İzmir'de DTP konvoyuna yapılan taşlı saldırı her anlamda düşündürücü bir eylem. Daha önce Sakarya'da, Eskişehir'de, Antalya'da yaşanan buna benzer linç girişimleri yerel tepki düzeyinde kalsa da son saldırının DTP genel başkanının da içinde olduğu parti konvoyuna yönelik olmasının başlı başına üzerinde durulması gerekiyor. Önce, İzmir'deki taşlı saldırıya yönelik olarak başta AA olmak üzere medyada kullanılan dile dikkat çekmek istiyorum. Adeta vatandaş olmayanlara vatandaşların tepkisi anlamı çıkaracak bu dil, resmi Türkiye'nin bilinçaltındaki dili ortaya çıkarması bakımından önemli bir gösterge. Asıl üzerinde durulması gereken ayrıntı bu tür olayların Batı'daki illerde ortaya çıkması. Üstelik etnik köken olarak sanılanın aksine kozmopolit özelliklere sahip illerin bu derece milliyetçi tepkiler vermesi ilk bakışta tuhaf gelebilir. Mesela Sakarya'nın nüfusu büyük ölçüde Balkanlar'dan, Kafkaslar'dan gelen vatandaşlardan oluşur. Farklı etnik ve coğrafi kökenlerden gelenlerin oluşturduğu şehirlerde neden bu denli dışlayıcı tepkiler ortaya çıkıyor? Farklılıklar içinde farklı kültür ve etnik kökenlerden gelenlerle bir arada yaşama kültürünün gelişmiş olması beklenir. Burada ise tam tersi bir durumun ortaya çıkmasının izah edilmesi gerekir. YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLATINIZ