Prof. Dr. Erol Güngör’ü herkes bilmez lakin bilen iyi bilir ve unutmaz. Türk Milliyetçiliğini sağlam temellere dayandıran görüşleri ve meseleye vukufiyeti Ziya Gökalp ve Mümtaz Turhan’ı bile aşan bir derinliktedir.
Erol Güngör, her alanda yerli ve millî olan bir bakış açısına sahiptir, kültürden irfana uzanan bir yolu işaret eder ve toplum olarak düştüğümüz durumu şu şekilde anlatır:
“Türk kültürü bizim nesillerimiz için bir müzelik eşya hâline gelmiştir. Bugün bir Türk’ün kafasında Üçüncü Ahmet Çeşmesi’nin Paris’teki Zafer Takı’ndan daha fazla manası yoktur.”
Türk kültürünü müzelik eşya mesabesine gelmesi hususu bugün dünden daha ziyade önemli bir sorunumuz olmaya devam ediyor ve üzerinde hararetle tartışılması gereken bir meseledir; zira kültür, kültürsüzlükle var oluş ve yok oluş arasında sıkı ilişki vardır.
Türk kültürünün özellikle aydınlarımızın kafasında bir devamlılık telakkisi oluşturma noktasındaki eksikliği hâlâ en büyük çıkmazımızdır. Yabancı fikir ve tesirlerin kıskacında bir türlü “kendi” olamayan aydın veya münevver meselemiz vardır. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Devam ederek değişmek, değişerek devam etmek” düşüncesi Türk aydınının genelinde tam olarak karşılık bulmuş değildir.
Erol Güngör, Türk aydınının Türk düşünce hayatını bilmeyişinden, tarih, edebiyat, felsefe, estetik ve sanat kaygısı taşımayışından ötürü Türk kültürünün ilerleyerek tekâmül etme noktasında geri kaldığını ifade eder.
Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