Amerika Birleşik Devletleri, 2014 sonuna kadar Orta Asya’dan ayrılacak. Askerler, para ve malzemelerin yanı sıra ABD’nin bölgeye ilgisi de geri çekilecek. ABD geri çekilirken Dışişleri Bakanlığı, Orta Asya’nın Doğu ve Batı arasında geçiş yeri olarak tarihi rolüne dönüş çabalarını kolaylaştırmayı amaçlayan “Yeni İpek Yolu” olarak adlandırılan bir projenin üzerinde duruyor.
Girişimin püf noktası, 759 mil boyunca uzanan ve Kırgızistan ve Tacikistan’da yazın artan hidroelektriği elektriğe aç Afganistan ve Pakistan’a bağlayan yaklaşık 1 milyar dolarlık Orta Asya-Güney Asya ya da CASA-1000 elektrik nakil hattı inşaatıdır. Maalesef, Amerika’nın Orta Asya’da olumlu bir miras bırakmak üzere iyi niyetli, son çare çabaları, sonunda bu projenin gerçekleşmesini tehlikeye düşürecek daha geniş çaplı bölgesel sorunları pas geçmeye kalkışıyor.
CASA-1000’i elde etmek önemlidir. Burada hedef, bölge için “iyi işler, modern altyapı, uygun sosyal hizmetler ve kapsamlı büyümeyle kuvvetli bir ekonominin gelişmesine yardım edebilecek” çalışır bir elektrik sistemi oluşturulmasına katkı yapmaktır. CASA-1000 projesi, Sovyetlerden kalan Rus altyapısına bağımlılıklarını kırmak üzere Sovyet sonrası ülkeleri için alternatif enerji koridorları oluşturulmasına yönelik ABD liderliğindeki çabalarla da tutarlıdır.
Projenin göz ardı ettiği en temel hususlardan biri, CASA-1000 projesinin gerekli enerjiyi temin etmek üzere dayandığı iç arz taraflı altyapının harap halidir. Hem Kırgızistan hem Tacikistan, Sovyetler döneminin çökmek üzere olan sistemine yatırım yapma, sistemi koruma ve geliştirme kabiliyetlerinin olmaması dolayısıyla düzenli aksaklıklar ve elektrik kesintileriyle boğuşuyor. Bunun sonucu olarak, devam eden iç aksaklıklar enerji sevkiyatındaki güvensizliklerden dolayı bir bütün olarak projeyi tehlikeye düşürecektir.
Buna ilaveten, ne şimdi ne de ABD’nin çekilmesinden sonra altyapının güvenliğini sağlamaya dair bir strateji var. CASA-1000 hattı, bölgede en istikrarsız dört ülkeden geçiyor ve 2014 sonrasında oluşacak güvenlik boşluğu muhtemelen durumu daha da kötü yapacak. Gerçekte, finansmanın yüzde 40’ını sağlaması kararlaştırılan Asya Kalkınma Bankası, gayriresmi olarak Afganistan’da güvenliğe dair korkularını aktararak projeden çekildi.
Projenin iyi bilinen yapısı, onu bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalışanlar için hedef haline getirecektir. Mahalli kuvvetlerin tek başına 759 millik altyapıyı koordine edebilme ve hattın güvenliğini sağlayabilmeleri son derece zor olacaktır. Her şeyden önce, Orta Asya rejimleri arasındaki rekabet ve aralarında iş birliğine dair çok az kayıt olması da Taliban, mahalli savaş ağaları ve uyuşturucu kaçakçıları gibi sistemli olmayan tehditlerdense proje için daha büyük risk teşkil edebilir.
Özbekistan kuvvetle CASA-1000’in karşısına geçti. Taşkent, sırasıyla kaynak ülkeler Kırgızistan ve Tacikistan tarafından planlanan Kambarata-1 ve Rogun barajları inşaı dolayısıyla projeyle ilgilidir. Özbekistan, barajların suya erişimi konusunda tehditlerde bulunularak siyasi bir araç olarak kullanılacağına inanıyor. Katılımcılar tarafından imzalanan belgelerle CASA-1000’in sadece mevcut fazla miktarı kullanacağına dair Taşkent’e teminat verilmesine rağmen Tacik Devlet Başkanı İmamali Rahman açık bir şekilde projeyi Rogun barajı inşaıyla irtibatlandırdı. Aslında Kırgızistan ve Tacikistan’ın Afganistan ve Pakistan’ın ötesine bakacaklarına ve Çin ve Hindistan gibi neredeyse sınırsız piyasalar için daha fazla enerji üretmeyi düşüneceklerine inanmak zor değildir.
