John Kerry'nin 2004'teki seçim yenilgisinden çok önceleri, Kerry'nin destekçileri Demokratların ulusal güvenlik alanında zayıf taraf olarak görülmesinden iyice sıkılmışlardı. İçlerinden bazıları savunma konusunda yumuşak diye etiketlenmeye bir daha asla izin vermemek için yemin etti. Fakat bir sorun vardı. Bu dış politika çömezleri, Amerikan ulusal güvenliğini yönetmek ve seçmenin fikrini değiştirmek şurda dursun, yönetime nasıl ulaşacaklarını bilmiyorlardı. Ortadoğu uzmanları için Donanma Komandoları için olduğu gibi bir istihdam bürosu yoktu sonuçta. Politika dünyası needeyse nüfuz edilemez duruyordu fakat bir avuç kişi azmetti ve bir araya geldi. Bir plan yaptılar. Ilımlı, uygulanabilir bir Demokrat güvenlik politikası oluşturmanın mümkün olması gerektiğini düşündüler. Fikirlerini açıklamak için liberal ama pragmatik ulusal güvenlik uzmanları ağı öngördüler. Heritage ve American Enterprise Institute gibi muhafazakar düşünce kuruluşlarından gelen nüfuzlu bir camiayı benzeyecekti bu.

On yıl sonra, birkaç kişi çok kişi oldu. Bin kişiden fazla liberal ulusal güvenlik uzmanları ağı oluştu. Yaşları ise 20 ila 40 arası. ABD dış politika mekanizmasına sızmayı başardılar. Bu çalışkan dış politika çömezleri merkez soldaki iki örgüte (Truman Ulusal Güvenlik Projesi ve Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi) ve Center for American Progress, the National Security Network ve Third Way gibi diğer örgütlere gevşekçe bağlılar. Muhafazakar gruplar gibi bunlar da daha iyisini yapmak için yarıştılar, Pentagon, Dışişleri Bakanlığı ve Kongre'deki kilit koltuklara adam yetiştiren mümbit bir arazi haline geldiler.

Kısacası, Washington'da üst tabakada kendileri için rol belirlemeleri etkileyicidir. Fakat ABD dış politikasını gerçekten iyileştirip iyileştirmedikleri ise tartışma konusudur.

Liberaller neyin savunucusudur?

2004'te sırtlarını duvara dönerek yola koyuldular. O vakitler Senatör John Edward'ın dış politika danışmanlığını yapan Derek Chollet “Demokratların kırk fırın ekmek yemesi gerektiği hissi hâkimdi” diyor. Chollet şu an Savunma Bakanı Chuck Hagel'in uluslararası güvenlik işlerinden sorumlu yardımcısı. Pentagon'daki en önemli makamlardan biridir bu.

Ulusal güvenlik liberali olmanın zor olduğu zamanlar vardı ama Chollet, iki hevesli genç kapısına dayandığında meraklanmıştı. “2004 baharıydı, Edward'ın ofisindeydim; Matt ve Rachel beni görmeye geldiler” diyor Chollet. Rachel Kleinfeld ve Matt Spence (Truman Ulusal Güvenlik Projesi) adında yeni bir örgüt kuruyorlardı ve birgün tekrar yönetimde söz sahibi olacak dış politika liberallerini yetiştirip hazırlamayı ümit ediyorlardı.

Yale mezunu, gururlu Alaskalı Kleinfeld, bugün Truman'ın başkanı. Ayrıca Carnegie Uluslararası Barış Vakfı üyesi ve Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Dış Politika Kurulu'nun üyesidir. Spence, Savunma Bakanı yardımcısı oldu. Pentagon'un Ortadoğu politikasını yön veren dükkanı idare ediyor.

Kleinfeld “benim 3.000 dolarımla işe başladık” diyor. Amaç, üyelerinin hayatları boyunca güvebilecekleri, gerçek inanalardan oluşma bir organizasyon kurmaktı. “Samimi olmak gerekirse, bunu Cumhuriyetçilerden öğrendik. Amerikan politikasında değişim yaratan diğer başarılı hareketlere baktık; inançlarını paylaşmadık ama neoconlar çok başarılıydı. Camiayı nasıl kurduklarına gördük; birçoğu henüz üniversitedeyken oluyordu bu ve hayatları boyunca da devam ediyordu. Bizim yapmaya çalıştığımız da bu”.

Şu an 1.300 Truman üyesi var. 250'si ordu emektarı, 38'i seçilmiş kişiler, 14'ü ise bu yıl aday. Truman gruba nasıl katılmak gerektiğini ilanla duyurmuyor ve her yıl 120 yeni ismi zorlu bir kabul süreci bekliyor. Başta sadece Kleinfeld ve Spence vardı. Kleinfeld “liberal değerler ile güvenlik konusunda liberal görüşler arasında bahse değer kopukluk vardı” görüşünde. Bu grup, Cumhuriyetçiler güvenlik, savaş tarafıdır ve askerleri destekler; Demokratlar insan hakları ve Ebu Gureyb Hapishanesi'nde işkence yapmamak gibi yumuşak değerlerin adamıdır şeklindeki kutuplaşmayı reddetti. Orta bir yol tutturmaya baktılar. “Güvenlik, demokrasi temeline dayalıdır. Gelişme, insan hakları, güvenliğe yardım eder. Bunları değiş tokuş etmek gerekmez onlara göre.

Gözü geçmişe kayan Spence, Pentagon'da beşinci kattaki odasında yapılan söyleşide “liberaller neyin savunucusudurlar?” diye soruyor. “O zamanlar zordu.” Spence 24 yaşındaydı, Yale Hukuk Fakültesi'nde ilk yılıydı. Susan Rice'ın dış politika asistanlığını gönüllü olarak yapıyordu. “Doğru olan, Amerika'yı güvenli kılmaktır ve Sol, değerlerden sorumluydu. Bu yanlış bir karşıtlıktı.”

Spence ve Kleinfeld, bugünden bakılınca George W.Bush'a tepki olarak yedi maddelik dış politika ilkesi belirledi. Güvenlik sorunlarına kapsamlı yaklaşımlar (sırf askeri güçle olmaz), güçlü ittifaklar, “meşru uluslararası eylem (BM veya NATO olmaksızın tek başına çıkmak olmaz), toplumsal taban destekli demokrasiyi savunmak (hak savunucusu demokrasi namlu ucunda gelmez) ve kalkınma ve serbest ticareti teşvik etmek.

Ancak bu fikirleri uygulamak için evvelemirde itibar sahibi olmaları gerekirdi. Kendileriyle aynı inanç setini paylaşan en iyi kişileri bulmakla değişim gerçekleşir fikrinden hareketle yola koyuldular. Kerry'nin seçimi kaybetmesi, spot ışıklarından uzakta işe koyulmalarına imkân tanıdı. İlk başlarda onları kimse dikkate almıyordu, bu yüzden de insanlar onların fikirlerini öğrenmek için vakit harcadı. Eski Dışişleri Bakanı Madeliene Albright ve eski Savunma Bakanı William Perry'den destek gördüler.

Truman Projesi 2005'te hayata geçti; Chollet'ten yönetim kurulunda yer alması istendi. “Bir enerji ve fırsat hissi vardı. O günlerin Demokrat seçkinlerine karşı bir miktar isyan gibiydi.”

Bir sonraki yıl iki üst düzey isim çok özel birşeylerin mayalanmaya başladığını söyledi. CSIS Uluslararası Güvenlik Programı müdürü Kurt Campell ve Brookings Enstitüsü'nden Michael O'Hanlon, Washington Post'ta şunu yazdılar: “Demokratlar, sorunlarını görmezlikten geldikleri veya inkar ettikleri yıllardan sonra güvenliğin Cumhuriyetçilerin son seçimlerde kendi avantajlarına kullandıkları en önemli tek mesele olduğunu fark etmeye ve dönüp savaşmaya başladılar.” Truman Projesi'ni ve bir dizi başka grubu anan yazarlar Washington'da güç kayması yaşandığını savundular. “Amerikan siyasetinde çığır açıcı bir gelişme” olarak gördüler bunu.

ABD Irak'ta askeri takviye gerçekleştirirken Demokratlar sahnenin arkasında sessiz yemeklerde, gezilerde ve toplantılarda örgütlenmeye başladılar. Bazıları kendilerine Yaban İnisiyatifi adını verdi çünkü kendilerini yabanda gibi hissediyorlardı. Campell bir akşam yemeği sırasında herkese James Mann'ın Rise of Vulcans: The History of Bush's War Cabinet adlı kitabını verdi. Kitap, Donald Rumsfeld ve Dick Cheney gibi neocon şebeke hakkındaydı. Onların kariyerlerinin, arkadaşlıklarının ve dış politikalarının izini Vietnam'a kadar sürüyordu.

