12 Ekim 2017 günü Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) uzun süredir keşif yaptığı İdlib’e askeri ve zırhlı araçlarla girerek intikal sürecini ve Astana görüşmeleri çerçevesinde bölgede gerginliği azaltma operasyonunu başlatınca Afrin harekâtının eli kulağında olduğunu anladık.

Afrin, Fırat Kalkanı Harekâtı ile startı verilen terör koridorunun yok edilmesi sürecinin kritik bir parçasıyken İdlib’de gerilim azaltılması ve şehir merkeziyle çevresinin güvenli hale getirilmesi, Türkiye’nin beka tehdidi olarak gördüğü sorunların kaynağının kurutulması noktasında kritik önemdeydi.

“Afrin’e girmeyin, Türkiye’de iç savaş çıkar,” mı demediler, “Türkiye Afrin’e girerse kaybeder,” mi? “Afrin Türkiye’nin Vietnam’ı olur,” bile dediler.

Türkiye Afrin’e girdi; önce yavaş yavaş derken hızlanarak ve ardından adeta koşarak bölgeyi terörden arındırmaya koyuldu.

Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