ASKERİ yargının baktığı birçok suçu sivil yargıya devreden yasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi iptal etti. Çünkü Anayasa'nın 145. maddesi askeri yargıya dünyada benzeri olmayan geniş yetkiler veriyor. Buna bakarak ben de Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı verebileceğini yazmıştım. (Milliyet, 1 Temmuz 2009)
Bu durumda şimdi, Balyoz'a hangi yargı bakacak mesela?!
Birçok açılmış davada mahkemeler beklemeye geçti.
İptal kararıyla bir "boşluk" oluştuğu ifade ediliyor.
Hükümet bir karar vermek için "Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararını görelim" diyor.
Kılıç: Boşluk oluşmadı
Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç'a sordum, "İptal kararı ile bir boşluk oluşmadı" diyor:
- Yasa değişikliğinden önceki durum neyse, mahkememizin iptaliyle o durum geçerli oldu!
Yani 'yeni yasa eskisini yürürlükten kaldırdı, yeni yasayı da Anayasa Mahkemesi iptal etti, öyleyse yasa boşluğu oluştu' teorisi bu olayda geçerli değil!
Kılıç hukuki, teknik terimlerle, kanun maddeleriyle bunu anlattı.
Askeri ve sivil yargının yetkilerini düzenleyen CMK 250. maddesinde "bir kelime" değişikliği yapılmıştı, şimdi o "bir kelime" iptal edildi, 250. madde yerinde duruyor, geçerli...
Kılıç'ın şu sözleri yargı görevlilerine ışık nitelikte:
-Evet, mahkemeler kararımızın gerekçesini bekliyor, ona bakarak bir karar verecekler. Fakat iptal edildi diye falanca tür suçlara şu yargı organı bakacak veya bakmayacak diye genelleme yapılamaz. Hangi olaya hangi yargının bakacağına mahkemeler teker teker o olayın özelliğine bakarak karar verecek.
Çünkü yasada ve Anayasa'nın 145. maddesinde bir değil, birçok unsur var.
Kılıç gerekçeli kararı en fazla bir ayda yazıp yayımlayacaklarını söyledi.
145. maddenin değiştirilmesini sorduğumuzda "O bizim işimiz değil" dedi.
EMASYA nedir?
EMASYA; yani, Emniyet, Asayiş Yardımlaşma Protokolü... 28 Şubat'ın önemli düzenlemelerinden biri... İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay'ın imzaladığı protokol: Bir ilde büyük hadiseler çıkar da vali elindeki güvenlik güçleriyle başa çıkamazsa, ordudan yardım istiyor. Olabilir...
Fakat EMASYA'ya göre:
* Valinin talebiyle olayları bastırmaya gelen askeri birlikler valinin emrine girmiyor. Komutan bağımsız hareket ediyor.
* Askeri birlikler vali 'tamam' dediğinde de kışlalarına çekilmiyor, buna komutan karar veriyor.
Yani öyle bir durumda asker sıkıyönetim benzeri yetkiler kazanmış oluyor.
"Balyoz Planı" bunun nelere yol açabileceğinin kanıtı...
Bu Protokol sadece genel hukuk devleti ilkesine değil, ilin en yetkili ve sorumlu mülki amirinin vali olduğunu belirten İl İdaresi Kanunu'na da aykırıdır.
Artık değişiyor
Ecevit hükümeti EMASYA'yı değiştirmek için çalışmalar yapmış ama sonuç alamamış.
Biraz kulisleri yokladım ve öğrendim ki İçişleri Bakanlığı, EMASYA'yı değiştirmek için bir komisyon kurdu, çalışıyor.
Tabii Genelkurmay'ın da görüşü alınacak.
Ama herhalde EMASYA değişecek!
Vali her durumda en üst yetkili olacak. Tabii bu, büyük olaylarda valinin taktik konularda da karar vermesini gerektirmez, zaten uzmanlık alanı değil.
Askeri birliklerin kışlasına çekilmesine de artık komutan değil vali karar verecek.
EMASYA'nın bu şekilde değişmesi, '28 Şubat rejimi'nin kalıntılarından kurtulmak bakımından önemli bir adım olacak.
Anayasa'nın 145. maddesini değiştirerek sivil yargının yetkisini genişletmek de zorunludur.
Kaynak: Milliyet