Yeni bir mesaj peşindeki Third Way (Üçüncü yol) The New Republic çevresinden oluşuyor. Aspen Enstitüsü Wye River Konferans Merkezi'nde ulusal güvenlik seminerleri veriyor ve bazı liberallerin alaya aldığı bir güvenlik anlayışı taslağı üzerinde çalışıyor.

Campell ve Michele Flournoy – her ikisi de Clinton yönetiminin atadığı isimlerdi - Center for a New American Security adında liberal bir düşünce kuruluşunun temelini attı. Center for American Progress'ten daha az partizan; savunma ve güvenlik konularında daha pragmatik bir anlayış peşinde oldular. (Campell, Obama yönetiminde Doğu Asya ve Pasifik'ten sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı; Flournoy, Savunma Bakanı yardımcısı oldu.)

Campell bir toplantı düzenledi ve Chollet de Shawn Brimley'le birlikte beyaz tahtada misyon taslağını yazdı. (Shawn Brimley, Pentagon'un 2010 Dört Yıllık Savunma Gözden Geçirme Raporunu yazanlar arasında ve CNAS'ta başkan yardımcısıdır.)

Merkez, kendi kimliğini arıyordu. İlk çalışması Irak hakkındaydı. Grup, Irak'tan yavaş ve aşamalı olarak çekilme taraftarıydı. Bazı Demokratlar gibi çabucak çekilmeyi savunmuyorlardı. Karşılığını veren bir yatırım oldu. CNAS, Washington'da ulusal güvenlik üzerinde çalışan en etkili düşünce kuruluşlarından biri oldu denilebilir.

1990'larda Colombia Üniversitesi'nde Chollet'in lisansüstü eğitim sırasında oda arkadaşı olan Colin Kahl, misyonlarının bir sonraki nesil ulusal güvenlik camiasını istihdam etmek, onları eğitmek ve profesyonelleştirmek olduğunu söylüyor. Colin Kahl, Obama yönetiminde Spence'den önce Savunma Bakan yardımcılığı görevini yaptı.

CNAS'a katılan çömezlerden biri de Vikram Singh. Savunma Bakanı'nın Güney ve Güneydoğu Asya'dan sorumlu yardımcısı oldu. “Bir gün Michele'den telefon geldi. CSIS'ten ayrılıyoruz. Bizimle görüşmeye ilgili misin?” diye sorulduğunu hatırlıyor. Dört yıldır Pentagon'daydı ve ne Flournoy'la ne de Campell'la çalışmıştı. “Bunu şans olarak gördüm; ulusal savunma konusunda pragmatik olalım diyen bir Demokrat için hayalin gerçekleşmesi demekti bu” diyor. Singh, bunun yolunu gözlemekte olduğu girişim olduğunu söylüyor. Pentagon'da Kahl ile paylaştığı odadan sonra Brimley ile CNAS ofisini paylaştı. Ulusal güvenlikte kendilerine ait görüşle ortaya çıkan insanlar için 2007'yi dönüm noktası kabul ediyor.

Singh ve Chollet, CNAS kurucularını Kahl'ın Irak üzerinde çalışması için teşvik ettiler. Kahl seçim kampanyasında da çalışmak istedi. Hillary Clinton ekibini kuruyordu ve Obama'yla dış politikada çalışmak için Susan Rice'a da yaklaşmıştı. Onu da aldı ve birkaç ay içerisinde Obama'ya doğrudan tavsiyede bulunmayan ama Irak'la ilgili tüm politikayı belirleyen ekibin başına getirdi. (Obama'ya tavsiye işi Tony Lake, Mark Lippert ve Denis McDonough'a bırakılmıştı.)

Spence, Singh ve Kahl hepsi de devinimin kilit anı olarak Obama'nın 2007 yılında Chicago Council on Global Affairs'teki dış politika konuşmasına işaret ediyorlar. Obama bu konuşmasında kendisini Bush'tan ayrı bir yere koymuştu. Obama şöyle demişti: “Bu başkan, Beyaz Saray'ı işgal ediyor olabilir. Fakat son altı yıldır, özgür dünyanın liderinin pozisyonu açık kaldı. Bu rolü bir kez daha icra etmenin vaktidir.” Obama beş politika ilkesi anmıştı. Irak Savaşının sona erdirilmesi, 21. yüzyılın güçlü ordusunun inşa edilmesi ve ordunun bilgelik göstererek konuşlandırılması; kitle imha silahlarının peşini bırakmamak; uluslararası ittifakların ve kurumların yeniden inşası; kalkınmaya ve yoksulluğa karşı mücadeleye yatırım yapmak.

