Filistin'i kaybettiren hazin Nekba'nın yıl dönümünü yaşarken, sol, Arapların söz edebileceği meşru meselelerin en önemlilerinden. Zira George Habaş'ın kurduğu Arap milliyetçiliği, Filistin direnişine bütün evrelerinde eşlik eden sol partilerin tohumu oldu. Kimse, Filistin solunun onurlu mücadeleci tarihe sunduklarından şüphe edemez.
Fakat bugün Filistin solu, İsrail parlamentosunun ABD Başkanı Bush'un da kutlamasıyla gaspçı devleti kurmaları ve Filistin'in ortadan kaybolmasından ötürü duydukları sevinç dolayısıyla tertiplediği tiyatro karşısında nerede? Yoldaşlar ve İslamcılar bölünüyor, Gazze'nin yönetiminde kimin öncelikli olacağı hususunda birbirleriyle savaşıyorlar...
Tarihi ve sosyal değişim, meşru ve kaçınılmaz soruları öngörüyor. Sol niçin bugün ilerici ve birlikçi ilkelerinden geri kaldı? Niçin zulüm ve yolsuzlukla mücadele ilkelerini bıraktı? Mücadeleyi niçin kendisi dışındaki akımlara ve Arap halklarını dolduruşa getirmekte başarılı olan İslamcı akımlara terk etti?

Anıların bugüne yararı yok
Hiç kimse Arap solunun yarım asırdan beri özgürlük hedefini gerçekleştirmekte başarılı olduğunu, bazı gelişmeler kaydettiğini inkâr etmiyor. Fakat sol bu özelliğini sürdüremedi. Aksine bazı sol güçler önemli toplumsal güçlerin yıkımına destek verdi. Bazıları çözüldü, hiçbir faaliyet gösteremedi ve rol oynayamadı.
Kuşkusuz, Arap sol güçlerin parçalanması ve zayıflamasında birçok iç ve dış etkenin katkısı var. Bunların en önemlisi, Arap solunun kendi tarihi ve sembol isimleriyle kutsallık derecesindeki ilişkisi. Zira sol, Marksizm, Leninizm ve büyük başarılar elde eden ebedi kahramanların ilkeleriyle ilgili bir krize yakalandı.
Arap solu hâlâ bu anılarla yaşıyor. Maalesef siyasi ve sosyal hareketlerini 21. yüzyılın gelişmelerini izleyen modern program ve kurumlara bağlayamadı. Arap solu hâlâ Amerikan emperyalizmle mücadelede silahlı direnişe inanıyor.
Arap solu maalesef ABD'nin başını çektiği yeni dünya düzeninin iki cephe arasında her alanda korku ve silahlı çekişme üzerine kurulu eski düzenin yerine geçtiğini, böyle düşünerek ABD'ye ve Bin Ladin'le ortaklarına hizmet ettiklerini, terörle savaşa gerekçe verdiklerini görmezden geliyor. ABD'yle özellikle de Irak'ta koalisyon yapan bir Arap solu var.
Sol güçleri, ilkelerini ve felsefelerini çağın verilerine uygun biçimde düzenlemeye, sosyal ve kültürel değişime yoğunlaşmaya ve İslamcı akımlarla özel ortak zemin bulmaya çağırıyorum. Birçok soru işareti oluşturan şöyle bir gözlem söz konusu. Gençler Che Guevara'nın posterlerine ilgi gösteriyor. Örneğin araçlarının arkasına onun posterlerini yapıştırıyorlar. Acaba bunun sebebi solcu direnişçinin hayatına duydukları hayranlık mı, yoksa moda haline geldiği için mi?

Acaba sol kendisini yenilemekte, çağın düşünce yapısına uygun programları öngörmekte başarılı olacak mı, yoksa sadece kendi tarihiyle övünecek ve ilgili konuşmalar tıpkı Che Guevara'nın posterlerini asan gençler gibi fikirsel plandan ibaret mi kalacak?

Kaynak: Radikal