TBMM, sigarayı neredeyse hayatın her alanından uzaklaştıran düzenlemeleri kanun haline getirdi. Yasağı delenlere ise 20 YTL'den başlayıp 250 bin YTL'ye kadar çıkan para cezaları kesilecek.

    Tiryakiye sadece evlerinde ve sokakta sigara ve nargile içme imkanı tanıyan yasa ile gelen bazı hükümler şöyle:

    * Tütün ürünleri kamu hizmet binalarının kapalı alanlarında; koridorları dahil olmak üzere her türlü eğitim, sağlık, üretim, ticaret sosyal, kültürel, spor, eğlence ve benzeri amaçlı ve birden çok sayıda kişinin girebildiği binaların kapalı alanlarında yasak olacak.

    * Taksiler dahil olmak üzere, kara yolu, demir yolu, deniz yolu ve hava yolu toplu taşıma araçlarında da sigara içilmeyecek.

    * Eğlence merkezleri ile kamu binalarında tiryakiler için özel alan da ayrılmayacak.

    * Otellerde tiryakilerin ayrı odaları olacak. Açık havada yapılan her türlü spor, kültür, sanat ve eğlence faaliyetlerinin yapıldığı yerler ile seyir alanlarında tütün ürünleri kullanılamayacak.

    Peki cezalar nasıl?

    Cezalar da el yakıyor.

    *Mesela, sokağa izmarit, ağızlık, sigara paketi atanlar 20 YTL ceza ödeyecek.

    *Yasak yerlerde ve statlarda sigara içenlere, sigara firmalarının isim, amblemlerini, ürünlerinin marka ya da işaretlerini veya bunları çağrıştıracak alametleri kıyafet ve takı ve aksesuar olarak taşıyanlara 50 YTL ceza kesilecek.

    * Reklam, ilan, promosyon yasaklarını ihlal edip, yetkili yerler dışında sigara satanlara 50 bin YTL'den 250 bin YTL'ye kadar idari para cezası uygulanacak.

    * TV programlarında, dizi, klip, film, reklam ve tanıtım filmlerinde sigara içme görüntüsü yer almayacak. Bu yasağa aykırı hareket edenlere yerel yayınsa 1000-1500 YTL, bölgesel yayınsa 5 bin - 10 bin YTL, ulusal yayın ise 50 bin-100 bin YTL arasında idari para cezası uygulanacak.

    * Okul, hastane, stadyum, sinema benzeri sağlık eğitim ve öğretim kültür ve spor hizmeti verilen yerlerde sigara satanlara 1000 YTL para cezası verilecek.

    * İşin içinde hapis bile var. Mesela 18 yaşından küçüklere sigara satanlar hakkında  6 aydan 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açılacak.

    Böyle gidiyor.

    Terörle mücadelenin yanında, ikinci savaş alanı sigara oldu.

    Türkiye, sigara ile savaş konusunda iyi bir hava yakaladı. 


    ***

    Ben, mesleğim dolayısıyla yıllarca Babıali Yokuşunu tırmandım. Ve yıllarca, Sirkeci'den yukarı doğru çıkarken, kaldırımlara atılmış sigara izmaritlerine bakıp üzüldüm. Kaldırımlar ve yol kenarları adeta çöplüğe dönmekteydi.

    Önünüzden giden araçtan, içilen bir kola kutusunun, ya da yenilen bir portakalın kabuğunun yola fırlatıldığına sizler de tanık olmuşsunuzdur. Yol çöplüktür sanki.

    Daracık ortamlarda sigara dumanı altında boğulduğunuzu hissetmişsinizdir.

    Trafikte şerit ihlali yapıp, en ön sıraya geçmek günlük görüntülerdir.

    Parklardaki veya refüjlerdeki çiçekleri yolmak da öyle...


    ***

    Bir Batı ülkesine gidip gelen, genelde hayıflanır. Orada sokağa çöp atılmaz, araçlar gelişigüzel park edilmez, trafikte şerit veya kırmızı ışık ihlali yapılmaz vs...

    Neden bizde yoktur bu disiplin?

    Hatta bundan hayıflanan bile, kısa süre sonra, şikayet ettiği davranışları sergilemeye başlar.

    Kırmızı ışıkta geçer, şerit ihlali yapar, parktaki çiçeği koparır, içtiği sigaranın izmaritini sokağa atar. 


    Ben kendi kendime, "İlla ağır cezalar mı gerekir bunun için?" diye sorarım. Cezayı bastırmak, kimsenin gözünün yaşına bakmamak mı gerekir. İnsan ancak bundan mı anlar? Avrupa, Amerika bu işi ceza ile mi halletmiştir?

    Bu soruların altında aslında, derin bir sitem vardır.

    Biz ki Müslümanız. Bizim dinimiz, yani İslam, kul hakkı diye bir disiplin getirmiş. Bir insanın en küçük bir hakkını ihlal etmenin sorumluluğu var. İnsanın her türlü eylemi hayat defterine kaydediliyor. Bir gün hesabı sorulacak. Yolu kirletmek, havayı, suyu kirletmek, başka insanların hakkına tecavüz anlamı taşıyor. Trafikteki ihlaller öyle. Bir parktaki çiçeği yolmak da insanı bütün kent sakinlerine karşı sorumlu kılıyor. İnsan azıcık çekinmez mi suç dosyası kabarmakta olan hayat defterinden?

    Böyle bir sitem...

    Tabii, daha ağır ihlaller de var memleketimizde...

    Hortumculuk var.

    Devlet malını yutmak var.

    Dövmek, sövmek var...

    Yani bir yerde şirazesi kopmuş bir görüntü söz konusu...

    Bunları görünce "Demek ki, diyorum, bizim İslam'la ilişkimizde bir sorun var. Mesafe girmiş değerlerimizle bizim aramıza... Kopmuşuz, değerler dünyasından ve başımıza buyruk hale gelmişiz.

    O zaman devreye, devletin disiplini girecek.

    Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, denilmiş ya...

    Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir, diye tamamlanır o söz.

    Kişilik disiplini olmayanın kulağını çekecek devlet.

    Sigara yasağı ve cezalar bunun işareti.

    Trafikte de insanımızı terbiye etmek için caydırıcı ceza yöntemi geliyor.

    En iyisi bir an önce, "Kendi değerler dünyamıza uygun bir kişilik disiplini edinmek ve ancak ceza ile terbiye edilir bir toplum olmaktan kurtulmaktır" diye düşünüyorum.