Bir batı Avrupa ülkesi için eşi görülmemiş biçimde inisiyatifi ele alarak Başbakan Stefan Löfven 3 Ekim’de İsveç’in Filistin’i tanıdığını açıkladı. İngiliz Avam Kamarası, İngiltere’nin de aynı şeyi yapması yönünde 13 Ekim’de hükümete bir önerge sundu.
Bu siyasi adımlar Filistin-İsrail barış sürecinin açık bir biçimde tıkandığı bir dönemde gerçekleşiyor. Önce ABD’nin bahar aylarında aktif olarak içinde yer aldığı uzun ve yoğun müzakere turlarından sonuç alınamaması nedeniyle; peşinden binlerce insanın öldüğü Gazze savaşından ötürü barış süreci başarısızlığa uğradı. Tekrar eden diplomatik başarısızlık bu sorunun kesin bir biçimde ve yeni bir bakış açısıyla –askeri uzlaşıya ve yeniden inşa sürecine ilişkin müzakerelere zemin hazırlamak üzere– ele alınması gereğini ortaya çıkardı. Yeniden ve var gücüyle.
Bu koşullar altında, İsveç’in girişimi son derece dikkat çekici. Şimdiye kadar ağır basan düşünce Filistin’i tanımanın müzakereye bağlanmasıydı. Fakat bu argüman bugün gücünü kaybetti. Kalıcı barışa yönelik herhangi bir düzenleme olmadığı takdirde, varlığını bağımsız olarak sürdürebilecek bir Filistin devletinin mevcudiyetinin gerçek imkanı her geçen gün biraz daha azalır. Kaldı ki İsrail eliyle cebren sömürgeleştirilip müstakbel-olası devletin haritası işgal altındaki topraklarda kemirilmeye devam ederken.
Fakat yine de Filistin’de bir devlet var bugün. Diğer pek çok yerde olduğu gibi. Nitekim Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Ağustos’ta büyükelçilere, “Şu an itibariyle ne müzakere imkanı kalmış ne de herhangi bir sonuç elde edilebilmiştir. Fransa’nın inisiyatif alması gerektiği açıktır.” diye seslenmişti. İşte zamanı. Fransa’nın sorumluluğunu yerine getirme ve Filistin’i tanıma zamanı.
Filistin’in Birleşmiş Milletlerde “üye olmayan devlet” statüsüne kavuşması için “evet” deme onuruna erişmeli Fransa. Değerlerine ve Filistin meselesindeki angajmanına sadık kalarak. Bu devinimi güçlendirmesi ve mevcudiyetini güvenceye alması için Filistin’i tanıma zamanı artık. Çok geç olmadan. Uzlaşıdan sonra Filistin’in yeni bir ivme kazandırılmış müzakereler için masaya dönmek üzere desteklenmesi zaruri. Diplomaside, bilhassa diplomaside, sembollerin büyük öneme sahip olduğunu unutmamak gerekir.
Le Monde, Gilbert Roger, Fransa Sosyalist Parti Senatörü, Fransa-Filistin Dostluk Grubu Başkanı
Dünya Bülteni için çeviren: Muhsin Korkut