Manevi geleneğiyle "sufi yolu", hem İslamcı radikaller hem de modernistler için eski bir alternatiftir.
İslam'la ilgili görüntüler son yıllarda haber medyasında yaygın bir şekilde kullanıma girdi fakat İslam inancının bir cephesi çok az dikkat çekti: bu cephe; İslami ruhaniliktir. Bununla birlikte Amerika'da binlerce ve İslam dünyasında milyonlarca insan sufizm olarak adlandırılan ruhi yola hali hazırda girmiş durumdadır. Bazıları sufizmin çekiciliğini, İslam dünyasında artan radikallikle yüzleşmede umut vaad eden bir unsur olarak görüyor.
Son haftalarda bir kaç kıtadaki şehirlerde yapılan kutlamalar "Uluslararası Mevlana Yılı"na damgalarını vurdular. Eylül'ün 30'u, Sufi edebiyatının zirvesi, paradoksal bir şekilde son yılda ABD'de en iyi satan şair olan Müslüman mistik Celaleddin Rumi'nin 800. doğum yılıydı.
Batı'da sufizm disipline edilmiş ruhi pratikleriyle olduğu kadar bütün inançlara saygısı ve evrensel aşka yaptığı vurguyla arayışta olanları kendine çekti.
Bir tarikata katılan Boston'daki bir TV üreticisi olan Llew Smith "ben araştırıyordum ve Sufi metinler beni etkiledi" diyor. "Nefsten uzaklaştırmada, doğrudandır ve tutarlıdır aynı zamanda Tanrı ve diğer insanlarla derinden bağlantılıdır."
İslam dünyasında Sufizm, sık sık fazlasıyla selefi Müslümanlar tarafından saldırıya uğramasına rağmen İslam tarihi boyunca etkili bir güçtür. Bazıları Sufizmi İslam'dan sapma olarak görüyorlar çünkü Sufiler inanç ilkelerinin ötesine geçip Allah ile doğrudan bir birliği arıyorlar.
Bununla birlikte bu gün pek çok Müslüman ruhi geleneği, inancı tekeline alan ve onu dünyaya yanlış tanıtan radikalliğe potansiyel cevap olarak görüyor.
Washington, D.C.'deki George Washington Üniversitesi'nde İslami İlimler profesörü olan Seyid Hüseyin Nasr, "İslam dünyasında Sufizm, fundamentalizm olarak adlandırılan dini radikalizmin güçlü bir panzehiri olduğu kadar modernizm tarafından gerçekleştirilen meydan okumalara karşı cevap vermek içinde çok önemli bir kaynaktır" diyor.
Dr. Nasr asrın diliyle Sufi öğretisini sunmak için "Hakikatin Bahçesi" adında yeni bir kitap yazdı.
Nasr "onun etkisi çok büyüktür" diye ekliyor. "Sufizm sert bir ahlaktan çok içsel bir ahlakı ve ruhi değerleri canlı tutmaktadır…ve herhangi birinin hayatının bütün vechelerini etkileyen tanrısal gerçekliğin bilgisine girişi sağlamaktadır."
Fakat Sufi pratik İslam'ın iç mücadelesinde yoğun baskılarla yüz yüze gelmektedir. Washington'daki Amerikan Üniversitesi'nde hocalık yapan ünlü Pakistanlı Antropolog Ekber Ahmet "Batı dünyasının göremediği şey İslam dünyasında cari olan üç farklı modelin varlığıdır, bunlar: küreselleşmeyi, materyalizmi ve tüketici bir toplum olmayı yansıtan modernizm, batıya ve küreselleşmeye kimi zaman şiddetle selefilik ve daha manevi bir yol lehine güç ve zenginlik arayışında olmayı reddeden Sufizmdir" diyor.
Dr. Ahmed kendini kuşatma altında hisseden bu günün müslümanı kargaşa içindedir, diyor. Bu cevapların hangisine yönelecekler? Dr. Ahmed, manevi açlığın, derin ve yaygın bir şekilde görüldüğüne inanıyor.
Katı kuralcı reformcular Sufizmi yeriyorlar
2006 yılında İslam dünyasını gezen Ahmed, Sufizm, Suudi Arabistan'da baskı altındayken İran, Pakistan ve Hindistan'da modernist şehirlerin dışında gelişmektedir diyor. Hindistan'daki Ajmer'de bir Sufi tekkesini ziyareti sırasında burada ibadet için toplanan binlerce insanla karşılaşmış.
Ahmed "geçen hafta eski başbakan Navaz Şerif Pakistan'a döndüğünde nereye gitti? Lahor'daki bir Sufi tekkesine gitti" diye ekliyor.
Fakat sufizm, radikallerin politik yükselişine karşı gelebilir mi veya onu etkileyebilir mi? Katı kuralcı reformcular Sufileri sapkınlar olarak görüyorlar. Ve modernleştiricilerde sık sık Sufileri yeriyorlar. Örneğin modern laik Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk aralarında Mevlevi tarikatınında olduğu bütün Sufi tarikatlarını kapattı.
Fakat geçen sene Ahmed'in Türkiye'deki genç insanlarla ilgili yaptığı bir araştırmaya göre bir rol modeli olarak gençlerin ilk seçimi; büyük bir okullar sistemi kuran ve dinlerarası diyalogu desteklemekle bilinen Sufi entellektüel Fetullah Gülen'dir.
Sufiler reform hareketlerine öncülük ediyor
Chicago'daki Loyola Üniversitesi'nde bir Sufizm uzmanı olan Marcia Hermansen Sufizmin İslam dünyasında, Yahudi ve Hıristiyan mistisizmlerinin kendi toplumlarında yaptığı etkiden çok daha fazla etkide bulunduğunu söylüyor.
