Bush ve siyonist fanatiklerin hazırladığı Büyük Ortadoğu Planı seküler bir proje gibi gözükse de, dini bir referansa sahip.. Amerika tarihin sonunu getirecek bir medeniyetler arası savaş, ya da adına İncil'de Armegedon denilen, Kıyamet savaşı için geri dönülmez kritik eşiğin 2007'de aşılacağına Amerika'da nüfusun % 30'u inanıyor. 
 
 Evengalistlerin bu kehanetine inananlar Tanrıyı Kıyamete Zorlamak üzere İsa Mesih'in tekrar dünyaya dönmesi için önce Ortadoğu'da 'BÜYÜK BİR KAOS OLMASI' ve Büyük İsrail'in kurulmasını şart görüyor!. Amerika'nın bugün yaptığı da bu..
Bush bir çılgın.. Milyonlarca insanın hayatına malolan ve trilyon dolarlarla ifade edilen maddi kayıplara sebeb olan yüzyılın en büyük siyasi fiyaskosu olan ABD'nin Ortadoğu planı ve BOP projesinin bir anda iflas etmesi, ABD için etkileri daha yıllarca sürecek büyük bir skandala dönüştü..
ABD'nin büyük umutlar bağladığı "Ilımlı İslâm" politikası da Müslümanların ve İslâm'ın dünya gündemine oturması ile sonuçlandı..
Semitik siyonistler ve anti semitik siyonisler için durum kabul edilemez nitelikte. İşte bu noktada Amerikan yönetiminin akıl ve insaf sınırlarını zorlayan bir çılgınlığa kalkışması ihtimali..
Birilerinin Bush'un elini tutması gerekiyor..
ABD Irak'a gelirken Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde 23 ülkenin sınırlarını yeniden çizecek, rejimlerini ve iktidarlarını değiştirecek ve toplumu dönüştürecekti. Artık hem siyasi hem de teolojik anlamda "tarihin sonu"na gelinmişti ve "medeniyetler arası bir çatışma"yı engellemek için önleyici vuruşun tam zamanı idi.
Plan Irak'ın askeri, Türkiye'nin siyasi işgalinin ardından İran'ın vurulması ile geri dönülmez noktaya gelecekti.. ABD İran'ı vururken, İsrail Suriye'yi ve Lübnan'ın stratejik hedeflerini vuracaktı..
Ancak beklenen olmadı.. Amerikan yönetiminin çifte standartlı, gayri ciddi, tutarsız, emrivakilere dayanan politikası geri tepti..
Aslında bu amaç çerçevesinde İsrail ABD'yi, ABD de İsrail'i kullanıyor..
Eğer bu askeri çılgınlık böyle devam edecek olursa, korkarım İsrail için nükleer kıyamet gerçek olacak ve Amerikan yüzyılının sonuna gelmiş olacağız..
Kaldı ki, bugün gelinen nokta itibarı ile, tüm dünyada hızla yükselen anti Amerikan kampanyaların bu gelişmelerden sonra tavan yapacağını düşünüyorum.. Bush'un çılgınlıkları sadece Irak'ı değil, aynı zamanda kendi halkını, ülkesini de vuruyor..
ABD ve İsrail öncelikle İslâm tehdidinden kurtulmak istiyor. Aynı zamanda ise petrol bölgelerinin kontrolünü ele geçirerek, enerji maliyetlerini kendisi açısından en aza çekerken, Çin gibi, Hindistan gibi hızla sanayileşen ülkelerin enerji maliyetlerini artırarak yeniden rekabet şansını ele geçirmek.. Pazarı kontrol etmek.. Rusya ve Çin'in önünde askeri açıdan askeri anlamda yeni bir Çin Seddi / savunma kalkanı oluşturmak istiyor. 23 ülkeyi kapsayan bir plan bu.
Kehanet 2007'yi gösteriyor.. Kehanete inananların ellerini çabuk tutmaları gerekiyor. Üstelik Bush'un seçim öncesinde kendi ülkesine ve halkına bir zafer armağan etmesi gerek. Partisinin siyasi başarısı açısından da bu şart. Kendisinin bu tarihi misyonu yerine getirebilmesi için ise zaten önünde çok sınırlı bir zaman bulunuyor..
