Hindistan bundan sonra da askeri gücünü artırmaya devam edecek
Stokholm Uluslar arası Dünya Sorunlarını Araştırma Enstitüsü (SİPRİ) 2007-2011 yılları arasında hazırladığı raporunu 19 Mart tarihinde dünya kamuoyuna duyurdu. Rapora göre dünyanın en fazla silah satın alan ülkesi Hindistan idi. Önümüzdeki yıl Hindistan askeri bütçesinin yüzde 17 oranında artış göstererek 40 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Hindistan uzun bir süre önce askeri gücüyle tarihi düşmanı Pakistan'ı geride bıraktı. Bu gerçeklik çeşitli alanlarda kendisini açık bir şekilde hissettiriyor. Şu anda bu ülke küresel taleplerine bir yenisini eklemiş durumda ve bu talepleri önünde rakip olarak diğer bir Asya devi Çin'i görüyor. Hindistan ile Çin arasında sınır ve ideoloji sorunları bulunuyor. Bu sorunlar eskiden günümüze kadar sürekli gündeme taşınıyor.
Hindistan askeri sanayisinin teknolojik düzeyi ve üretim gücü Çin'den önemli ölçüde geri kalıyor. Bunun için de bu ülke silah ihracatına bağımlı bir şekilde varlığını devam ettiriyor. Hindistan silah satın almak için gerekli mali kaynağa sahip olduğu ve bu konuda önünde engel bulunmadığı için yeni silahlar ihraç ediyor. Hindistan soğuk savaş döneminde de Avrupa ülkelerinden silah satın almaktaydı. Şu anda ise ABD bu ülkeye her türlü gelişmiş teknolojiyi sunmuş durumda. Bu teknolojiler içerisinde beşinci nesil F-35 savaş uçakları da bulunuyor. ABD ve Hindistan birbirilerini kesinlikle düşman ve rakip olarak görmüyor. Her iki ülkenin Çin aleyhinde ittifak yapabileceği konusu son dönemde sık sık gündeme taşınıyor.
Bununla beraber Hindistan Rus teknoloji ürünlerini de uzun bir süredir ki tercih ediyor. Rusya ile Hindistan arasındaki ilişkilerin tarihi çok daha eski ve daha sağlam sayılabilir. Son dönemde yaşanan sayısız skandal gelişmelere rağmen Hindistan, Rusya silahlarının satıldığı önemli ülkelerin başında geliyor. İki ülke arasında skandal gelişmeler Rusya'nın siparişleri zamanında yetiştirmemesi veya ürünlerin kalite düzeyinin düşük olması sebebiyle yaşanmıştı. SIPRI'nin rakamlarına göre Rusya silah satışı sıralamasında dünya ikinciliğini elinde tutuyor ve bunu Hindistan'a borçlu.
Hindistan, Rusya'dan çok sayıda askeri ürün satın alıyor. Bunların içerisinde bazı ürünleri kendisi de üretme hakkına sahip. Örnek olarak T-90S tankları, RS30 "Smerç", 3RPK "Tunguska", "Su-30" savaş uçakları, MiG-29K savaş uçakları, Mi-8 ve Mi-17 helikopterleri, "Vikramaditya" uçak taşıyıcısı, 11356 "Talvar" fregatları, askeri deniz kuvvetlerinin kullandığı füze ve toplar, DRLO Ka-31 helikopterleri gösterilebilir.
Rusya silah satışına ve yeni silahların üretimine izin vermenin yanı sıra daha önce satılan T-72 tankları, MiG-29 savaş uçakları, 877 PL projeleri ve diğer askeri ürünlerin modernizasyonu konusunda da Hindistan'a destek veriyor. Hindistan Rusya'nın 3RK "Buk" sistemini örnek alarak kendi "Akaş" 3RK sistemini kurdu. Yeni sistemin ülkenin kuzeydoğusunda Çin ile sınır bölgelerine konuşlandırılması bekleniyor. Rus 971 "Nerpa" PLA projesinin de üretim hukuklarının Hindistan'a verildiği biliniyor.
Rusya ile Hindistan arasındaki askeri-teknolojik iş birliğine örnek olarak RY "Bramos" kanatlı füzelerinin ortak üretimi, Rus T-50 savaş uçağı örnek alınarak beşinci nesil savaş uçaklarının hazırlanması gösterilebilir. Bunun yanı sıra Rusya'nın İl-214 uçakları örnek alınarak askeri taşıma (MTA) uçakları da üretiliyor. Bu uçaklar yeni nesil uçaklar içerisinde gösteriliyor.
Nükleer silahların sayısına ve onun çeşitli taşınma özelliklerine göre Hindistan Hava Kuvvetleri dünya sıralamasında dördüncü sıraya yükselmiş durumda. Ancak buna rağmen nükleer silah gücünün yeterli bir şekilde kullanma olanaklarının bulunulduğu iddia edilemez.
Bunun yanı sıra Pekin yetkililerinin de Hindistan'ı hedef alan politikalarının göz ardı edilmemesi gerekiyor. Çin askeri açıdan Hindistan'ı kuşatma politikası takip ediyor. Hindistan'ın en önemli jeopolitik düşmanı Pakistan. Çin bu ülke ile 1960'lı yıllardan başlayarak önemli stratejik işbirliği anlaşmaları imzalıyor. Ayrıca Pakistan'ı stratejik müttefikleri içerisinde gösteriyor. Çin, Pakistan'a modern silahlar satıyor. Bu silahlar içerisinde Type-85 tankları, JF-17 ve J-10 savaş uçakları gösterilebilir. Bunun yanı sıra Çin Pakistan'ın nükleer ve füze programlarının geliştirilmesi için de önemli katkılarda bulundu. Hindistan'ın doğusundaki Myanmar siyasi, ekonomik ve askeri açıdan önemli ölçüde Pekin'e bağımlı bir şekilde varlığını sürdürüyor. Çin'in Bangladeş üzerindeki etkisi de büyük bir hızla artıyor. Pakistan ve Myanmar'da Çin'in askeri deniz üsleri inşa ediliyor.
Yaşanan gelişmeler sadece Hindistan'ın küresel taleplerini kısıtlama çabası olarak değerlendirilemez. Bunun yanı sıra Hindistan'ın "savunma çemberi" oluşturmasını da zorunlu kılıyor. Binaenaleyh Hindistan'ın bundan sonra da askeri gücünü arttıracağı tahmin edilebilir. Silah satın alacağı ülkeler içerisinde Rusya ilk sıralarda yer alıyor. Bu Rusya'nın derin entegrasyon politikası ile de izah edilebilir. Hindistan tarafından Fransa'nın "Rafal" savaş uçaklarının ve ABD'nin "Apachi" helikopterlerinin satın alınması genel durumu önemli ölçüde etkilemez. Resmi söylemleri göz ardı edecek olursak Rusya açısından da Çin en önemli düşman sayılıyor. Bu bağlamda Hindistan ile işbirliği içerisinde olmak diğer ülkeler ile ittifak girişimlerinden çok daha fazla öneme sahip.
Dünya Bülteni için İbrahim Ali tarafından tercüme edilmiştir