Barack Obama için Dersler
Alexander Cockburn ve Jeffrey St. Clair
Barack Obama ve destekçileri, geçen hafta sonu Washington ve Nebraska'daki delege seçimlerinde, Louisiana ön seçimi ve Maine belediye yerel komite seçimindeki zaferlerinden sonra çok enerjikler. Fakat 1970'lerin ortalarından beri Ulusal Demokrat Komite'nin böylesi delege seçimleri ve önseçim oylarıyla ifade edilen halk arzusu ile nihai başkan adayının seçimi arasında engeller oluşturmak için saatler harcadığını hatırlasalar çok iyi ederler.
Alabama'yı ele alalım. 5 Şubat'ta yani Süper Salı'da Obama, yaklaşık %20'lik bir farkla açık bir şekilde ön seçimi kazandı. Fakat sular durulduğunda o ve Hillary Clinton eyaletten eşit oranda kendisini destekleyen delege kazandılar. Neden? Eyaletin 7 kongre bölgesinde delegeler oylara göre belirleniyor ve ABD'deki böylesi bütün politik gayrimenkuller gibi bu bölgelerde, siyah oyları olabildiğince daha az bölgeye sıkıştırmak için hile yapılmıştır. Sonuç; Obama siyah oyların %83'ünü aldı fakat bu oylar iki veya üç bölgede yoğunlaştırılmıştı dolayısıyla Obama %70'e %30 Hillary'i geçmeye yaklaşsa da Hillary %55'e %45 için mücadele etse de günün sonunda her ikisi de eşit delege kazandılar.
Bir diğer engel, yerel komite seçimlerinden eyalet kongresine, pek çok eyalette devam ediyor. Hâlihazırdaki model şudur; Obamacı tutkunlar yerel komite seçimlerine gider adamları ve onun değişim rüyası hakkında ateşli konuşmalar yaparlar ve önemli bir zafer kazanarak merkeze zafer sarhoşu olarak dönerler. Fakat sonra parti teşkilatı bir araya gelir, işçi liderleri fikir değiştirir ve parti merkezi, yerel komitelerdeki delegelerin bir dizi perde arkası pazarlıklarla "yetkilendirildiği" eyalet kongresinden öcünü alır.
Gary Hart bunu 1984'te çok acı bir şekilde öğrendi. 1972'de George McGovern'ın başarılı bir şekilde adaylığa gidişini yönettiğinde Hart, Demokrat seçmenin ünlü bir canlanmasında politik şöhretini kazandı. 1984 kampanyasının ilk eyaletlerinde Hart, New Hampshire'da Walter Mondale'ye karşı %10'luk bir üstünlükle keskin bir zafer kazandı. Sonra para sıkıntısından Hart, tam da Obama gibi canlılığı göstermek için yerel komiteleri hedefledi. Süper Salı'dan sonra Mondale ve Hart kafa kafaya gidiyordu. Sonra Hart, tıpkı şimdi Obama'nın yaptığı gibi yerel komitelerde galip geldi. Büyük eyaletleri ikisi bölüştü. Mondale New York ve Pennsylvania'yı kazandı. Hart ise Ohio ve California'yı kazandı. Sonra Demokrat Parti kongresinin öncesindeki haftalarda Mondale ve Demokrat Parti mekanizması farklı eyalet kongrelerini kurcaladı. Hart, güçlükle kazandığı delegeler entrika odalarına sokulup yakalarında Mondale'nin düğmeleriyle çıkarlarken şaşkınlıkla izledi. Son darbe Mondale'nin blok halinde kendisini destekleyen Süper Delegeleri etkili bir şekilde elde etmiş olmasıyla geldi.
1984'te Jesse Jackson'dan gelen bir diğer meydan okuma vardı. Demokrat aday için kampanyanın başlarında Jackson Louisiana, Washington DC, Güney Carolina, Virginia ve (Jackson'un eyalet kongresindeki tekil zaferini usulüne göre tersine çeviren) Mississippi ön seçimlerini ve yerel komitelerini kazandı. Bütün olarak Jackson, 1984 ön seçimleri ve yerel komite seçimlerinde kullanılan toplam oyların %21'ine tekabül eden 3.3 milyon ön seçim oyunu kazandı. Delegelerin tam olarak %8'ini kazandı. Jackson işlemi düzeltilmesi gereken hileli bir iş olarak ifşa etti. Hiçbir şey değişmedi.
Dolayısıyla Obama şu ana kadar kendisini destekleyen delege sayısında ilerde olmasından dolayı hesap yapıyor olmasına rağmen bu delegeler sonuçlandırıcı olmaktan uzaktırlar.
Hillary'inin kampında, başarısız seçim kampanyasının ardından gelen olağan bir ritüele tanıklık ediyoruz. Hillary'inin kampanya yöneticisi Patti Solis Doyle'ye kapı gösterildi ve Maggie Williams onun yerine yerleştirildi. Bu arada Bill Clinton, kampanyanın, Süper Delegeleri arama görevini üstlendiği, telefondan pazarlama bölümüne getirildi.
