemde yanacağını söylediler. Her iki yolda onlar için işler durumdadır. ABD istihbarat topluluğundan birkaç kişi hedefleri arasında Amerika?nın da olacağı bir şekilde İsrail?in nükleer cephanesini ateşleyip ateşlemeyeceğinden kuşku duyuyorlar. (1. Dünya Savaşı?ndan sonra hamileri İngilizlere yaptıklarını hatırlayın ?ç.n?) 60 yıldan beridir 1 trilyon doları bulan ABD yardımından sonra İsrail ABD?yi niye bağışlamaz? Sebebi; İsrail?in (ABD?deki Filistin/Arap yanlısı ve barış yanlısı düzinelerce cesur grubun çabalarından olduğu kadar ırak felaketinden çok şey öğrenen) Amerikan halkının ?tamamen kararsız? hale geldiğini ve çok geçmeden İsrail aşkını bitireceğini görmesidir. İsrail?in nükleer tetiğinin dondurulmasına saatler kaldı. Bu arada İsrail ve Bush yönetimi Lübnan?da Irak benzeri bir iç savaş yangınını ateşlemek için çalışıyorlar. Hizbullah ile Hizbullah?ın Hıristiyan ve Müslüman müttefikleri bunu durdurmak için uğraşıyorlar. Hangi taraf başaracak? Bunu zaman gösterecek. Bayanlar ve beyler zil altıncı raunt için çalıyor: İsrail Hizbullah?a karşı. Arena yarışın bütün yönlerini içeriyor. Sonuç belirsiz. Bu günün skoru ise Hizbullah 5, İsrail 0. Lübnan?da iç savaş meselesine gelince bahislerinizi yatırın lütfen. Franklin Lamb son dokuz aydır bir kitap için Lübnan?da araştırmalar yapıyor. Hizbullah: Yeni Tanıyanlar İçin Kısa Bir Rehber isimli kitabının 2007?nin yazının başlarında basılması bekleniyor. Kendisine [email protected] adlı mail adresinden ulaşılabilir. Bu makale Ali Karakuş tarafından Dünya Bülteni için çevrilmiştir.