Filistin'de yaşananlardan ibret alabilmek için orada neler yaşandığını doğru okumak zorundayız. Hamas'ın el Fetih mensuplarını Gazze'den sürüp çıkarması. Arafat'ın evi dahil resmi ve sembolik değeri olan kurumları ele geçirmesiyle sonuçlanan çatışmaları, İsrail ve ABD'nin yerli işbirlikçilerinin cezalandırılması olarak değerlendirebilmek ne kadar mümkün? Gelinen noktayı bir de Filistin'de, Lübnan'da yükselen antiemperyalist yerli güçlerin dahası İslami hareketlerin zaferi şeklinde okumak, bizi ister istemez İsrail'in dolayısıyla Amerika'nın yenilgisi gibi akla zarar bir yorum yapmaya götürebilir.

Gazze'de açık biçimde Amerika ile örtük olarak İsrail'le işbirliği yapan el Fetih'in askeri bir yenilgi yaşadıkları açık gerçek. Ancak işbirlikçileri cezalandıran bu zaferin Filistin davasının kazanç hanesine yazılacak bir sonuç doğuracağını da aynı kesinlikte iddia edebilmek ise neredeyse imkansız görünüyor.

Hamas'ın iktidara geldiği günden itibaren bütün dünyanın gözü önünde ahlaksız bir plan uygulandı. Sanılanın aksine oynanan bu oyun günah keçisi haline getirilen Hamas'ın iktidardan uzaklaştırılmasıyla sınırlı bir plan değildi. İslam ve İslamcıları terörize eden küresel sistem ve adeta ABD'yi rehin alan İsrail'in Filistin davasını teslim almaya, bir daha ayaklarının üzerinde duramayacağı, siyasi, askeri olarak İsrail'e mahkûm edilmesi ve hepsinden önemlisi kendine olan güvenini kaybettirecek bir mecraya itilmesini hedefliyordu. Hamas'ın zaferi olarak algılanan çatışmalar tam da bu noktada yeni süreci fiilen başlattı.

Yanlış anlamaları önlemek için hemen belirtmekte yarar var, kardeş kanının akıtıldığı, Filistin'i fiilen ikiye bölen çatışmalarda en son suçlanacak taraf Hamas'ın tavrı oldu. Aylardır çatışmalara neden olan tahriklere kaştı sabretti, uluslararası komplolara karşı Filistin davasının bütünlüğünü koruması için elinden geleni yaptı. Arap dünyasının en demokratik seçimleriyle iktidar olmasına rağmen diktatör Arap rejimleri ve demokratik batılı yönetimler yani küresel sistem tarafından 'devlet iktidarı'nı ele geçirmekle suçlanarak cezalandırıldı. Siyaset ve çıkar ilişkilerinin kirlettiği ortamda ne yazık ki haklı olmak yetmiyor. Filistin davasını içerden hançerleme pahasına İsrail'le inkar edilmez bir işbirliğine giren el Fetih, Gazze'de askeri olarak yenilse de Filistinlileri temsil eden ama İsrail'e bağımlı yeni yapılanmayı hedefleyen daha büyük operasyonda işbirliğini sürdürecek.

Gelinen noktada, Filistin ikiye bölünmüş durumda. Filistinlileri coğrafi ve yönetim olarak ikiye parçalayan bir sonuç, bu Hamas'ın “hainlere ders vermesi” de olsa, Filistin'in kaybıdır. “Uzun süredir İsrail'in eline bu denli fırsat geçmedi”ğini söyleyen İsrail başbakanı Olmert, muhtemel operasyon öncesi Amerika yolcusu.

Bundan sonra olabileceklere bakalım: başta İsrail olmak üzere ABD ve AB el Fetih'i yeniden diriltmek için her türlü yöntemi kullanacaklarının işaretlerini vermeye başladılar. AB ve İsrail el Fetih'e mali yardım adı altında rüşvet dağıtmaya başlarken ilk adım olarak Batı Şeria'da Hamas'ı tümüyle silmeyi hedefliyorlar. Gazze'den kaçarken bile İsrail desteğini alıp Batı Şeria'ya sığınan el Fetih buradaki gücücnü toparlayıp yenilginin rövanşını almak için yeni bir çatışmayı alevlendiriyor.

Abbas'ın tayin ettiği Selam Fayyad azınlık hükümetinin oluşmasıyla Hamaslı İsmail Heniye hükümeti yasadışı ilan edilerek Gazze'ye yönelik her türlü 'cezalandırma'nın ilk adımı atılmış oldu. Her ne kadar Hamas lideri Meşal, Mahmut Abbas'ı Filistin Başkanı olarak tanıdıklarını, “El Fetih ve Hamas hareketleri arasında diyalogun başlatılması gerek”tiğini söylese de önümüzdeki günlerde şimdiden izole edilen Gazzeye yönelik saldırılar başlayacağının işaretleri geliyor. Bir zamanlar Beyrut'ta çarşaf giyerek el Fetih'e yönelik saldırı için istihbarat toplayan yeni savunma bakanı Barak, el Fetih'in önünü açmak için Gazze'yi kan gölüne çevirecek saldırı hazırlığının tamam olduğunu açıkladı.

Batıcı, laik değerlere sahip ama işbirlikçi el Fetih'in, Batı Şeria'yı tamamen kontrol altına alması, açlık , ölüm ve umutsuzlukla terbiye edilmeye çalışılan Filistinlilerin kurtuluş umudu haline getirilmesi için her türlü destek veriliyor. Buna karşılık, İsrail'in, seçilmiş hükümetin kontrolündeki Gazze'ye yönelik olarak başlatacağı büyük ve kapsamlı saldırının her türlü gerekçesi hazır. İslamcı, dolayısıyla terörist (!) Hamas'ı yok etmek için büyük kampanya çoktan başlatıldı… 1 haftalık akar yakıt stokunun kaldığı, gıda sıkıntısının şimdiden baş gösterdiği Gazze'ye bırakalım yardım etmeyi, ağlayacak kimse bile yok.

İsrail'in saldırmayıp şu anki fiili durumu koruması bile yani, bir yanda dış dünyadan izole ettiği Gazze yönetimi, diğer tarafta her taraftan destek bulan Batı Şeria yönetimi arasında parçalanmış Filistin resmi karşısında ideal pozisyon elde etti. Kudüs düşeli kırk yıloldu. Parçalanmış Filistinlilerin bile Kudüs düşü ellerinden alındığı şu günlerde kabustan zafer işareti yapmak yerine herkesin aklını başına almasının vaktidir.

 

Kaynak: Yeni Şafak