Savaşın bitmiş olması gereken Afganistan'da muharip bir rol üstleniyorlar. IŞİD'le kalesinde savaşmak için Suriye'ye gidiyorlar. Ayrıca ABD Başkanı Barack Obama'nın emriyle 300 kadarı IŞİD'e biat ettiğini ilan eden silahlı bir gruba karşı savaşan Afrikalı askerlere destek vermek için Kamerun'a vardılar.
Ortadoğu karışıklık içindeyken, radikal örgütler Afrika'da geniş toprakları hakimken ve bir yandan da gittikçe artan terör tehdidi korkusunu körükleyen bir başkanlık seçimleriyle birlikte, Beyaz Saray Amerikan Özel Harekat Kuvvetleri'nin global ölçekteki görevlerini arttırdı.
Obama bile dünyanın ücra köşelerine Amerikan askerinin gönderilmesine karşı olduğunu sıklıkla dile getirdiği halde kendi hükümeti Özel Operasyonlar güçleri için istisnalar üretmeye devam ediyor. Operasyonları maskelemek için de kelime oyunlarıyla çarpıtmalara başvuruyorlar.
Obama yönetimi geniş çaplı işgallere bir alternatif olarak Özel Operasyonlar askerlerine ve gizli görevlere sırtını dayama eğilimini zaten uzun zaman önce gösterdi. Ancak Suriye ve Irak'taki merkezlerinden Afrika ve Güneydoğu Asya'da iştiraklere uzanan IŞİD yayılması, farklı yerlerdeki krizleri sona erdirmesi için Beyaz Saray'ı elit birliklerine yöneltti.
Bu görevlendirmeler Obama yönetiminin Amerikan askerlerinin bulunduğu ülkelerden çekilme hedefini altüst etti.
Amerikan askeri yetkililere göre, Beyaz Saray bugünlerde Pentagon'un Afganistan'da en az bir askeri üs bulundurması yönelik bir teklifini değerlendiriyorlar. Üst rütbeli yetkililer Özel Operasyonlar hakkındaki konularda isimlerinin saklı kalması şartıyla görüş bildiriyorlar, çünkü görevlerinin çoğu detay gizli olarak tanımlanmış.
Bu plan Başkan Obama'nın Afganistan'daki terörle mücadele güçleri ve Kabil'deki Amerikan büyükelçiliğini koruyan askerler hariç kalan tüm Amerikan kuvvetlerini ülkeden çekme vaadine ters düşüyor.
Obama Ekim ayında geri çekilme planlarında bir revizyona giderek 5,500 civarında Amerikan askerinin başkanlığının sona ereceği 2017 başlarına kadar Afganistan'da kalacağını belirtti.
Bu teklif doğrultusunda Afganistan'daki üs Özel Operasyonlar askerleri ile istihbarat ajanlarının Orta-Güney Asya ile Libya, Mısır ve Yemen'deki yarım düzineyi bulan IŞİD uzantılarına karşı operasyonları için kullanılacak.
Özel Operasyonlar yetkilileri yönetimin IŞİD'e karşı mücadelesinde etkilerini genişletiyorlar. Hatta öyle ki ordunun geleneksel kanadı ve hükümetin diğer kesimleriyle olan tarihi rekabetlerini canlandırmada oynayacakları rolle ilgili tartışmalar dönüyor.
Bir diğer yeni teşebbüs ise Dışişleri Bakanlığı'nın IŞİD'in propaganda çarkıyla olan uzun süreli mücadelesini daha da büyütmesi. Bu iş için düşünülen adaylardan birisi ise bir Donanma emeklisi olan Michael D. Lumpkin. Aynı zamanda Pentagon'un Özel Operasyonlar politikasının en tepe ismi.