Özbekistan dışında, Orta Asya hidroelektrik gelişimi ortak çıkarlarda karşılıklı faydaya dayalı bir bağlantı noktasıdır. Bölgedeki ülkelerin çoğu geliştikçe elektrik enerjisine olan talep artacak. Aynı zamanda büyük bir hidroelektrik güç olan Rusya da enerjiye susamış Hindistan ve Çin’e bağlanmaktan büyük fayda sağlar. Aslında zaten Kırgızistan’ın Kambarata-1 barajı için yaklaşık 2 milyar dolar taahhütte bulunan Rusya, Tacikistan’ın Rogun’unu desteklemeye de ilgi gösterdi.
Rusya’nın ilgisi, Rusya’nın Inter RAO-Birleşik Elektrik Sistemleri, geçenlerde Çin’le 25 yıllık anlaşma imzaladığında doğrulandı. Rusya’nın Orta Asya’da daimi çıkarları var ve bölgede büyük mali ve siyasi riskler almaya istekli olduğunu gösterdi. Kırgızistan ve Tacikistan, daha büyük bir enerji piyasasına bağlanmaktan ve sadece enerji ihracatçısı olarak değil transit ülke olmaktan da fayda sağlar. Rusya’nın Orta Asya elektrik sistemleriyle olan tecrübesi ve kendi büyük hidroelektrik potansiyeli Rusya’yı Orta Asya hidroelektrik devrimini kolaylaştırmak üzere en iyi konumdaki ülke yapıyor.
Ama ABD (ve genel olarak bölge), Rusya’nın her düzenlemeyi kontrol edeceğinden ve Washington’un Orta Asya’yı Moskova’nın etkisinden koparma çabalarının altını oyacağından korkarak CASA-1000’e Rus ilgisine temkinle yaklaşıyor. Yine de proje, Rusya’nın dahil edilmesi ve CASA-1000’in gayelerinin genişletilmesiyle daha geniş çaplı meselelerinin çoğunun çözümünü yakın hale getirebilir. Buna ilaveten, Rusya CASA-1000 anlaşması çerçevesi içinde daha sorumlu bir aktör olur. ABD, CASA-1000’in kapsamını kasıtlı olarak sınırlandırmaya devam ederse proje, daha büyük bir ağda önemli bir halka olmak yerine tecrit olma riski ile karşı karşıya kalır.
Proje siyasi ama çözülebilir problemlerle doludur. ABD, stratejik başarısızlık riski içinde taktik bir başarının peşinden gidiyor. Maalesef, projenin mevcut durumu, “sanayi içindekiler, hususi konuşmalarında CASA-1000’i tartıştıklarında gözlerini açma eğilimindeyken” cesaret verici çok az şey sunuyor. ABD ve ortakları, siyasi olarak istikrarsız bir bölgede, kırılgan bir arza sahip, iktisadi olarak varlığını sürdürebilmesi 20 ya da 30 yıllık altyapıya bağlı olan korumasız bir elektrik hattı inşaatı için yaklaşık 1 milyar dolar yatırım yapmaya hazırlanıyor.
Rusya uzun dönemde gerekli finans, güvenlik ve siyasi kaynaklara yatırım yapmak isteyen tek ülke olabilir. “Reset”in geçenlerde çökmesinden sonra CASA-1000 ve Yeni İpek Yolu projesi, ABD, Orta Asya ve Rusya arasında karşılıklı yararlı iş birliği kanalı olarak hizmet edebilir. Bölgede farklı çıkarlar arasında koordinasyon sağlanması, bölgenin gelişmesi ve istikrarına katkı yapabilir. Aksi takdirde ABD, projenin uzun dönemdeki başarısını temin etmek için kapasite, eğitim ya da kaynaklara sahip olmayan ülkeler ve kurumlara gerçekçi olmayan yükler ve beklentiler yükleyecek.
Kaynak: The Diplomat
Dünya Bülteni için çeviren Arif Kaya