İsrail'de aşırılık yanlısı partiler nedeniyle hükümet kurulamaması sonrasında, sandıktan Likud çıkarsa Filistin müzakereleri çıkmaza girer

Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'nin yeni hükümeti oluşturmakta başarısız olması ve Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le görüşmesinin ardından, İsrail'de erken genel seçim düzenlenecek. Dolayısıyla, İsrail'de siyasi krizin tıkanması sonrasında İsrail-Filistin müzakereleri yeniden yol ayrımında.
Birçokları bu müzakerelerin faydalı sonuçlar verme gücüne şüpheyle bakıyor. Fakat barışçıl çalışmanın tarafları, ABD Başkanı George W. Bush'un vaatlerinden uzakta ve zaman kaybı oluşturmayacak ciddi müzakereler yürütmeye kadir bir İsrail tarafının bulunmamasını dikkate alarak, tarafsız gözlemcilerden de ümitsiz. Bush iki devletli çözüm ve
kaybolan barışı getirmek yönündeki bakış açısına yakınlaşmaksızın
Beyaz Saray'dan ayrılmaya hazırlanıyor. Filistinli müzakereci tarafı da, Fetih'le Hamas arasındaki çekişmenin gölgesinde daha iyi durumda değil.

Şas'ın fırsatçılığı şaşırtıcı değil
Livni yeni hükümeti oluşturmakta başarısız olduğunu itiraf etti ve daha önce de belirttiğimiz gibi, bakanın önünde erken seçime gitmekten başka seçenek yoktu. Livni aşırılıkçı partileri ve aşırılıkçı tutum sahiplerini fırsatçılıkla suçlarken, Kudüs sorununun Filistinlilerle müzakere gündeminden çıkarılmasında ısrar eden dinci Şas partisini kastediyordu.
Siyasi fırsatçılık İsrail siyasetinde yeni bir şey değil. Hükümetine katılmak isteyen partilerin, katılımları için şartlar koşması ve bakanlıklar üzerine pazarlık yapması gayet doğal. Diğer yandan, küçük partilerin İsrail parlamentosunda ve hükümetin kurulması sırasında büyük
partiler üzerinde tahakküm kurdukları gözleniyor. Hatta İsrail'in çoğu zaman geleceğini belirleyen bu küçük partiler oluyor. Yaklaşık iki yıldır komada olan eski başbakan Ariel Şaron'un kurduğu Kadima Partisi'nin lideri Livni nin karşı çıktığı da bu. Bu karşı çıkış, Livni'yi hükümet kurma çabalarını bırakmaya sevk etti.
Livni'nin bu sert duvara çarpıp erken seçimi tercih etmesinin ardından, kamuoyu anketlerinin çoğu bu durumdan ilk yararlananın Binyamin Netanyahu başkanlığındaki
Likud Partisi olacağını ifade ediyor. Netanyahu 1996-1999 arasındaki başbakanlığının
ardından bu göreve dönüş planları yapıyor.

İşçi Partisi de zor durumda
Gözlemcilere göre, bazı partilerin ve özellikle de Şas'ın Livni hükümetine katılmaması, dışişleri bakanının Kudüs'ten ödün vermek istemesinden ve çocuklarla
yoksullara verilen ödeneklerin artırılmasını reddetmesinden kaynaklanıyor. Likud yetkilileri, küçük partiler ve özellikle de aşırılıkçı dinci partiler nezdinde bu
konuyu büyütmeye çalıştı. Bu durum da onları erken seçim eğilimine sevk etti.
Şas gibi küçük partiler yeni seçimler sonrasında güçlenmeye bel bağlıyor. Siyasi tutuklar ve Filistinlilerle müzakerelerin yanı sıra Suriye ve Lübnan'a yönelik tavırlardaki aşırılıkta da kendileriyle buluşan Netanyahu'nun kuracağı, Likud başkanlığında bir hükümet istiyorlar.
Livni'nin ve partisinin seçimi kaybedeceği şimdiden kesin gibi. Fakat son yıllarda birçok bölünmeye maruz kalan İşçi Partisi de daha iyi durumda olmayacak. Zira bu parti 2001'den bu yana iktidardan uzakta.

Kaynak: Radikal