Dünya doğalgaz tedarik ve ticaretinin hakim unsurunun yer üstü ya da deniz altı boru hatları olduğu aşikar. Bu yüzden bu konuda büyük yatırımlar, çalışmalar yapılıyor, ülkeler arası jeopolitik mücadeleler yaşanıyor. Ne var ki, bu arada doğalgaz tedarik ve ticaretinde bir başka unsur da yavaş yavaş kendini hissettirmeye başlıyor. Bu unsur, kısaca LNG denen sıvılaştırılmış doğalgaz tedarik ve ticareti.

Yeterli doğalgaz kaynakları ve denizi olan ülkeler tarafından yine denizi olan ülkelerle arasında yapılan LNG dünya ticaretinde Cezayir, Nijerya, Katar, Malezya, Endonezya gibi ülkelere hâkim rol oynuyorlar. Nitekim Türkiye de zaman zaman doğalgaz ihtiyacını Katar ve Cezayir'den sağlıyor.

Kısacası, deniz esaslı ve özel LNG tankerleriyle yapılan LNG ticareti giderek önem ve değer kazanıyor. Bu yüzden özel LNG tanker imalatında son yıllarda rekorlar yaşanıyor. Bazı tahminlere göre, işler böyle giderse dünya doğalgaz ticaretinde LNG'nin payı 2020 yılına kadar yüzde 50-60'lar seviyesine ulaşabilecek. İşte böylesine önem kazanan LNG tedarik ve ticaretinde kısa bir süre önce hem bizi hem de içinde yer aldığımız Nabucco projesini etkileyebilecek önemli bir gelişme meydana gelmiş bulunuyor.

Üstelik bu gelişme hemen burnumuzun dibindeki Karadeniz havzasında ortaya çıkmış durumda. Gelişme Azerbaycan, Gürcistan ve Romanya'nın geçen ay Bükreş'te imzaladıkları AGRI projesi ile ilgili mutabakat. Bu üç devlet imzaladıkları mutabakat ile Karadeniz esaslı ilk LNG projesinin ilk adımını atmış oluyorlar.

AGRI projesi, Azeri doğalgazının Gürcistan'ın Poti Limanı'na boru hatlarıyla ulaştırılması, ulaştırılan bu gazın limanda kurulacak LNG tesisinde sıvılaştırılması, sıvılaştırılan gazın özel LNG tankerleriyle Karadeniz üzerinden Romanya'nın Köstence Limanı'nda yapılacak terminalde yeniden gaz haline getirilerek, Romanya üzerinden boru hatlarıyla Avrupa'ya sevkini kapsıyor.

Proje, yılda 6-8 milyar metreküp Azeri gazının Avrupa'ya Karadeniz üzerinden LNG şeklinde ulaştırılmasını öngörüyor. Projenin ön fizibilite çalışması için önümüzdeki aylarda Bükreş'te ortak bir komisyon kurulacak. Bu komisyon projenin teknik, mali ve ticari yönlerden fizibilitesini ortaya çıkarıp ilgili ülkelere bildirecek. Gürcistan Enerji Bakanı Aleksandır Ketaguri'ye göre, mali imkânlar bulunduğu takdirde proje 2013-2014'te gaz sevkine hazır hale gelebilecek ve her şey yolunda gittiği takdirde AGRI projesi Nabucco projesinden önce de hayata geçebilecek.

Gürcü Bakan'ın olumlu değerlendirdiği proje elbette her şeyden önce gereken mali kaynakları ya da finansmanı sağlamak zorunda. Bakan'a göre, projenin toplam maliyeti 4-6 milyar Euro ya da 5,3-8 milyar dolar arasında olacak. Bu muazzam maliyetin büyük bölümü de Poti LNG Terminali ve Bükreş LNG Terminali'ni kapsıyor elbette. Söylendiğine göre, sadece Poti Terminali için gereken para 5 milyar Euro civarında. Daha az maliyetli Bükreş Terminali'nin ise yaklaşık 1 milyar Euro'ya mal olacağı bugünden ifade ediliyor.

Projeye söz konusu 3 ülke de çok önem veriyor. Hatta Romanya, AGRI'nın Avrupa Birliği'nin öncelikli projeler statüsüne kavuşturulması gerektiğini söylüyor ve bu konuda çaba da sarf ediyor. Azerbaycan, AGRI ile gazını ilk defa LNG halinde satacak ve bu konuda hiç kimseye bağımlı olmayacak. Gürcistan ise üzerinden geçen çeşitli boru hatlarına ilaveten bir de LNG Terminali'ne kavuşacak, Karadeniz LNG'sinde söz sahibi ülke konumuna yükselecek ve ayrıca önemli yeni transit gelirleri elde etmiş olacak.

AGRI projesinden bugünkü durum ve değerlendirmesi böyle. Proje gerçekleşir mi, yoksa kâğıt üzerinde mi kalır, şimdilik bir şey söyleyemeyiz. Bu konuda şüphesiz fizibilitenin sonuçlanmasını beklemek zorundayız; ama bu arada Karadeniz için de LNG'nin söz konusu olmaya başladığını da görmezden gelemeyiz. AGRI takip edilmesi gereken önemli bir proje velhasıl...

Zaman