'5.000'e yakın ev tamamen yıkılmış, 20.000'i kısmen hasar görmüş. 1.500 fabrika ya da imalathane, 20 cami, 31 güvenlik tesisi, BM'ye ait 50 tesis, 21 sağlık tesisi, 10 kadar su şebekesi şu veya bu şekilde tahrip olmuş...
Ayrıca bombardıman sonucu mahvolan zeytinlikler, sebze seraları, diğer tarım tesisleri, yollar, tarlalar... 60.000 ile 70.000 dönüm arası tarım alanı, tarım alanı olmaktan çıkmış. Su kaynakları, kuyular, bombalarla kirlenen diğer alanlar...'

Bu saydıklarım İsrail'in 22 gün süren Gazze saldırısının sonucu çeşitli kurumlar tarafından tespit edilebilen zarar-ziyan ve tahribat. Değerlendirmeler devam ettiği ve bunlar medyaya yansımadığı için belki de yıkımın maddi boyutu ve kapsamı daha da çok ve ağır.

Bu yıkımın faturası da en az 2 milyar dolar civarında. Bu bağlamda, Filistin Yönetimi son raporunda faturanın 1,3 milyar dolar civarında olduğunu söylüyor. '...Saldırı sonucu büyük alanlar moloz yığınlarına dönüşmüş; su, kanalizasyon, enerji ve haberleşme şebekeleri ve tesisleri ile köprüler, yollar büyük hasar görmüş bulunuyor' deniliyor raporun bir yerinde.

Filistin Yönetimi söz konusu bu raporu muhtemelen yarın Mısır'ın Kızıldeniz'deki sayfiye şehri Şarm El Şeyh'te milletler arası Gazze'ye mali yardım toplantısında ilgililere sunacak ve yardım talebinde bulunacak.

Esasen Filistin Yönetimi bu toplantıda katılanlardan 2,8 milyar dolar talep edecek. Bu miktarın 1,3 milyar dolarını yukarıda anlattığımız gibi Gazze'nin yeniden imar ve inşası, geriye kalan 1,200 milyar doları yönetimin bu yılki bütçesinin desteklenmesi için, 300 milyon doları da acil bütçe yardımı olarak isteyecek.

Diğer yandan, Amerika daha toplantı başlamadan Gazze'ye 900 milyon dolar hibe yardımı yapacağını gayri resmi olarak açıklamış bulunuyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir Amerikalı yönetim yetkilisi bu yardımın Hamas'a verilmeyeceğini, Filistin Yönetimi'nin kullanımına tahsis edileceğini söylüyor. Bu 900 milyon dolarlık hibe yardımı muhtemelen yarın yapılacak toplantıda bizzat Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından açıklanacak. Ne var ki, yönetim bu yardım kararını almış olsa bile bunun Kongre'de muhakkak onaylanması da gerekiyor. Bu yüzden Amerikan yardımının onay alınana kadar daha bir süre bekleyeceği kendiliğinden anlaşılıyor.

Amerika'ya ilaveten Avrupa Birliği'nin de muhtemelen 1 milyar dolar civarında bir yardım taahhüdünde bulunması bugünden bekleniyor. Suudi Arabistan ise bir ay kadar önce 1 milyar dolar yardımı telaffuz etmişti. Bu ülkeye ilaveten muhtemelen başka zengin Arap ülkeleri de ciddi miktarlarda yardım sözü verecekler yarınki toplantıda.

Açıklanan ve açıklanmayan bütün yardım taahhütlerini bir araya getirdiğimizde Gazze'nin yeniden imar ve inşası için gereken mali yardımın kolaylıkla toplanacağı anlaşılıyor. Para konusu bu yüzden çözülmüş görünüyor.

Ne var ki, bu köşede daha önce de dile getirdiğimiz gibi sadece parayı bulmak yetmiyor; esas konu bu paranın kim tarafından ve nasıl imar ve inşada kullanılacağında odaklaşıyor. Toplanacak parayı Hamas mı, yoksa Filistin Yönetimi mi kullanacak? İmar ve inşayı kim gerçekleştirecek?..

Amerika, Avrupa Birliği ve bazı Arap ülkeleri Hamas'ı muhatap görmedikleri için paranın Hamas'ın kullanımına verilmesi mümkün değil. Diğer yandan, Gazze'de iş yapacak kadar etki ve yetkisi olmayan Filistin Yönetimi ise Hamas'a rağmen imar ve inşayı nasıl gerçekleştirecek?. Unutmadan İsrail'in tavrını da hatırlatalım: Bu ülke paranın Hamas'a verilmesine asla razı olmaz ve şartları kabul edilmeden Gazze'ye bir torna çimento ve bir tuğlayı dahi sokmaz.

Kısaca söyleyelim, Gazze için parayı bulmak problem değil; problem sonrasında. Bunun çözümü de çok taraflı bir siyasi çözümde yatıyor elbette; ancak bu konuda umutlu olmak da çok zor. Toplantı başlamadan bunları söylemek gerekiyordu; söyledik de...

Zaman