Şam rejiminin son destekçilerinden biri olan Rusya manevra mı yapıyor? Devlet Duması'nda 6 Aralık Perşembe günü iktidardaki Birleşik Rusya Partisi'nin (Meclisin alt kanadı) Grup Başkanı tarafından bir cümle dillendirildi: "Suriye'de mevcut hükümetin görevini yürütmesi gerektiği görüşünü paylaşmıştık ve paylaşıyoruz. Ancak zaman, bu görevin onların gücünü aştığını göstermiştir." Vladimir Vasilyev, aslında bu açıklamayı Moskova'da İngiltere parlamentosundan bir delegasyonu kabulü  esnasında yaptı.

Bu tespit, Vasilyev'in ağzında ehemmiyetsiz değil. "Kremlin'in ne düşündüğünü pes perdeden duyurmuştur." diye özetliyor Orta Doğu Çatışmalarını Araştırma Merkezi'nin yöneticiliğini yapan Aleksandr Şumilin.

Son haftalarda, Suriye isyancıları bölgede pozisyon kazanmış oldukları için, Kremlin daha ihtiyatlı davranıyor. Vladimir Poutin, Türkiye-Suriye sınırına NATO tarafından patriot füzelerinin konuşlanıdırılacağının açıklanması karşısında taş kesilmiş durumda. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya-NATO konsey toplantısı esnasında, bilhassa füzesavar kalkan konusundaki keyfini kaçıran sorulara rağmen Atlantik İttifakı'yla işbirliğini överek nazikçe bir eleştiride bulundu. Lavrov daha sonra Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Dublin'de verimsiz bir görüşme yaptı.

Arkaplanda, hiçbir şey değişmedi. Moskova Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nde Asya ve Orta Doğu uzmanı Elena Souponina'nın öne sürdüğü gibi, "Moskova, dışarıdan rejimi devirmeye yönelik tüm girişimlere karşı. Bu, gelecekte Suriye'ye ve aynı zamanda İran'a da uygun düşer. Bir yıldan beri bazı yetkililer Beşar Esad'ın görevine devam edeceğini ve reformlara girişeceğini tahmin ediyorlardı. Şimdi ise rejimin düşmeye ya da uzayan bir iç savaşa mahkum olduğunu anlıyorlar. Algı değişti."

Rusya Küresel Politikalar Dergisi'nin editörü Fyodor Lukyanov da herhangi bir değişiklik görmüyor: "Rusya uluslararası hukuk ilkeleri haricinde Suriye rejimini savunmuyor. Başkan Vladimir Putin, Batı'nın net bir stratejiye sahip olmaksızın ve eylemlerinin sonuçlarını düşünmeden ateşe körükle gittiğini düşünüyor." Bununla birlikte, araştırmacı, Beşar Esad'ın çıkış yoluna yakın olduğu düşüncesini "O, iktidarı elinde tutmaktan ziyade kendi fiziki varlığı için savaşıyor." diyerek ortaya koyuyor.

Rusya, Şam rejimini öncekine göre daha az gürültüsüz savunan Rusya, gerektiğinde değişim trenine atlamak üzere hazırda bekleme pozisyonuna geçiyor. Beşar Esad'ın yuhalanma derecesine geldiği bir atmosferde, muhalefet saygınlık kazandı.

Sergey Lavrov, 6 Kasım'da Amman'da, Riyad Hicab ile Ağustos ayında iltica eden Suriye eski Başbakanı arasında boşuna bağlantı kurmaya çalıştı. "Beşar Esad'a muhalefet edenler saflarını sıklaştırıyor ve Rusya bu sürecin dışında bulunuyor. Şu an için bu muhalefet oldukça Rus karşıtı." diye not ediyor Aleksandr Şumilin.

Başka bir sıkıntı, Beşar Esad'a verdiği destek Rusya'ya Arap ülkelerindeki sempati sermayesini kaybettirdi. Bazıları, 15 Kasım'da Riyad'da, Körfez İşbirliği Konseyin'in bir toplantısında Rus diplomasisinin lideri için "kötü bir karşılama" yapıldığını hatırlayacaktır.

Bu diplomasinin tutarsız doğasının, Suriye'ye muhtemel bir batı müdahalesi fikrinden endişeye kapılan askeri çevrenin de dahil olduğu siyasi elitte giderek hayal kırıklığına neden olduğunu söyleyebilirim. Aleksandr Şumilin, "Vladimir Putin su götürmez bir tarzda,  NATO tarafından Patriot füzelerinin Türkiye'de konuşlandırılmasından kaygılı. Atlantik İttifakı'nın Türkiye sınırındaki mevcudiyeti beklenmedik bir durum. Onun zihnindeki, eğer bir müdahale olmazsa, en azından başlangıç noktasını Libya'nın teşkil ettiği bir uçuşa yasak bölge uygulamasıydı. Rusya'nın konumunu anlamak için NATO faktörü kritik öneme sahiptir." diyerek konuya vurgu yapmıştır.

Putin, Kremlin'e dönüşünden bu yana, suskun kalmayı tercih etmiş görünüyor. Diplomatik çevrelere yakın bir isim, "Dış politikada da, batılı ülkelerle sistematik olarak taban tabana zıt olmayan hiçbir stratejiye sahip değil. Kremlin çok gururlu. Bu hususu, daha kötü bir konuma taşıma riskini göze almaktansa yerinden bir santim hareket etmemeyi tercih ediyor. Her halükarda, tek bir zat karar veriyor, kim olduğunu size söylememe lüzum yok." diyerek teessüflerini bildiriyor Suriye'deki ivmelenmeye karşı durağan konumlanma, kendiliğinden kötü sonuçlar üretir.

Kaynak: Le Monde
Dünya Bülteni için çeviren: Muhsin Korkut