Amerikalı Yahudiler ile İsrail'in Demokrat Parti başkan adaylığı mücadelesinde siyahi aday Senatör Barack Obama'nın Hillary Clinton karşısında belirginleşmeye başlayan başarısından son derece kaygı duyduklarından eminim. 

Amerikalı Yahudiler ve İsrail, şu sıralar Obama'ya Demokrat Parti başkanlığı yolundan ne gibi engeller çıkarırlar bilemem, ama ABD başkanlığı karşısında ellerinden gelebilecek tüm engellemeleri yapacaklarını, hatta Kennedy suikastı da dahil olmak üzere Amerika'da çok sayıda gizli operasyonlar yapan ve o yüzden birçok Amerikalı siyasetçi, bürokrat, işadamı ve halkın nefretini kazanan MOSSAD'ı bile, bu konuyla ilgili olarak bir şekilde devreye sokacaklarını düşünüyorum. Çünkü ABD siyahileriyle, ABD'li Yahudiler ve İsrail arasındaki köprüler, 15 Ağustos 1979'da atıldı. Atıldı ne kelime, berhava oldu!

Carter ABD Başkanı olduğunda, dostu liberal siyahi Andrew Young'u ABD'nin BM büyükelçisi olarak atadı. Bu atama Amerikalı siyahlar arasında çok olumlu yankı buldu. Bütün siyahiler siyahi Andrew Young'la övünüyorlardı. Young, bir bakıma ABD'nin sivil halklar hareketinin bir ürünüydü. Ve Young'un doğal olarak mazlumlara karşı bir sempatisi vardı. Ona göre Filistin halkı da mazlum uluslardan birisiydi ve  el uzatılmalıydı.
Oysa daha Eylül 1975'de Henry Kissinger: "ABD'nin FKÖ İsrail'in var olma hakkını tanıyana dek onlarla görüşmeye yanaşmayacağını" resmen ilan etmişti.

Buna rağmen siyahi Andrew Young, FKÖ temsilcileriyle buluşmanın yollarını arıyordu.

Young'un niyetini çözümleyen MOSSAD, Young'u adım adım izlemeye almıştı.

Ve sonunda (26 Temmuz 1979) Young'un Kuveyt'in ABD'deki büyükelçisi Bişara'nın Beekman Place'deki evinde FKÖ'nün BM'deki gayrıresmi temsilcisi Zehdi Lebib Terzi ile buluştuğunu tespit etti.

MOSSAD bu buluşmanın olacağını daha önceden öğrendiği için, Kuveyt elçisinin evini ve etrafını çok önceden dinleme aygıtlarıyla donatmıştı.
Ve Young'un, Kuveyt elçisi Bişara'nın evinde FKÖ temsilcileriyle yaptığı son derece gizli toplantı bittiğinde, konuşmanın tam metni MOSSAD ajanlarının elindeydi.

Çok geçmeden de MOSSAD'ın ABD İstasyon Şefi Ury Dinura bir EL-AL uçağı ile Tel-Aviv'e hareket etmiş ve tutanaklar Başbakan Begin'e teslim edilmişti.

Tabiî bundan sonrasını tahmin etmek hiç de zor değil!
Evet, tahmin edeceğiniz gibi İsrail'in baskılarına dayanamayan Başkan Carter, büyük bir üzüntüyle Young'dan istifasını istemiş. Young da 15 Ağustos 1979'da Beyaz Saray'da Hamilton Jordan'ın bürosunda istifasını takdim etmişti...

Fakat ne enteresandır ki, bu MOSSAD operasyonundan kazançlı çıkan İsrail değil, FKÖ oldu.

Young'un istifasıyla birlikte zenci örgütler, Amerikalı Yahudileri "Irkçı statükonun savunucuları" olarak suçlarlarken, Joseph Lowerly başkanlığında bir zenci heyeti de New York'da FKÖ'nün gayrıresmi temsilcisi Zehdi Lebib Terzi'yi ziyaret ederek ona şunları söylüyordu:

"Tüm Filistinlilerin ana yurtlarında kendi geleceklerini belirleme hakkı dahil tüm haklarını kayıtsız-şartsız destekliyoruz.."

Evet Zenci Young'un MOSSAD'ın oyunu sonucu istifası, Amerikalı zenci ve zenci liderleri arasında tam bir şoka neden olmuştu...

Bu istifanın bir MOSSAD operasyonu sonucu 'zorlama bir istifa' olduğunu öğrenen zenci liderler bunu "Zencilere bir hakaret" olarak değerlendiriyordu.
İşte 15 Ağustos 1979'daki bu olay, zencileri büyük bir hırsla Filistinlilere yaklaştırdı. Öyle ki, ABD başkan adaylarından Zenci Rahip Jesse Jockson, gönüllü Ortadoğu gezisinde Yaser Arafat'la kırk yıllık dost gibi kucaklaşıyor, Arafat'a Amerikalı zencilerin destek ve dualarını iletiyor ve birlikte, İsrail hükümeti'ne mesaj içeren şu şarkıyı söylüyordu:

"We Shall Overcome" (Üstesinden Geleceğiz...)

Öyle inanıyorum ki; Barack Obama ABD başkanı olduğunda tüm zenciler, Filistinli dostlarıyla birlikte birbirlerine daha bir sıkı sarılarak Jesse Jackson ve Arafat'ın yarım kalan bu şarkısını söyleyeceklerdir.

"We Shall Overcome"...
 
Kaynak: Vakit