Güney Kore Salı günü, (bugün) rekor sayıda seçmeni sandıklara çekebilecek ülke içi ve bölgesindeki bir hengamenin arasında yeni cumhurbaşkanını seçecek. Peki bu, Güney Kore ve ülkenin ABD ile olan ilişkileri için ne ifade ediyor?
Çetrefilli bir soru. Verilebilecek cevaplar şöyle:
Seul'un, Kuzey Kore yönetimine karşı daha agresif bir tavır takındığı yaklaşık 10 yıllık muhafazakar bir iktidarın ardından Güney Koreliler, Kuzey tarafıyla daha yumuşak bir münasebeti savunan ve Kim Jon Un rejimiyle görüşmeye açık olduğunu söyleyen ilerici bir lideri seçmeye hazır görünüyor.
"Nükleer meselesinin hallinde gerekli ön şartlar garanti edildiği takdirde Kim Jong Un ile görüşebilirim," diyor Washington Post'a verdiği mülakatta liberal Demokrat Parti'den Moon Jae-in. Halihazırda anketlerde 20 puan önde giden Moon, son liberal cumhurbaşkanı RohMoo-hyun'un muaviniyken de desteklediği; Kuzey Kore'ye ekonomik yardımları artırmayı amaçlayıp karşılıklı bir güven teatisi kurmayı amaçlayan "Güneş Işığı Politikası" ile de fazlasıyla içli dışlı bir isim.
Moon'un seçilmesinin, Donald Trump'ın Kuzey Kore, ticaret ve Amerikan yapımı füze savunma sistemi THAAD hakkında son söyledikleriyle sarsılan ABD-Güney Kore münasebetlerinde bir dizi zincirleme tesiri olabilir. Nisan ayında Reuters'e verdiği mülakatta Trump Seul hükümetinden, iki ülke arasındaki antlaşmaya rağmen, milyar dolarlık THAAD sisteminin parasını isteyip ABD'nin kilit bir müttefikini hiddetlendirdi.
Geçen hafta başında faaliyete geçen ve seçimlerden öncesine yetişmesi için konuşlandırılmasında ABD'nin aceleci davranmasının eleştirilere sebep olduğu THAAD sisteminin riskleri ve faydalarına dair, muhafazakar rakiplerinin aksine Moon lafını sakınmadı. Mart ayında Moon, "THAAD kalkanının konuşlandırılması meselesini gelecek hükümetin takdirine bırakmak doğru olacaktır," dedi.
Yolsuzluk ve siyasi reform
Kore Anayasa Mahkemesi'nin sabık cumhurbaşkanı Park Geun-hye'yi makamından azletmesi erken cumhurbaşkanlığı seçimlerini, politik durgunluğu ve iktidar boşluğunu tetiklerken, ülkeyi dümensiz bırakıp Güney Korelileri de hüsrana uğrattı.
Park Geun-hye'nin adı, 2016 sonlarında ülkenin Samsung gibi en büyük şirketlerini de içine alan bir skandala karıştı. Samsung'un varisi ve de facto lideri Jay Y. Lee, rüşvet suçlamalarıyla tutuklandığı Şubat ayından beri Seul yakınlarındaki bir hapishane hücresinde sürünüyor. Park'ın kendisi de geçtiğimiz ay rüşvet, şantaj ve yetkilerini suiistimal de dahil olmak üzere 18 suçla itham edildi. 2 Mayıs'ta, şiddetli gösterilerin arasında mahkemesi başladı.
Tüm bunlar, seçmenler nezdinde Kore'nin chaebol diye bilinen ve uzun yıllar yoğun devlet desteğinden faydalanan aile şirketlerinin sarsılmaz nüfuzunun nerelere vardığını gösterdi. Ülkedeki anket şirketlerinden Realmeter'ın 3 Mayıs'ta yayınladığı bir ankete göre, katılımcıların oy verecekleri kişide aradıkları ilk kıstas, yüzde 27,5'le bu kökleşmiş yolsuzlukla mücadele olurken diğerleri yüzde 24,5'le ekonomik reform ve yüzde 18,5'le ulusal güvenlik olarak sıralandı.
Seçimlere Yüksek Katılım
İlk kez 2014'teki yerel seçimlerde tatbik edilen erken oy verme uygulaması cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise ilk kez geçen perşembe ve cuma günleri, rekor bir iştirakle tatbik edildi.
Kore Yüksek Seçim Kurulu'na göre, toplamda 11 milyon veya 42 milyon seçmenin yüzde 26'sı, iki günlük erken oy verme periyotunda ülke çapındaki 3 bin 500'den fazla noktada oylarını kullandı. Kurul'a göre bu rakam, 2016'daki milletvekili seçimlerinde, yüzde 12 iştirak oranıyla gerçekleşen erken oy verme safhasında kullanılan oyların iki katından fazla; yani 2016 seçimindeki toplam seçmen sayısının beşte biri.
Seçmenlerin, bilhassa gençlerin, iştirakindeki bu artış seçimlere olan alakanın arttığını ve iktidarda bir değişiklik talep edildiğini gösteriyor. Seçim Kurulu'nun anketine katılanların yaklaşık yüzde 87'si seçimde oy kullanma niyetinde olduğunu söylerken bu oran 2012'deki cumhurbaşkanlığı oylamasında yüzde 80'di. 2017 başlarında sabık cumhurbaşkanı Park'ın istifasını talep etmek için dalga dalga seferber olan gençlerin seçime olan teveccühü, 2012'deki yüzde 85'lik orandan yüzde 95'e yükseldi. 30 yaş altı seçmenler nezdindeki temel meselelerden biri olan gençler arasındaki işsizlik, 2016'da yüzde 9,8'le en yüksek seviyesini gördü. Gençlerden gelecek daha yüksek iştirak ise kamuda 800,000'den fazla istihdam yaratma vaadinde bulunan Moon için bir avantaj olarak görülüyor.
GallupKorea isimli araştırma şirketinin son anketi ise Demokratik Parti'nin namzedi Moon'u yüzde 38'le önde gösterirken onu yüzde 20 ile merkez soldaki Halk Partisi'nin namzedi Cheol-soo takip etti.
Bu da demek oluyor ki Güney Kore'nin müstakbel cumhurbaşkanı gücünü halktan alacak.
Shannon Schweister
Kaynak: foreignpolicy.com
Dünya Bülteni için tercüme eden: Mustafa Doğan