Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin dünkü grup konuşmasında Anayasa Mahkemesi'ne iki soru sordu:
1- Gerekçe yazılmadan kararı nasıl açıkladınız?
2- Anayasa değişikliklerini şekil yönünden inceleme yetkiniz varken, esasa nasıl girdiniz?
Başbakan, birinci soruyla, Yüksek Mahkeme'nin iptal kararının gerekçesini bir an önce açıklamasını istedi. Gerekçe hazırlanmadan iptal kararının açıklanmasını da eleştirdi.
İkinci soru ise doğrudan Anayasa Mahkemesi'nin yetkisini aşarak esasa girdiği suçlamasını içeriyor.

Karar özeti
Anayasa'nın 153. maddesi şu hükmü taşıyor:
"Anayasa Mahkemesi'nin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanmaz."
Başbakan, bu maddeye dayanarak soruyor: Gerekçe yazılmadan kararı niye açıkladınız?
Bu sorunun yanıtını bulmak için dün Anayasa Mahkemesi çevrelerinde yaptığım araştırma sonucunda, Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda daha önce bir karar verdiğini öğrendim.

20 yıldır böyle
1988'de bu konuda çıkan bir tartışma sonucu Anayasa Mahkemesi aleyhine suç duyurusunda da bulunulmuş. Mahkeme heyeti toplanarak bu konuyu karara bağlamış ve beklemesinde telafi edilmesi zor sonuçlar doğuracak konularda karar özetinin açıklanmasına karar vermiş.
Bu karardan sonra Anayasa Mahkemesi 20 yıldır, gerekçesi yazılmadan karar özetini açıklıyor. Mahkeme, ayrıca sadece iptal kararları için gerekçeli açıklama hükmüne rağmen ret kararları için bir kural konulmadığına da dikkat çekmiş.
Gerekçe yazılmadan karar özeti açıklamanın gerekçelerinden biri de spekülasyonları önlemek. Kararı öğrenenler ile öğrenmeyenler arasında haksız rekabet doğmasını önlemek.
Bazı hükümet kararlarını önceden öğrenenlerin ekonomik alanda spekülasyon yaparak haksız kazanç sağlamaları gibi yargısal kararlarda da böyle bir risk bulunduğunun mahkemece kabul edildiği anlaşılıyor.

Esasa girdi mi?
Başbakan Erdoğan'ın ikinci sorusu da önemli bir tartışma konusu. Anayasa Mahkemesi, yetkisi olmadığı halde esasa nasıl girdi?
Başbakan bu soruyu yönelttiğine göre, mahkemenin esasa girdiğinden emin olmalı. Ancak, gerekçe açıklanmadan bu konuda kesin hükme varmak yanıltıcı olabilir.
Mahkemenin iptal kararı vermesi, konuyu esasa girerek görüştüğünü göstermez.
Bu konuda Başbakan'ın acele davrandığını söylemek mümkün. Anayasa Mahkemesi'ne yakın kaynaklar gerekçe açıklandığında Başbakan'ın bu görüşünü değiştireceğine inanıyorlar.
Bu bilgi, Yüksek Mahkeme'nin anayasa değişikliklerinin esasına girmeden, değiştirilmesi teklif edilemez kuralını bir şekil şartı olarak görüp buradan hareketle iptal kararı vermiş olmaları ihtimalini artırıyor.

Resmi açıklama
Gerekçe açıklandıktan sonra bu konudaki tartışma kesilebilir.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararını açıklamayı 1988 tarihli kararına, iptal hükmünü de değiştirilmesi teklif edilemez hükmüne dayandırdığı tahmini gerçeğe yakın duruyor.

 


Kaynak: Milliyet