Rusya’nın en büyük Müslüman medya holdingi 'Islam.ru'nun başında bulunan 46 yaşındaki Ayna Gamzetova, Mart 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışacağını resmen açıkladı. Yüzlerce Gamzetova taraftarı Dağıstan’ın başkenti Mahaçkale’de toplanıp bu haberi kutladı. 

Gamzetova’nın eşi Ahmed Abdulayev, son yıllarda şiddetli çatışmaların yaşandığı diken üstündeki Özerk Dağıstan Cumhuriyeti’nin müftüsü. 

Gamzetova, Şazeliyye tarikatına intisap etmiş birisi. Tarikatın mürşidi Said Efendi Çirkavi 2012 yılında bir kadın intihar bombacısının saldırısında hayatını kaybetmişti. 

Gamzetova’nın ilk eşi Said Muhammed Ebubekirov ise 1998 yılında, arabasına konulan bir bombayla suikasta kurban gitmişti. Katilleri hiçbir zaman bulunamadı. Ancak Ebubebirov sağlığında alenen vahhabileri eleştiren bir isimdi. Gamzetova’nın kendisi de mücadele etmek istediği savaşçılara sıklıkla 'vahhabi' şeklinde hitap ediyor.   

Gamzetova, aldığı onca ölüm tehdidine rağmen kitaplarında ve konuşmalarında bu 'vahhabi' savaşçılara “düzenbaz” ve “kana susamış” demekten çekinmedi.  

Kendisinin cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklaması Rusya müslümanları arasında ilk gündem maddesi haline geldi. Bazıları, Gamzetova’nın kocasının dizinin dibinden ayrılmamasını eleştirirken bazılarıysa onun bu kararlılığını alkışlıyor. Bir çok insan, seçimin neticesi ne olursa olsun, onun yürüteceği seçim kampanyasının Rusya’daki müslüman kadınların itibarını güçlendireceği ve de Dağıstan’ın sosyo-ekonomik problemlerine dikkat çekebileceği fikrinde. 

Eski olimpiyat şampiyonu boksör ve şu anda Dağıstan spor bakanı yardımcısı olan Gaydarbek Gaydarbekov ise konu ile ilgili şunları söylüyor: Seçimi kaybetse bile, insanlar en azından başörtülü bir kadının da eğitimli, bilgili ve saygın birisi olabildiğini görmüş olacak. 

Gamzetova’nın seçimi kazanamayacağı elbette aşikar. 140 milyon nüfuslu Rusya’daki 20 milyon Müslümanın oyunu alsa bile kazanması imkansız. 

Ancak Dağıstan ve Kuzey Kafkasya’da yüksek bir oy oranına ulaşabilir ki bu da işsizliğin kronikleştiği bölgede Putin’in imajını yerle yeksan edecektir. 

Dağıstan’ın popüler blog yazarlarından Zakir Magomedov ise “Elbette Gamzetova cumhurbaşkanı olamayacak. Bunu tartışmak bile abes. Ancak yüksek bir oy oranı elde edecektir,” sözleriyle düşüncelerini açıkladı. 

Moskova merkezli düşünce kuruluşu CAPC’nin direktörü ve Kuzey Kafkasya uzmanı Ekaterina Sokirianskaia ise Gamzetova’nın adaylığının çoğunluğu erkek adaylardan oluşan aday havuzunu daha renkli hale getirdiği fikrinde: Farklı profilde namzetlerin, bilhassa kadınların, öne çıkması iyi bir şey. 

Gamzetova’nın şimdiye dek verdiği beyanatlar ise dikkat çekici ama sönük oldu. Gamzetova geçtiğimiz çarşamba günü Facebook hesabında şunları yazdı: Güzel bir söz vardır: Bölünmüş bir ev ayakta kalamaz. Rusya bizim evimiz. Şayet kendi aramızda Hristiyan ve Müslüman yahut Kafkas ve Rus olarak bölünürsek, ülkede devletin bir hükmü kalmayacak. 

Ancak Gamzetova’nın, kampanyasında daha ziyade öne çıkan başka bir yön var: Gamzetova, Kremlin’den, Kuzey Kafkasya’da ayrı bir şeriat devleti kurmak isteyen savaşçılara karşı daha sert tedbirler almasını talep ediyor. 

HEDEF PUTİN DEĞİL VAHHABİ TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKMEK

Cuma günü Islam.ru yayınlanan bir mesajında ise “Adaylığının, Müslümanların Putin’e karşı bir hamlesi olarak görülmemesi gerektiğini; tek amacının son yıllardaki vahhabi tehlikesine karşı duruşunu göstermek olduğunu” yazdı. 

Rusya’daki silahlı grupların yükselişi 1990’ların başlarına, dünyanın dört bir yanından Müslümanın Çeçenistan’a gelip Ruslara karşı savaşmasına kadar dayanıyor.   

O zaman gelenlerin çoğunluğunu oluşturan Suudi Arabistanlılara göre ise sufiler veya tasavvuf ehli, 'evliyalara' ve dini mekanlara hürmet eden 'müşrikler' hüviyetinde olan kişiler. Yani onların nazarında tasavvuf eşittir şirk… 

Tasavvufun Kuzey Kafkasya’daki kökleri çok eskilere gidiyor. Bölgedeki etnik gerilimlerin yatışmasında; vaktiyle de Çarlık orduları ve İslam’ın kökünü kazımaya uğraşan komünist rejime karşı direnişi seferber etmede tasavvuf kritik bir oynadı. 

Gelen Suudi Arabistanlı savaşçılar, Kremlin’le ittifakı yeğleyen tasavvufa meyilli isimleri dışladılar. O isimlerden birisi Çeçenistan’ın Kremlin yanlısı mevcut lideri Ramazan Kadirov.     

Bu yabancı savaşçılar, Ukrayna’daki iç savaştan önce Avrupa’nın en kanlı çatışmasını başlattılar.  International Crisis Group’a 2012 yılında Dağıstan’daki çatışmalarda en az 700 kişi öldü, 525 kişi de yaralandı. 

İnsan Hakları İzleme Komitesi’ne göre (HRW) güvenlik güçleri gözaltılar, işkenceler ve radikal örgütlere mensup olduğuna kanaat getirdiği kişileri infaz ederek çatışmaları daha da kızıştırıyor. 

2013 yılı itibariyle Kuzey Kafkasya’daki savaşçılar IŞİD (DEAŞ)’e ve Suriye ile Irak’taki irili ufaklı örgütlere bağlılıklarını bildirip biat etmeye başladılar ve kalabalıklar halinde bu iki ülkeye akın ettiler. 

Gamzetova ise Kuzey Kafkasya’daki makamların savaşçılarla diyalog başlatma teşebbüslerine rağmen meselenin çözümden uzak olduğu kanısında. 

Kaynak: Al Jazeera
Dünya Bülteni için tercüme eden: Mustafa Doğan