IŞİD'in propagandasıyla mücadele etmekle sorumlu kurumu iyileştirme çabaları -Terörle Mücadelede Stratejik Karşı Söylem Merkezi (Center for Strategic Counterterrorism Communications)- Dışişleri Bakanlığı'nın çabalarını geliştirme noktasında Lumpkin'in gizli operasyon anlayışına katkı verebilir.
Irak ve Afganistan'daki savaşlar yoğunlaştığı sıralarda yaklaşık 13,000 Özel Operasyonlar askeri dünyanın birçok yerinde görevlendirilmiş ama çoğunluğu bu iki ülkeye gönderilmişti. Şuan ise denizaşırı 7,500 elit askerin kabaca yarısına Ortadoğu veya Güneydoğu Asya'nın dışındaki yerlerde görev verildi: Birleşik Devletler Özel Operasyonlar Komutanlığı'na göre toplam 85 ülkede.
Özel Operasyonlar yetkililerinin tesirine dair bir başka kanıt daha var:
Obama bu ay Pentagon'daki toplantı salonunda hükümetinin Suriye'de IŞİD'le savaş stratejisini tartışmak için gazetecilerin karşısında çıktığında, kendisine yardımcısı Joe Biden, Savunma Bakanı Ashton Carter ve General Joseph Dunford'un gibi üst rütbeli ulusal güvenlik yetkilileri eşlik etti.
Bu isimlerin yanındaki bir diğer isim Özel Operasyonlar Komutanlığı'nın başında bulunan General Joseph Votel ki orada bulunması Pentagon'da şaşkınlık oluşturdu
Paris ve San Bernardino saldırılarından sonra IŞİD tehdidi başkanlık seçimi kampanyası boyunca daha da önemli hale geldi. Birçok aday dünyanın dört bir yerinde Özel Operasyonlar askerlerinin konuşlanmasına gerek olduğunu beyan etti. Cumhuriyetçilerin Florida Senatörü Marco Rubio Özel Kuvvetleri Irak askerleriyle cepheye yerleştirilmesinden bahsederken, Hillary Clinton ise Obama'nın geçtiğimiz günlerde IŞİD'e karşı savaşan isyancıları destek vermesi için yetkilendirdiği 50 Özel Kuvvetler askerinden daha fazlasını Suriye'ye göndermeyi değerlendireceğini söyledi.
Daha fazla Amerikan Özel Operasyonlar askerine yönelik istekleri dile getirenlerden bazıları aynı zamanda bir zamanlar Suriye gibi yerlere Amerikan askerinin gönderilmesine de karşı çıktıklarını söylemişlerdi. CBS News'e bu ay verdiği bir mülakatta Irak ve Suriye'deki Özel Operasyonlar konuşlanmasının verdiği sözden dönmek anlamına mı geldiği sorusuna verdiği cevapta Obama'nın bizatihi kendisi iki durum arasındaki farkı göstermeye uğraştı.
Obama "Ben 'askerlerimizi bir ülkeye ayak basmayacak' dediğimde bence Amerikan halkı Irak veya Suriye'de Irak tarzı, birliklerimizin çölde ilerlemesi şeklindeki bir işgale girişmeyeceğimizi genellikle anladılar." diye konuştu.
Savunma Bakanı Carter ise 200 kadar askerin operasyonlar düzenlemek ve istihbarat toplamak için Irak'a gönderilmesiyle ilgili bir tartışmada Pentagon jargonuyla konuşarak bunu "hedef belirleyici özel askeri güç" (specialized expeditionary targeting force) diye nitelendirdi.
Kıdemli Amerikan yetkilileri bu askerlerin ne yapacağına dair fikir ayrılığı yaşıyorlar. Obama'nın danışmanları savaşçı bir rol üstlenme ihtimaline itibar etmiyor. İsminin açıklanmaması şartıyla konuşan hükümetten bir yetkili "Bu bir savaş görevi değil, partnerlerimizin işini kolaylaştırmak." şeklinde konuştu.
