DİLİMİZDEN düşürmediğimiz bir laf vardır; "aklın ve bilimin rehberliğinde" deriz, hemen ardından "aydınlanma"yı ekleriz. Çok defa içeriği hakkında bir kavrayışa sahip olmadan bu lafları bir tür "ilericilik kelime-i şahadeti" halinde tekrarlayıp dururuz.
İÜ'nün eski rektörü Prof. Kemal Alemdaroğlu da elbette "aklın ve bilimin rehberliği"ni en çok vurgulayanlardan biridir. Rektörlüğü döneminde üniversitedeki "Bilim Tarihi" kürsüsünü kapatmış, Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi bunu "Kitap düşmanı" başlığıyla haber yapmıştı!
Alemdaroğlu'nu göre, Bilim Tarihi kürsüsünün başındaki Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu "gerici" idi, "Osmanlılarda bilim" gibi 'muzır' konularla uğraşıyordu üstelik! O sıralarda 28 Şubat'ın "bin yıl sürecek" fırtınaları, kasırgaları esiyordu, kürsüsü kapatılan Prof. İhsanoğlu, İÜ'den ayrılmak zorunda kalmıştı.
Ve önceki gün, Paris'teki "Uluslararası Bilim Tarihi Akademisi", Prof. İhsanoğlu'nu bilim tarihine yaptığı büyük katkılardan dolayı "Alexander Koyre" madalyasıyla ödüllendirdi!
Bilimin lafıyla gerçeği arasındaki fark!

Bilim tarihi
Önce şunu belirteyim. Bilim zihniyetini, 'bilim'in ne olduğunu kavramak bakımından "bilim tarihi" fevkalade önemlidir. Hatta "bilim felsefesi"nin biraz 'ağır' havasına göre, "bilim tarihi" benim gibi amatörler için daha 'zevkli' bir alandır, diyebilirim.
Bizde bilim tarihçiliğimizin öncüsü olarak merhum Adnan Adıvar'ı kabul edersek, zirve ismi merhum Aydın Sayılı'dır; yeni yıldan itibaren resmini paralarımızda göreceğimiz Ord. Prof. Aydın Sayılı...
Ve ondan sonra, şimdi, Prof. İhsanoğlu.
İhsanoğlu, "Uluslararası Bilim Tarihi Akademisi"ne 1999 yılında, Aydın Sayılı'nın ardından kabul edilen ikinci Türktür. Bilim tarihi dalının 'Nobel'i değerinde olan "Koyre Madalyası" ödülünü kazanan ilk Türk bilim tarihçisidir İhsanoğlu.
Prof. İhsanoğlu'nun çeşitli uluslararası bilim ödülü ve unvanı aldığını, ayrıca 8 üniversitenin verdiği "Fahri Doktora" unvanına sahip olduğunu belirtmeliyim.

Öncü eserler
Birçok yayımlanmış eseri bulunan İhsanoğlu, son olarak, 15 cilt tutacak bir Osmanlı bilim tarihi üzerinde çalışıyor.
Piyasada bulabileceğiniz bir eseri "Osmanlılar ve Bilim"dir. Osmanlı'daki bilimin niteliğini, neden Batı'daki bilimsel devrimin gerisinde kaldığını, Kopernik, Galileo gibi modern bilimin öncülerini Osmanlı'nın nasıl ve ne zaman tanıdığını, Fatih Medresesi'ni, Endülüs'ten kaçıp ülkemize kabul edilen Yahudilerin Osmanlı bilim tarihindeki yerini, dünya bilim tarihinde büyük değere sahip Osmanlı matematikçilerini, hekimlerini, coğrafyacılarını bu eserden öğrenebilirsiniz.
Prof. İhsanoğlu'nun ciltler tutan Osmanlılarda kimya, fizik, tıp, askerlik gibi akademik "bibliyografya" çalışmalarından başka, "Darülfünun Tarihi" ve "Osmanlı İlmi ve Mesleki Cemiyetleri" gibi kitapları çok değerlidir ve sahasında öncü eserlerdir.
Bilim tarihçiliğimizin bir gururu olan Sayın Prof. İhsanoğlu'nun diplomat yönü bugünkü konumun dışında.
Kendisini bir Türk olarak kutluyorum.
Bilimin lafıyla aslı arasındaki karmaşık ve muazzam farkı öğrenmek için İhsanoğlu hayatıyla da eserleriyle de çok iyi bir kaynaktır.

Milliyet