Moskova Brüksel ile yapıcı diyaloga hazırlanıyor. 13 Ocak tarihinde Rusya genelkurmay başkan yardımcısı general Anatoli Nogovıçin, NATO ile ilişkiler konusunda bir açıklama yaptı. Onun sözlerine göre, şayet ABD resmileri Rusya'nın 2008 yılındaki Gürcistan operasyonunu yanlış değerlendirdiklerini kabul ederse, o zaman Rusya NATO ile askeri alanda işbirliği yapmağa hazırdır. Ancak NATO'nun genel sekreteri Rusya tarafının kesin talebini diplomatik bir dille cevapladı.
Rus genelkurmay başkan yardımcısının açıklamasından birkaç gün sonra Hoop Schaffer NATO ve Rusya'nın biribirine ihtiyaç duyduğunu belirtti. Genel sekreter ayrıca Rusya'nın Brüksel'in önemli müttefiki olduğunu ve bu durumda bir değişiklik olmadığını da söyledi.
TEHDİT DÜŞÜNCESİ OLUŞMADI
Bununla beraber Rusyalı ve çok sayıda yabancı uzmana göre Rusya ile NATO arasında bugün eskiden olduğu gibi dört temel sorun bulunmakta. Birincisi, Moskova ile Brüksel arasındaki politik diyalogun tekrar başlatılması gerekiyor. İkincisi, ittifaka, Ukrayna ve Gürcistan'ın üyeliği meselesi. Üçüncüsü, NATO ülkelerinin DOVSE'ye (Avrupa'nın askeri kuvvetleri hakkında anlaşma) bakış açıları. Dördüncüsü ise ABD'nin Avrupa'ya yerleştirmek istediği Hava Savunma Sistemleri.
Rusya'nın belirtilen konular hakkında resmi tutumunun herkes tarafından bilindiğini düşünerek Brüksel yetkililerinin görüşlerini aktarmayı düşünüyorum. Rusya ile NATO arasındaki politik diyalogun tekrar başlatılması konusu ittifakın geçen yıl dışişleri bakanları toplantısında ele alındı. Üye ülkelerin dışişleri bakanları ortak bir görüş belirttiler: Rusya ile ilişkilerin dondurulması ancak tamamen koparılmaması gerekiyor. Bu konuda ilişkileri devam ettirmek NATO genel sekreteri Schaffer'in tasarrufuna bırakıldı. Toplantıya katılanlar ayrıca Rusya ile büyükelçiler seviyesinde gayri resmi görüşmelerin de yapılmasına müsaade ettiler.
Rusyalı uzmanların düşüncesine göre her ne kadar sürece sınırlandırmalar getirilse de, dışişleri bakanlarının kararı, NATO'nun gerçekleri gördüğü göstermektedir. Rusya askeri diplomatik kaynaklarından alınan haberlere göre, NATO üyesi ülkelerin birçoğu Rusya'yı "Doğu'dan gelecek tehdit" olarak algılamamakta ve temel güvenlik meselelerinde Rusya ile diyalogun dondurulmasının faydalı olmayacağının farkına vardılar.
Rusya dışişleri bakanlığı ise NATO ile bundan sonraki ilişkilerde, 2008 Ağustos olaylarını muhakkak göz önünde tutacağını ifade ediyor. Belirtilen olay sırasında ittifak "bizimki ve yabancı" mantığı ile hareket etmiş ve Tiflis resmilerinin askeri saldırısını önlememişti. Yani kesin bir şekilde Saakaşvili rejimini desteklemişti. Bununla da ittifak, Rusya ile arasında imzalanmış Roma deklarasyonunu gözardı etmiş ve diyalogu durdurmuştu. Belirtilen anlaşma metninde ise özel durumlarda karşılıklı görüş alış verişinin gerekliliği üzerinde durulmakta idi.
Bugün hâlâ Rusya-NATO ilişkileri birçok konuda dondurulmuş durumdadır. Rus askeri diplomatik kaynakların iddiasına göre bu durum Rusya tarafının çabasıyla ortaya çıkmadı. Rusya dışişleri bakanlığından üst düzey bir memur açıklama yaparak Rusya'nın ilişkileri başlatmağa hazır olduğunu belirtti: "Ancak bunun için karşılıklı çıkarların göz önünde tutulması gerekiyor. Sadece NATO'nun çıkarlarının gözetilmesi ilişkilerin devamını imkansız kılmaktadır. Yani NATO bazı meselelerde Rusya'ya ihtiyaç duyulduğunu diğer konularda ise ihtiyaç duyulmadığını belirtmekte ve ilişkilerin kendi çıkarları doğrultusunda devam etmesini istemektedir," diye dışişleri bakanlığı temsilcisi sözlerine devam etti.
Rus diplomatları, Brüksel ile hayali ilişkiler kurmak istemediklerini ifade ediyor. Onlar diplomatik ilişkiler konusunda acele edilmesini de doğru bulmuyor. Rusya askeri siyasi kanadı, bir konuda kesin düşünceye sahip: Kuzey alyansının bundan sonraki ilişkiler ve işbirliğinin dondurulması konusunda ortak bir fikri bulunmuyor. Ancak şu anda bilinen bir şey var. O da şudur ki bu süreç basit bir süreç değildir. Ayrıca zamana da ihtiyaç duyulmaktadır. Muhtemelen bugünkü durumu gözönünde tutarak ilişkilere devam edilebilir. Yani önce Kafkasya'da gelişen Ağustos olaylarının ciddi bir şekilde tartışılması gerekiyor.
NATO ülkeleri bu konudan uzak durmağı tercih etmişlerdi.
Bazı siyasilerin görüşüne göre ise durumdan çıkış Roma deklarasyonun temel prensiplerinin uygulanması ile mümkün olabilir. Rusya-NATO anlaşmasına imza atan yirmi yedi ülkenin tamamı milli çıkarlarını öne çıkarmaktadır. Güvenlik sorunlarının çözülebilmesi için karşılıklı çıkarların gözetilmesi ve her kesin eşit haklara sahip olması gerekiyor. Bir ülkenin güvenliğinin kesinlikle diğer ülkenin tehdit olunması hesabına oluşmaması gerekmektedir. Rusya ile NATO'nun imzaladığı anlaşma belgelerinde bu temel prensip olarak gösterilmektedir.
ÜYELİK İÇİN FAALİYET PLANI
ABD yönetiminin esas hedefi NATO'ya üye ülkelerin dışişleri bakanlarının Aralık toplantısında Ukrayna ve Gürcistan'a üyelik için faaliyet planının verilmesi idi. Ancak Amerikalıların baskılarına rağmen toplantıdan bu doğrultuda bir karar çıkmadı. Ukrayna ve
Gürcistan üyelik için faaliyet planına sahip olmadan alyansa üye olmak istedi. Bunun için de yıllık milli programlarını NATO üyeliği doğrultusunda oluşturdu. Ancak toplantıya katılan ülkelerin dışişleri bakanları açık bir şekilde milli programların üyelik için yetersiz olduğunu ve üyelik için faaliyet planına sahip olunması gerektiğini belirtti. Rusyalı uzmanların görüşüne göre ABD Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO üyeliğinin geri dönüşümün imkansız olduğuna dair görüşü kabul ettirmeye çalışıyor. Ancak bu Amerika yönetiminin hayalinden ibarettir. Siyasiler ayrıca başka bir noktaya da dikkat çekmekteler. Brüksel toplantısında NATO dışişleri bakanları Ukrayna ve Gürcistan'ın üyelik yolunda önemli bir mesafe kat ettiğine dair fikir belirtseler de bu ülkelerin kuzey alyansına üyelikten uzak olduğunu ve üyelik için gerekli olan taleplere cevap vermediğini kabul etmek zorunda kaldılar.
Rusyalı uzmanlar alyansa üye ola ülkelerin birçoğunun Ukrayna ve Gürcistan'ın üyeliğinin taşıdığı riskleri görmekte ve bunun için de onlara üyelik için faaliyet planının verilmesine karşı çıkmaktalar.
Resmi Moskova ise Gürcistan ve Ukrayna'nın yapay yollarla alyansa üye yapılmak istendiğini öne sürüyor. Ayrıca Ukrayna halkının da buna karşı olduğunun altını çiziyor. Netice itibariyle ise Ukrayna ve Gürcistan'ın alyansa üye olması Rusya-NATO ilişkilerini de tehlikeye atmış olacaktır.
Sadece konuşmak yeterli değildir...
Maalesef son dönemlerde NATO'nun DOVSE'de belirtilen hususların gerçekleştirilmesi konusunda da yeni bir tutumunun olmadığına tanıklık etmekteyiz. Hala DOVSE'nin Avrupa'nın temel güvenlik anlaşması olduğu vurgulanmakta ve Rusya tehdit unsuru olarak görülmektedir.
Kanaatimizce artık NATO ülkelerinin bu görüşten vazgeçmeleri ve Rusya'nın güvenliklerini tehdit etmediğini kabullenmeleri gerekiyor.
