Bilal ve Beşir on yaşından küçüktü. Anneleri 2 Nisan sabahı onları okula yolcu etmişti. Çok geçmedi ki saldırıdan haberi oldu. Çocuklarının cenazesini kendisine teslim ettiklerinde beyaz elbiselerinin kana bulanıp kıpkırmızı olduğunu gördü. 

Çocukların dedesi 1980’lerde Rus işgalciler tarafından öldürülmüştü. Babalarını ise geçen yıl Amerikalı işgalciler öldürdü. Şimdi de yetimleri Amerikan uçaklarının bombalarıyla katledildi. Bu savaş suçları bir son bulmalı.

 

Bu savaş suçlarının müsebbibi olanlar adil mahkemelerde yargılanmalıdır. Amerika ile onun suç ortakları tarafından bu hukuksuz işgalde katledilen Bilal ve Beşir ile binlerce Afgan/Peştun için adalet tecelli etmeli.

2 Nisan günü Amerikan uçakları Afganistan’ın Kunduz şehrinde evleri ve okulları bombaladı. Çocuk, öğretmen, köylü 250 Afgan/Peştun’un katledildiği bu saldırı, artık Afgan köylerinde olağan hale gelen bu savaş suçlarından en yenisi ama Allah bilir kaçıncısı…

Yine 24 Şubat'ta Amerika ile müttefikleri Ferah şehrindeki bir köyü bombalayıp aralarında çocukların da olduğu 10 sivili katletti. 20 Kasım'da, Amerikan özel kuvvetleri ile kukla Afgan yönetimine bağlı kuvvetleri müştereken düzenledikleri operasyonda Meydan-ı Verdek şehrinde 21 medrese öğrencisini katletti. Köylülerin aktardığına göre operasyonda bu öğrencilerin gittiği medresedenin hocaları da tutuklandı. 21 Kasım'da ise bu defa Helmand vilayetinde Amerika'nın sivilleri bombalayıp katlettiği haberleri geldi.

 

Bu bombardımanların kahir ekseriyetinin Helmand vilayetinde vuku bulması da ayrıca dikkat çekici ve manidar. Zira Helmand, “nadir toprak madenleri” (REE) rezervleri yönünden zengin olduğu bilinen bir bölge. Bu Afgan köylüler de bu madenleri ABD ve savaş vurguncuları tarafından gasp edilmesinin önündeki en büyük engel.

 

ABD Afganistan Kuvvetleri generali John William Nicholson medyaya ve Amerikan kamuoyuna, bombaladıkları yerlerin uyuşturucu laboratuvarları olduğunu söylese de aslında tüm mesele bu madenlerin kontrolünü sağlamak; terörizmle mücadele etmek falan değil. ABD gerçekleri saklamaya, masum Afgan köylüler de acı çekmeye devam ediyor.

ABD Afgan köylerini ve sakinlerini seyreltilmiş uranyum silahlarıyla vuruyor. Bunlar, radyoaktif malzemeler içeren ve kullanımı yasak olan silahlar.

ABD Suriye’de kaybetti. Rusya ve İran’ın desteğiyle zalim diktatör Esed koltuğunu korumayı başardı. ABD’nin savaş müptelası subayları ise bu yenilginin acısını Afgan köylülerden çıkartma peşinde. Fakat ABD, NATO ve paralı askerleri ile kukla Afgan hükümeti sahada bu Afgan köylüleriyle savaşamadıklarını gösterdiler. Bunun için de onları havadan bombalıyorlar. Sadece Kasım 2017’de ABD ve yancı kuvvetleri, 46 köye 216 bomba attılar.

 

Bu bombardımanları meşru göstermek içinse ABD hükümeti, bu köylerde yeni terörist grupların yuvalandığı propagandasını yayıyor. Afgan köylerinde gezinen asıl teröristler ABD’nin ve onun kuklası Afgan hükümetinin paralı askerleri ve haydutlarıdır.

Donald Trump ve hükümetinin Afganistan’a dair yeni stratejisi daha fazla Afgan/Peştun köylüyü katletmektir, çünkü bu insanlar yukarıda zikredilen madenlerin gasp edilmesinin önündeki en büyük engel.

Trump’ın kendisi, 2017 sonlarında yaptığı bir açıklamada ABD’nin bu madenleri sömürmek istediğini açıkça beyan etti. Yakın arkadaşı ve nadir madenleri çıkartıp işlemede öne çıkmış bir şirket olan American Elements’in ceo’su Michael N. Silver ile yine arkadaşı ve milyarder danışmanı Stephen A. Feinberg bu işten en karlı çıkacak olanların başında geliyor.

Afganistan’daki bu Amerikan ve NATO terörü çoğunlukla medya tarafından haberleştirilmiyor bile. Birleşmiş Milletler’in üzerine düşeni yapıp bu katliamları ve katilleri soruşturması gerekiyor. Ancak şu son 17 yıl gösterdi ki BM dediğiniz ABD’nin kuklasından başka bir şey değil. 30 Eylül 2012 tarihinde, Afganistan’da bulunduğum sıra BM Afganistan Yardım Misyonu (UNAMA) Politik İlişkiler direktörü Talatbek Masaydykov ile görüşmüştüm. Bana, kurumunun ABD’nin izni olmadan hiçbir şey yapamadığını itiraf etmişti.

İşte bu BM’den Afgan halkının hayrına bir icraat beklemek zor. En azından ABD’nin ağzıyla konuşmayı kesip bu işgalin ve kirli savaşın asıl mağdurları olan Afgan/Peştunları suçlamasın.

Kaynak: veteranstoday.com

Dünya Bülteni için çeviren: Mustafa Doğan