İş üstünde öğrenmek

Obama seçimleri kazandıktan sonra çalışkan çömezlerin birçoğu yönetmek durumundaydı. Çalışkan çömez olmak iyi yönetici olunacağı anlamına gelmiyor. Singh bunun zorlu bir geçiş olabileceğini söylüyor. “Federal yönetimin kullanıcı kılavuzu yok. İş üstünde öğreneceğiniz çok şey var.”

“Günde 15-16 saat bürokrasiyle savaşarak çalışıyorsunuz” diyen Spence'in yanında Truman'dan bir asistan ve düşünerek konuşan üniformalı halkla ilişkiler subayı var. Politikacılar konuşmalarını, gazete yazılarının nasıl yazılacağını, politikanın nasıl uygulanacağını öğreniyorlar fakat akıl hocalığını veya kadrolarının kariyerlerini nasıl yöneteceklerini yahut çalışanlarını başarılı kılmak için nasıl konumlandıracaklarını öğrenmiyorlar diyor.

Kleinfeld, yürütme ajansı eğitim programı yaptıklarını söyledi: “Obama yönetime geldiğinde çalışacak Truman üyeleri için 18 haftalık bir ders programıydı; son derece faydalı olduğunu düşünüyorum. Kıdemli yöneticileri astlarla bir araya getirdik.”

Eski Büyükelçi Thomas Pickering ve Dışişleri Bakanlığı'ndan özel bir asistan ajansın büyük meselelerinden ve mikro gerçekliklerden bahsetti. Derslere katılan 100 Truman üyesinin yüzde 75'i yönetimde çeşitli görevlere verildiler.

Eğitim, Washington'ı düşük etkileme kapasitesinin hayak kırıklığına uğrattığı çalışkan dış politika çömezlerinin amacına hizmet etti. “Çok az kişinin bildiği ve ilk farkettiğimiz şeylerden biridir. Truman, siyaset olmadan siyasa olmayacağını erkenden farketmiştir. Yani işi-koltuğu alamazsınız. Politikada koltuğun güvenileceği kişiler, önseçimler dâhil seçim kampanyalarında siperde olanlardır. İnsan doğası bu ve D.C tam da böyle işliyor.” Kleinfeld “siyasa için önemli olanın siyaset olduğunu” da söylüyor. “Şayet BM Barışgücü hakkında hoş bir siyasa ile gelirseniz ve Amerikan kamuoyu BM Barışgücü'ne para vermeye istekli değilse, ucuz ve etkili olduğunu ne kadar gösterirseniz gösterin, bir siyasanız olmayacaktır.”

Kahl, Savunma Bakanı Robert Gates döneminde Ortadoğu politikasının başına getirildiğinde üniversite, düşünce kuruluşu ve Pentagon tecrübesi vardı. Ancak herşeyi yürütemiyordu: “Çok az kişinin hazırlıklı olduğu iş, yönetim işidir. 40'tan fazla çalışanın olduğu bir birime geçtim. Saygılarını kazanmak zorundaydım. Her işi gerektiği gibi çekip çevirdiğim meselesi ucu açık bir sorudur.” Onun astı olarak çalışanlar bir veya iki yıldız generallerdi. Orası subayların yıldız aldığı bir yerdi. “Orada benimle çalışan herkes üçüncü yıldızı aldı” diyor.

Başlarda canı sıkılanlardan oluşan bu ağ, bir sonraki nesil ulusal güvenlik liberalleri son on yılda oldukça değişti. Irak ve Afganistan muhariplerinden Mike Breen “Truman, seçim kampanyalarına katılan, ballı koltuklara oturan küçük bir grup olarak başladı ancak camianın bugün geldiği noktayı yeterince resmetmez bu” diyor. Bugün Truman üyeleri arasında Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan; Beyaz Saray'ın konuşma metni yazarı, ulusal güvenlik danışmanı yardımcısı Ben Rhodes; Savunma Bakan Yardımcısı'nın sözcüsü James Swartout; MSNBC'de program yapımcısı Krystall Ball; Georgia'dan Temsilciler Meclisi üyesi Scott Holcomb; Genelkurmay hukuk müşavirliği özel asistanı Yvette Bourcicot var.