Böylesi telaşın ortasında temel strateji hala uygulanıyor. Mart'ın dördünde gerçekleştirilecek olan Ohio ve Texas'taki büyük ön seçimlere kadar bu strateji sürdürülecektir. Burada Hillary hala Ohio'daki sendika işçilerinin ve Texas'taki Hispanik oyların desteğine sahip olarak görülüyor. John Edwards'ın üzülerek keşfettiği gibi sendika üyeleri genelde Hillary'i destekliyorlar. Tuhaf görünebilmesine rağmen şirket avukatı olarak Hillary'inin desteğini göz önüne alırsak o ve Obama arasında bir sınıf bölünmesi var. Hillary beyaz işçi sınıfının desteğine sahip. O aynı zamanda beyaz kadınların ve altmış yaş üstü insanların oylarını kazanmada öncü bir konumdadır. Bunlar yenilmesi güç birikimlerdir.
Jackson 1988'de bu duvara çarptı. Kampanyanın ilk dönemleri Amerikan siyaset tarihinde alışıldık olmayan bir aday tarafından yürütülen en heyecan verici dönemlerdi. Hart, iyi bir dalavereli iş gemisinde Dona Rice ile gerçekleştirdiği deniz keyfiyle kendisini yarışın dışına çıkardı. Jackson ilk ön seçimlerde muzafferane bir şekilde çıktı: Alabama, Washington DC, Georgia, Louisiana, Mississippi, Puerto Rico ve Virginia. Eyaletlerin yerel komite seçimlerinde Delaware, Michigan, South Carolina, Vermont'u kazandı. (Texas ve Alaska'daki yerel komite seçimlerindeki zaferleri bir kez daha eyalet kongrelerinde kısıldı.)
1988'in Martı'nda Jackson ve Massachusetts'in sinirli valisi Michael Dukakis kafa kafaya gidiyordu. Jackson, Wisconsin'de iyi bir şansa sahip olduğunu düşündü böylece büyük bir beyaz işçi sınıfından seçmenin bulunduğu endüstrileşmiş bir eyalette bir önseçimi kazanabileceğini gösterecekti. Jackson, eyalette çok fazla zaman harcadı özellikle de işi durdurmaya programlanmış American Motors fabrikasının dışındaki grev gözcü hatlarında çok fazla vakit harcadı. Jackson, Kenosha'daki mücadeleyi, 1960'lardaki Alabama eyaletinin Selma şehrinde verilen mücadeleyle kıyasladı. Wisconsin ön seçiminden önce yapılan anketlerde Jackson önemli bir farkla öndeydi. Umutları kısa sürdü. Son saatlerde gizli oylama kulübesinde beyaz işçi sınıfından pek çok seçmen Dukakis'i destekledi. Bu an Jackson kampanyasının hız kestiği andı.
Cumhuriyetçi cephede McCain'in aday olma olasılığından dolayı üzgün olan muhafazakârlar Kasım'daki başkanlık seçiminde felaket kehanetinde bulunuyorlar. Muhafazakar Politik Hareket Komitesi'nin geçen hafta Washington DC deki buluşması, 1964'te Lyndon Johnson'ın Goldwater'ı ezip geçmesine benzer Demokrat vize tarafından "destansı bir yenilgiye" uğratılmayı öngörmesine rağmen bir iç değerlendirme yapılmaktadır. Ekonomik durgunluk, Irak'taki savaş ve berbat bir adayla ilgili olası bu sonuca not düşüldü. Cumhuriyetçi senatör Thad Cochrane açıkça, nükleer tetikte parmağıyla Oval Ofis'te dengesiz bir McCain düşüncesinin kendisini ürperttiğini söyledi. Demokrat aday kim olursa olsun çılgın kişisel saldırılarını ve küfür yüklü uzun, sert konuşmalarına şahitlik etmeye hazır merhametsiz saldırılarının kurbanlarının sayısıyla McCain yenilmesi kolay bir rakip olacaktır. Vietnamlılarla ilgili "molozlar" kelimesini kullanmada ısrar etmekle zaten Asyalı—Amerikalı oylarını kaybetme yolunda ilerliyor. Irak'taki savaşa %70 oranında karşı olan bir seçmene karşı McCain tutkulu bir şekilde yüzyıllık bir savaşın kehanetinde bulunuyor.
Bu tatsız ve manik kişiliğe karşı Mike Huckabee meydan okumaya devam ediyor. Mitt Romney, Rudy Giuliani ve Fred Thompson'ın havlu attıkları ve McCain'i aday olarak selamladıkları basın toplantısından beş gün sonra Huckabee Louisiana'da bir ön seçimi ve Kansas'ta bir yerel komite seçimini kazandı. Oyların %15'i hala sayılıyorken Cumhuriyetçi parti yöneticisi Luke Essers'in McCain, 200 oyluk bir farkla Huckabee'yi geçer geçmez oylamayı kestiği Washington'daki tartışmalı yerel komite seçimlerinde az farkla ikincilikte kaldı. Neden yarışı terk etmediği sorulduğunda Huckabee neşeli bir şekilde, 2006'da Virginia'daki yarışta senatör George Allen'inin bitiş hükmünü veren etnik kötülemeye göndermede bulunarak "McCain bir macaca (yerme, kötüleme) anına sahip olabilir bunu asla bilemezsiniz" dedi.
Haklı olabilir.
Çeviren: Ali Karakuş