Fakat Bağdat'taki bir askeri sözcü, Albay Steven Harren, 2 Aralık'ta muhabirlerle yaptığı görüşmede "Saldırı askeri bir operasyondur. Başka bir seçenek yok. Yani evet Irak'a daha fazla Amerikalı gelecek ve bazıları da hem Irak hem de Suriye'de operasyonlar gerçekleştirecek.
Eleştiriler Özel Operasyonlar askerlerini bu şekilde kullanmanın yarım bir adım olduğu yönünde.
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nin kıdemli analistlerinden Anthony H. Cordesman "Sorun şu ki hedefe yönelik askeri güç Amerikalıların kanını ve parasını heba edebilir. Obama yönetimi IŞİD'le ilgili her yeni soruna askeri yönden sınırlı bir artışla çok az ve çok geç tepki veriyor." ifadesini kullandı.
Aynı eleştiri hükümetin Doğu Suriye'ye IŞİD'e karşı savaşan isyancılara destek vermek için 50 kişilik Özel Operasyonlar gücünün gönderilmesi sırasında da yöneltildi.
Beyaz Saray Özel Kuvvetler'e başka yerlerde de bel bağlamış durumda. Afganistan'daki 3,500 Amerikan askerinin yarısı kadarı Özel Kuvvetler'den ve yakınlarda Helmand Vilayeti'nde Taliban'a karşı bir meydan savaşı verdi.
Obama Ekim ayında ise çoğunluğu Özel Kuvvetler'den olan 300 askere Kamerun'a gidip Kamerunlu, Çadlı, Beninli, Nijerli ve Nijeryalı askerlerle birlikte Nijerya'da konuşlu aşırıcı örgüt Boko Haram'a karşı birlikte savaşma emri verdi. Obama Amerikan askerlerinin silahsız insansız hava araçlarının yardımıyla istihbarat, gözetleme ve keşif katkısı vereceğini söyledi. Askerlerin silahlı çatışmaya dahil olmayacağını da sözlerine ekledi.
Böyle askeri sevkiyatların sayısı artarken, General Dunford geçenlerde Özel Operasyonlar Komutanlığı'na (SOCOM) son yedi yıldır ilk kez özel timlere terörist faaliyetlere karşı global bir karşılık koordine etmedeki rollerini güncellemeleri talimatını verdi. On küsur sene öncesinde Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in El-Kaide militanları için global çapta bir arama için SOCOM'u görevlendirme çabasının da bu talimata bir yansıması var tabi.
Rumsfeld'in bu uğraşı dönemin bölgesel komutanları tarafından sorumlu oldukları bölgelerdeki otonomilerini kaybetme korkusuyla engellenmişti. Şimdi ise IŞİD'in de etkisi yayılmaktayken, bazı askeri uzmanlar SOCOM'un mevzubahis görev için biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyor.
Şuan Tufts Üniversitesi Hukuk ve Diplomasi Fakültesi Dekanı olan eski oramiral James G. Stavridis "Bölgesel çözümler sınırlı çözümler olacaktır, dolayısıyla SOCOM'un öncülüğünde global bir yaklaşıma olan ihtiyaç, IŞİD'i yenmek için gereken global bir ağın arkasındaki tetikleyici güç olacaktır." dedi.
Ancak El-Kaide karşı olduğu gibi IŞİD'e karşı da askeri odaklı bir savaşı tehlikeli görenler daha kuşkulu.
Obama dönemi Beyaz Saray'da ulusal güvenlik işlerinde çalışmış ve şimdi Yeni Amerika Vakfı'nda (New America Foundation) öğretim üyesi olan eski donanma komutanı Jeffrey W. Eggers "Şuan 11 Eylül'den sonra El-Kaide ile olandan çok daha karmaşık bir durum söz konusu. SOCOM'un silahlanabilme becerisi konusunda mütevazılığa ihtiyacımız var." dedi.
Kaynak: NYT
Çeviren: Mustafa Doğan