Mısırlılar dünyanın en dindar halkı. Gallup'un dindarlaşma olgusuna dair anketinden çıkan sonuç bu. Biz Mısırlılar olarak bu gerçeği biliyoruz, diğer Arap ve Müslüman halklarla karşılaştırarak dini yaşantımızla övünüyoruz.

Ben dindarlaşmanın yüzeysel ve büyük ölçüde özel olduğunu düşünüyorum. Zira Gallup anketi de dinin hayattaki önemine dair belirli kavramları sormakla yetiniyor ve Müslümanlarla Amerikalıların dine önem vermek açısından yakın düşündükleri gibi eşsiz bir sonuca da varıyor. Şöyle ki,
Amerikalıların dini konularda düşünme yöntemleri söz gelimi Pakistan'daki aşiret bölgesindeki yöntemlerden farklı değil.

Bu gerçek modern ve klasik toplum arasındaki çelişki efsanesine son veriyor. Dünyanın en modern toplumunun göbeğinde, Ortaçağ'daki seviyede bir dindarlık oranı var. Yenilikse, 'dine dayalı bir toplumun modern ülkelerde gördüğümüz ilerlemeyi gerçekleştirmeyeceği' iddiasının doğru olmaması. Müslüman bölgemizde ilerlemede nispeten yüksek hızlar yakalayan iki toplumun dinden farklı etkilenmesi de dikkat çekiyor. Türkiye'de İslam düşüncesine yönelik savaş sonrası demokrasiyle seçilmiş İslamcı hükümete izin veren laik formül uygulandı. Bu hükümet Türkiye tarihinde en yüksek kalkınma oranlarını gerçekleştirdi. İran'daysa 'velayeti fakih' rejimi iktidarda ve toplum 1979'dan beri süren bir devrim yaşıyor. Bununla birlikte son gelişme İran'ın uzaya yerli yapımı bir uydu göndermesi. İran yüksek oranlarda büyüme gerçekleştiriyor, ekonomisi ambargoya rağmen gelişiyor.

Fakat bundan dindarlaşmanın kalkınmaya yol açtığı sonucunu çıkarmak gerçeği saptırmak olur. Tıpkı dindarlaşmanın yoksulluğun doğrudan nedeni olduğunu söyleyemeyeceğimiz gibi. Zira önemli olan farklı halkların hayatında dindarlaşmanın kültürel ve ahlaki içeriği. Mısır'da başarısız olduğumuz konu, dindarlaşma yöntemimizin yüksek kültürel ve ahlaki içeriğine ulaşmak. Siyasi açıdan, örneğin Türkiye'nin geliştirdiği gibi demokratik çözüm konusunda hâlâ aciziz. Sivil alanda ise dinin olumlu değerleriyle pratik işleyiş arasındaki ilişki neredeyse tamamen yok oldu. Birey ne kadar dindarsa, akıl ve rasyonellikten de o kadar uzak kalıyor. (Mısır gazetesi Bedil, 14 Şubat 2009)

Kaynak: Radikal