Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının da Yüce Divanda yargılanmasıyla ilgili bir cümle eklenmiş Anayasa taslağına.
Eğer Anayasa halk oylamasıyla yasallaşırsa, darbe soruşturması nedeniyle mahkemeye sevkedilen kimi komutanların Yüce Divanda yargılanıp yargılanmayacağı da yeni tartışmalar yaratacak tabii.
Yalnız, benim anlamadığım şu: Neden Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları Yüce Divanda yargılansın? Sonuçta bu dört koltukta oturan kişiler devlet memurudur.
Buradaki asıl yanlış, Genelkurmay Başkanı’nın Milli Savunma Bakanı’na bağlı olmamasından kaynaklanıyor. NATO Savunma Bakanları toplantılarına, bütün üyelerin bakanları genelkurmay başkanlarıyla birlikte katılırlar. Masada bakan oturur hemen arkasında da genelkurmay başkanı. Bizdeyse bakanın arkasında genelkurmay ikinci başkanı oturur, çünkü protokolde genelkurmay başkanı, bakanın önünde gelir. Hatta Başbakan Yardımcısının da önündedir. Ama örneğin Başbakanlık Müsteşarı, protokolün ta alt sıralarında bi yerdedir; diğer bakanlık müsteşarları da.
Zamanında, Genelkurmay Başkanı’nın, protokolde en üst sıralara yerleştirilme nedeni, o makama verilen önem ve Mareşal Fevzi Çakmak’ın kimliği ve kişiliğiydi. Nedense Fevzi Çakmak rahmetli olduktan sonra ,
hiçbir hükümet genelkurmay başkanlığını milli savunma bakanlığına bağlamayı düşünemedi ya da buna cesaret edemedi.
ABD’de Genelkurmay Başkanı Savunma Bakanına bağlıdır. Deniz Kuvvetleri ve Deniz Piyadeleri Komutanları, Deniz Kuvvetlerinden sorumlu Bakan Yardımcısına, Kara ve Hava Kuvvetleri Komutanları da ayrı Savunma Bakan Yardımcılarına hesap verir, onlardan emir alır. Yani siviller ordunun başındadır. Elbette komutanlar önerilerini, raporlarını, hazırlıklarını, bütçelerini kendileri yapar. Ancak bunları Temsilciler Meclisine ve Senatoya Bakan ve/veya Yardımcıları taşır.
Bütün gerçek demokrasilerde bu iş böyledir. Onun için genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarına Yüce Divan yolunu açmak yerine, genelkurmay başkanlığını milli savunma bakanlığına bağlamak en demokratik yol, değil midir?
Kaynak: Star