Doğu Türkistan'da yaşananları aslında doğu-batı eksenindeki fay hattını ama daha çok medeniyet tartışması düzlemindeki ayrışmayı ortaya çıkarırken her kesimden kalem oynatanların hamasetle çıkarcı realpolitik özürlü yorumları adeta boca ettiler… Sahi bu arada adlandırma düzeyinde Doğu Türkistan'a vurgu yaparken ( ben özellikle bunu önemsiyorum) Batı Türkistan neresi sorusunu sorana da rastlamadım.

Doğu Türkistan'da yaşanan katliamla ilgili üç farklı tavır ortaya çıktı. İlki, realpoltikçi ilkesiz, güçten yana tavır koyanların "olur bu tür vakalar" türünden hiçbir duygudaşlığı barındırmayan yorumlar. "Amerika bile güçlü tepki vermedi size ne oluyor" türünden yahut "Çin gibi bir dünya devini kızdırmayalım, diplomasi hamasetle yürütülmez" diyen pişkin, hiçbir vicdani sorumluluk duymayan akıl hocalığı….

İkinci türden, tümüyle Türklük üzerinden olaylara yaklaşan söylem Doğu Türkistan'ın meselesini güdük bir milliyetçiliğe hapsetti. Olayların Çin'in işgal ettiği Sincan ismi verdiği Uygur özerk bölgesini kullanmamakta titizlik gösteren ve Türklükle sınırlayan tepki, kendi içinde çelişkiyi barındırıyor. Doğu Türkistan'ın hatırlatılması doğrudan Batı Türkistan'ı gündeme getirmesi gerekirdi. İkinci Dünya Savaşı sonrası sistem Doğu Türkistan'ı adeta Çin'e hediye ederken Batı Türkistan da Sovyetlere kalmıştı. Ama bugün Batı Türkistan'ın isim olarak bile hatırlanmaması ilginç olsa gerek.

TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