Truman, ulusal güvenlik politikasının şekillenmesine katkıda bulunmak isteyen muhariplerin yöneleceği bir yer olarak da görüyor kendisini. Bu ay yapılan bir konferansta 30 üyelik bir grubun karşısında Savunma Bakanı Chuck Hagel dâhil Pentagon yetkilileri vardı. Savunma Bakanlığı'ndan bir yetkilinin dediğine göre Hagel yaklaşık 20 dakika boyunca liderlik hakkında konuştu.

Truman, CNAS ve bunların yönetimde koltuk sahibi üyelerinin önünde şimdi yatan büyük sorun, izledikleri dış politikanın hiç de popüler olmamasıdır. Mart ayında CBS'nin yapttığı bir ankette Obama'nın dış politikasını onaylayanların oranı yüzde 36'da kaldı. Yani 2007'de Gallup'un Bush'un dış politikası için yaptığı ankette aldığı oydan sadece yüzde 5 daha yüksek (Bush yüzde 31 almıştı)

Suriye'deki can kayıpları, Arap Baharı'nın Mısır'da ve ayaklanmaların olduğu diğer yerlerde kötüleşmesi, Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalesi, Obama'nın dünya sahnesinde çok zayıf olduğu şeklindeki neocon iddialara güç kazandırdı. Solcular ve liberteryanlar ise Obama'nın insansız hava araçlarıyla insanları öldürmesine, NSA'in ülke içindeki casusluk faaliyetlerini savunmasına ve Guantanamo Hapishanesi'ni halen kapatmamış olmasına çok kızgınlar.

Neocon düşünce kuruluşu American Enterprise Institute başkan yardımcılarından Daniella Pletka, liberal ulusal güvenlikçilerin devlet yönetimi işleri hariç kendilerine iş bulmakta çok daha mahir olduklarını düşünüyor. “Eğer amacınız kamu üzerinden beslenmekse, Başkan Obama döneminde bu işi çok iyi çıkartan organizasyonlar olduğunu düşünüyorum. Eğer amacınız dış politikayı etkilemekse, içlerinden hangilerinin mevcut dış politikadan kendilerine pay çıkardığını bilmek isterim” diyor.

Chollet ise ona katılmıyor şüphesiz. “Liberallerin savunduğu ve 2000'lerde gelişmiş politikaların birçoğu şu an Amerikan dış politikasının merkezindedir (Irak ve Afganistan'da geçişin sağlanması; el Kaide'yle savaşı yeni bir çerçeveye oturtmak; güç kullanımında askeri gücü ve bu gücü kullanma istekliliğini muhafaza etmek ve bu esnada savunma, diplomasi ve gelişme arasında denge gütmek; ana ittifakları canlandırmak; enerji güvenliği ve iklim değişikliği gibi meseleleri ele almak; Asya-Pasifik yönünde eksen değişimi) Chollet, Ukrayna'da bir konuşma yaptıktan sonra patronu Hagel'le görüşmek üzere Brüksel'deki NATO Savunma Bakanları toplantısına giderken eposta göndererek geçti bu bilgileri. ABD'nin liderlik ve gücünü gelecekte de koruyacağı daha iyi bir yerde olduğuna inanıyor.

Singh, o ve arkadaşları çeşitli kurumlarda liderlik mevkilerine gelirken Demokratların / Liberallerin yedek klübesinde pek çok yeteneği barındıracağını ümit ediyor. “Artık isyancı değiliz. Bugün biraz daha yerleşik hale geldik” diyor ve soruyor. “Ne yapıyoruz? Eski kafalılardan ibaret kalamayız. Bizim 20 yıl önceki halimizde olan genç insanları bulmalıyız.”

Kahl'a göre ise “genç liberal savunma uzmanlarının yetiştirilip ortaya çıktıklarını göreceksiniz. Ancak bir sonraki nesil Beyaz Saray'da Demokratların olduğu bir yönetimde iş bulmadan önce, şu anki ulusal güvenlik uzmanı libareller Obama'nın tartışmalı dış politika sicilini 2016 ve sonrasında nasıl savunacaklarını belirlemeliler.”

Kaynak: National Journal Magazine
Dünya Bülteni için çeviren: Turgut Fidan