ABD'nin hazırladığı ve diğer alyans üyelerinin de desteklediği paralel faaliyet planı adlı bir tezi bulunmaktadır. Rusya açısından onun kabul edilmesi imkansız gözüküyor. Çünkü bu teze göre Rusya'nın NATO önünde sürekli geri adım atması gerekiyor. Karşılığında ise alyans üyeleri Rusya'nın da rahatsızlıklarının göz önünde tutulacağına söz vermektedir. Ancak hangi rahatsızların ne zaman görüşüleceği ise belirtilmemektedir.
2007 yılında DOVSE anlaşmasını imzalayan ülkelerin olağanüstü toplantısı yapıldı. Toplantıya katılan Rusya resmileri anlaşmanın hayatiyet kazanabilmesi için uzun vadede sorun teşkil etmeyecek tekliflerde bulundu. Paralel faaliyet planı Rusya'nın tekliflerine karşılık olarak hazırlandı. Yani bu plan sadece Rusya'nın tekliflerine cevap verme çabasıdır. Bundan başka son birkaç ay içerisinde Rusya bazı yeni teklifler de sundu. Ayrıca DOVSE konusunda görüşmeleri durduran da Rusya olmadı. Malum Ağustos olaylarından sonra NATO görüşmeleri durdurdu. Bu konuda Rusya dışişleri bakanlığının üst düzey bir temsilcisi de açıklamada bulunmuştu. Onun sözlerine göre resmi Moskova DOVSE konusunda diyalogun devam ettirilmesini istiyor. Rusya esas itibariyle karşı taraftan bir şeyi talep etmektedir. O da NATO'nun sözde değil amelde diğer ülkelerin çıkarlarına saygı duymasıdır. Ayrıca kesinlikle bir konunun başka bir konu ile karıştırılmaması gerekiyor. Örneğin eski Sovyet topraklarında dondurulmuş çatışmaların çözümünün bu mesele ile karıştırılmaması gerekmektedir. Rusya dışişleri bakanlığının da sürekli üzerinde durduğu esas mesele budur.
HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİ
Bugün Brüksel resmileri kuzey alyansının Avrupa'da yeni füze savunma sistemlerinin oluşturulması için çaba sarf etmektedir. Özellikle Polonya ve Çek cumhuriyeti gibi ülkelerin tutumları dikkat çekicidir. Onlar ABD füze kalkanlarını kendi ülkelerinde yerleştirmek istiyor.
ABD yetkilileri de, bunun kısa bir süre içerisinde gerçekleştirilebilmesi için diplomatik çabalarına devam etmektedir.
Bununla beraber Aralık toplantısında dışişleri bakanları hava savunma sistemi konusunda Rusya ile beraber hareket etmeleri ve bu doğrultuda işbirliğinin artırılmasının gerektiğini vurguladılar. Rusya tarafından ise NATO toplantısında seslendirilen bu fikir çeşitli yorumlara yol açtı. Bir taraftan hava savunma sistemi konusunda Rusya ile ortak hareket edilmesine dair çıkarılan karar olumlu karşılandı. Şunun da belirtilmesi gerekiyor ki Kafkasya'daki Ağustos olaylarından sonra diğer konularda olduğu gibi bu konuda da görüşmeler durdurulmuştu. Güney Osetya konusunda ise alyans ilk tepkilerinin doğru olmadığını da kabullenmiş gibi gözüküyor. Diğer bir taraftan ise hava savunma sistemi meselesinin ayrıntıları ortaya çıktıkça ve gerçekleşmeğe başladıkça bu çalışmalarda Rusya'nın yer almadığı açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
Bununla beraber elbette ki Rusya resmileri ABD'nin Polonya ve Çek cumhuriyetinde yerleştirmek istediği hava savunma sistemlerini de görmezden gelemez. Rusya'da her kes yeni Avrupa hava savunma sisteminin Rusya'ya karşı olacağına dair ortak fikre sahiptir.
Bununla beraber Rusya dışişleri bakanlığının son açıklamalarına bakıldığında resmi Moskova'nın ABD ve NATO ile füzelerin yaygınlaştırılması ve füze teknolojisi konusunda işbirliğine hazır olduğu gözlemlenmektedir. Moskova resmilerinin şu an itibariyle istediği şey eşit haklara sahip diyalog sürecinin başlamasıdır.
Viktor Mihaylov /Nezavisimaya Gazeta
Çeviren: İbrahim Ali