Sufizm, sadece İslami sanatı, edebiyatı, müziği ve mimariyi etkilememiştir aynı zamanda politik alanda birkaç Sufi tarikatı, İslam dünyasının haritasını yeniden şekillendirerek yönetici hanedana dönüşmüşlerdir.
Nasr "19. yy.lın en büyük bazı reform hareketleri Sufiler tarafından gerçekleştirildi" diyor. "Cezayir'in ulusal kahramanı Emir Abdulkadir bir Sufi piriydi."
Hem Sünni hem de Şii Müslümanlar aynı zamanda Sufi olabildiklerinden bu gün için Sufi olanların sayısı ile ilgili güvenilir istatistikler yoktur. Fakat içinde ağırbaşlı öğrencilerin pir bir öğretmeni takip ettikleri pek çok Sufi tarikatı alanlarında uluslararasılaştılar. (ABD'de Sufi hareketler dikkate değer bir şekilde farklılık göstermektedir ve birkaçı Yeni Çağ'ın unsurlarını barındırıyorlar ve doğrudan İslam ile ilgili değillerdir.)
Llew Smith, ABD'de 10 Sufizm evi olan fakat şeyhi Dr. Javad Nubakhsh'ın Londra'da ikamet ettiği Nimetullahi Tarikatı'na girdi. Öğrencilerinden biri olan Muhammad Nooraee 30 yıl once İran'dan ABD'ye geldi ve şu an Boston'un South End mahallesinde manevi bir danışman olarak hareket ediyor. Yerel grup hafta da iki kez bazen müzik ve şiiri de içeren tefekkür için toplanıyor.
Bir mülakat sırasında Nooraee, başlangıç için gerekli olan tek şeyin "Tanrı aşkını hissetmek" için samimi bir arayıcı olmak olduğunu söylüyor. "Sufizm de biz bu duyguyu 'arayışın acısı' olarak adlandırıyoruz."
Başlangıç, "kalbini Allah'a teslim ederek" İslam'a inanmayı ikrar ettiriyor fakat başka hiç bir kural gerektirmiyor. Bay Nooraee "İkrardan sonra arayış içinde olan artık bir şakirde dönüşmüştür ve öğretmen tarikat olarak adlandırılan yolda onu yürütecektir" diyor. Bu, aşk üzerinden gerçeğe giden yoldur ve Allah'a yaklaşmanın tekniklerini içermektedir.
Nooraee , "tekniklerden biri dikkatli bir şekilde Allah'ın ismine yoğunlaşarak ve nefsi reddederek nasıl tefekküre dalınacağını içermektedir; ikincisi ise hiç bir karşılık beklemeden, enaniyet göstermeden başkaları için hizmet etmektir. Bunları yapan bir şakird, Allah'ı tecrübe etmeye başlar. Sonrasında kalp gözleriyle Allah'ı görmeye başlar" diyor.
Tefekkür boyutu
Bay Smith bu tarikata geldi çünkü o Dr. Nubakhsh'nın kitaplarının birinden çok etkilendi ve o bu tarikatta 20 yıl kaldı. Çok dindar bir Afro-Amerikan ailesinin içinde büyüyen Smith, onu bir öğretmenle çalışabilecek derecede donatan böylesi derin bir tefekkür boyutunu Hıristiyanlıkta kalsaydı bulamayacağını söylüyor. O, bir piri ziyaret etti ve onunla konuştu.
Boston'daki bir grupla tefekkür ederken Smith "mücadelesini verdiğimiz içsel ruhi çalışma için çok fazla enerji desteği olduğunu" görüyor.
Smith, gülerek, tabi ki asıl mücadele, dışarı çıktığında ve onu yaşadığında, başarısız olduğunda ve kendini düzeltmek zorunda kaldığında başlıyor diyor. Fakat Sufizm onun hayatını değiştirmiş.
TV üreticisi "sufizm bana egonun nasıl bir örtü olduğunu ve onu bertaraf etmenin ne kadar önemli olduğunu öğretti" diyor. "Dünya hakkında paniklediğimde Allah'ın bir manifestosu olarak insanlıkta daha büyük bir iman bulmama yardım ediyor."
Sufizmin öğretilerinin ne olduğuna kısa bir bakış
"Hakikat'ın Bahçesi" adlı yeni bir kitapta Seyit Hüseyin Nasr 50 yıldan daha fazla olan pratiğini kullanarak asrın diliyle Sufizmin öğretilerini sunuyor. Nasr, Sufi gelenek "uzun bir dönemde dikkatle hazırlanmış devasa bir metafiziksel ve kozmolojik doktrinler bütünüdür" diyor. Sufi metafizik Allah'ın Birliği'ni ve varlığın tekliğini öğretiyor.
Bazı alıntılar:
"Biz, sadece Allah tarafından yaratılmadık aynı zamanda varlığımızın kökü burada ve O'ndadır."
"Klasik Sufizmde neyin insani olduğu sorusuna cevap, çoğunlukla Evrensel veya O'nun bütün adlarını ve Niteliklerini yansıtarak Allah'ın önünde bir aynaya benzeyen ve Allah'ın gözlerinden Allah'ın yaratma fiilini düşünebilen Kusursuz İnsan olarak tercüme edilen şeyin doktrininde içkindir."
Sufizmin öğretisine göre yaratma her an devam etmektedir ve "fiziksel boyutlarının ne kadar geniş olduğuna bakmaksızın bütün maddi evren, Ruh'un dünyasının azametinin önünde bir toz zerresine benzemektedir."
Çeviren: Ali Karakuş