İsrail açısından da durum aciliyet gerektiriyor.. Utanç duvarının inşaası sonuçlanmak üzere, Mescidi Aksa'nın altındaki 1. Etap kazı tamamlanmış durumda. Şimdi kazı faaliyeti Haceri muallakanın bulunduğu Ömer Mescidi'ne doğru genişlemiş durumda.. Mescidi Aksa'nın yıkılması an meselesi.. Mescidi Aksa yıkılırsa Hizbullah ve İran'ın İsrail'e yönelik saldırısından endişe ediliyor.. Öte yandan Hizbullah, Suriye ve Irak hızla silahlanıyor. İran bir yandan diplomatik temaslarını artırıyor, öte yandan nükleer alanda hızla ilerliyor. Uzun menzilli balistik füzeler üretiyor.. Yani geçen zaman İsrail'in aleyhine işliyor. Onun için bir an önce İran'ın vurulması gerekiyor.. İran 1500 noktadan vurulmalı ve ülke Azad Azerbaycan, Kürdistan, Huzistan, Belücistan ve Fars olarak 5'e bölünmeli.. Bu süreçte Amerika İsrail koalisyonuna destek verenler dışında kalan tüm bölge devletleri cezalandırılmalı.
İşte Ankara'nın hayır dediği plan bu.. Ankara, ABD ve İsrail'in tetikçisi, sıçrama tahtası, ucuz askeri olmak istemiyor.. Sorun da buradan kaynaklanıyor.. Ankara, Amerikan ve İsrail savaş uçaklarının Türk hava sahasını kullanmasına izin vermiyor.. Hatta İncirlik'teki hareketliliği sınırlandırma yoluna gidiyor.
İşte bu süreçte daha işin başında ABD ve İsrail Ankara'yı karşısına alıyor. Ankara'nın ise cevabı önümüzdeki günlerde netleşecek.. Ankara diplomatik bir atak yaparak ABD'nin karşısına Irak konusunda İngiltere'yi koyuyor..
İngiltere ABD'nin peşine takılarak ağır bir bedel ödedi.. Daha fazla bedel ödemek istemiyor. Daha doğrusu yenilecek ata oynamak istemiyor.. İngiltere Rusya'ya yaklaşıyor.. Almanya'nın Balkanlarda bu kadar etkili olmasından, Balkanlardaki işsiz nüfusun Avrupa'ya yayılmasından rahatsız.. Rusya ise hem İngiltere ile hem de Almanya ile ilişkilerini sıcak tutmaya çalışıyor.. Fransa bu dengede açıkta kalmış gibi. Bu yeni süreç, AB içinde de yakında büyük anlaşmazlıklar çıkacağının göstergesi gibi.
Öte yandan İran, Çin ve Rusya ile yakın ilişki kurarak aslında bölgede yeni bir sacayağı oluşturuyor..
Rusya artık bölgede yeni ve güçlü bir aktör olarak masadaki yerini alırken, Rusya'nın Türk dünyası ve İslâm ile ilgili politikalarını yeniden masaya yatırması gerekiyor.. İslâm ve Türk dünyası ile barışık olmayan hatta bunlarla kavgalı bir Rusya'nın siyasi geleceği olmadığı gibi bütünlüğünü koruması da mümkün değil. Irak'ta yaşanan gelişmelerin bu anlamda Rusya için öğretici ve yol gösterici olması gerekir..
Türkiye, insan hakları, hukuk devleti, adalet ve özgürlük konusunda bölge devletleri ve Rusya için saygın bir model olabilir..
Irmak kendi yatağını arıyor.. Tarih yeniden yazılıyor.. Yeni bir dünya kuruluyor ve Türkiye bu yeni dünyada yerini almaya hazırlanıyor.. Bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve bölgede çalkantılar daha bir süre devam edecek..
Hele bir Kasım ayı gelsin, görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler..
Selâm ve dua ile.