Araplar, Libya halkını Kaddafi’nin soykırımından korumak amacıyla müdahale için daha ne bekliyor? Devlet Başkanı Muammer Kaddafi, koltuğunu korumak için halkını boğazlamaya hazır.

Ülkede yaşananlar, siyasi örflerin uzak durmayı öngördüğü bir iç mesele değil artık. Oluk oluk kan akarken, siyasi veya diplomatik örflere gerek yok. Bir yönetici halkın parasıyla kiraladığı lejyonerler kullanarak kendi halkına savaş ilan ettiği zaman, çekişme iç mesele olmanın dışına çıkar. Araplar hariç bütün dünya harekete geçiyor ve Kaddafi’nin kendi halkına karşı işlediği katliamları reddettiğini ifade ediyor. Araplar belki de Libya’nın işgal edilmesini bekliyor. Ardından Libya halkına işgalden kurtulması için destek olacak. İşler bu noktaya gelirse Libya halkı, iki defa maliyet ödemiş olacak. Kaddafi’yi devirme savaşında binlerce şehit ve işgali önleme savaşında bir o kadar daha şehit. İşgal gerçekleşirse, kurbanlarla dolu Kaddafi dönemi gibi uzun ve sıkıntılı geçebilir.

Son pişmanlık ihtimali
Arapların dış güçler vasıtasıyla despotu devirme deneyimi var. Zira Araplar, bir Arap çözümünü ve yabancılara yolu kapatacak adımlar atmayı reddetti. Kendi çıkarlarıyla uyumlu çözümleri dayatma fırsatını kaçırdı. Çünkü dış güçler, karşılıksız bir hizmet verip görevi tamamladıktan sonra gitmek için gelmedi. Özellikle de çekişmenin olduğu topraklarda bir servet gizliyken. İnsan hakları, demokrasi, terörle savaş ve uluslararası hırsızlığı meşrulaştıran diğer söylemlerle, halkların servetini yağmalayan bu bozuk dünyanın ağzı, yine bu servetler için sulanıyor. Libya topraklarını kırmızıya boyayan kanın durması ve ülkeyi işgalden kurtarma fırsatı, Arapların önünde hâlâ mevcut bir ihtimal. Dış güçlerin askeri müdahaleye hazırlık çağrılarıysa, bu işgale zemin hazırlıyor. Acaba Araplar, Kaddafi’ye karşı harekete geçip süper güçlerin beklediği trajediyi bitirecek ve askeri müdahaleyi def edecek açık bir tutum ilan eder ve ulusal görevlerini yerine getirir mi? Askeri müdahale şu an Libya’yı kuşatıyor ve müdahale olursa, son pişmanlık Libya halkına fayda vermez. (Ürdün gazetesi Rey, 2 Mart 2011)

 

Kaynak: Radikal