6 Şubat 2016’da bir intihar bombacısı Belucistan eyaletinin başkenti Ketta’nın Multan Chowk bölgesinde Sınır Muhafızları Birlikleri (SMB) yakınında kendisini havaya uçurduğunda dört SMB yetkilisi de dahil olmak üzere en az 12 kişi öldü, 38 kişi yaralandı. Tehrik-i Taliban Pakistan’ın (TTP) baş sözcüsü Muhammed Horasani, gönderdiği e-mailde “Güvenlik kuvvetlerini hedef alan saldırıyı TTP’nin Özel Görev Kuvveti (ÖGK) birimi gerçekleştirdi” diyerek saldırının sorumluluğunu üstlendi.
28 Ocak 2016’da TTP’nin aynı birimi, Ketta’da Uydu Kasabası’nda Münir Mengal Yolu’nda dört polisi öldürmüştü. Horasani, o saldırıyla ilgili olarak da, “Ketta’nın Uydu Kasabası’nda hareket halindeki polislere saldırıyı da TTP’nin özel birimi ÖGK’ye bağlı komandolar başarılı bir şekilde gerçekleştirdiler. Komandolar saldırı sonrasında kayıplara karıştı” açıklamasında bulundu.
18 Ocak 2016’da da TTP militanları, Ketta’da Margat SMB kontrol noktası yakınında SMB aracını hedef alarak ev yapımı bir bombayı patlatmış, altı FMB personeli ölmüş, bir kişi de yaralanmıştı. Yine Horasani, saldırının sorumlusu olarak “TTP’nin özel birimi Özel Mücahit Kuvvetleri’ni (ÖMK) gösterdi ve saldırganların operasyon sonrası kaçmayı başardığını ifade etti.
13 Ocak 2016’da da Ketta’da Uydu Kasabası’nda Devlet Sağlık Merkezi yakınında yapılan intihar saldırısında 13’ü polis, biri SMB askeri ve biri sivil olmak üzere en az 15 kişi ölmüş, 25 kişi yaralanmıştı. TTP’den Horasani e-mail açıklamasıyla saldırının sorumluluğunu üstlendi ama Ceyş-ül İslam (Cİ) sözcüsü Azam Tarık da saldırıyı üstlendi. Tarık, saldırının kendisine bağlı grup tarafından gözaltında işkenceyle öldürülen kişilerin intikamı için gerçekleştirildiğini iddia etti.
Belucistan’da güvenlik kuvvetlerine yönelik şiddet olaylarında 2016 başından bu yana büyük bir artış var. Güney Asya Terörizm Portalı (GATP), tarafından derlenen bilgilere göre, Belucistan’da yılın ilk 37 gününde saldırılarda güvenlik kuvvetlerinden 35 ölüm gerçekleşti. Bu, 2015’in aynı döneminde 20’ydi ki bu da yüzde 75’lik bir artışa tekabül ediyor.
Bu, 2015 boyunca görünürdeki yükselen eğilimle uyuşuyor. Eyalette terörle alakalı ölümler 2014’te 653 iken 2015’te 635’e düşse de güvenlik görevlileri arasında 2014’te 83 olan ölüm vakaları 2015’te 90’a yükseldi.
Belucistan’da 2016’nın ilk 37 gününde terörle alakalı en az 86 ölüm kaydedildi. Bunların 38’i militan, 35’i güvenlik görevlisi, 13’ü de sivildi. Önceki sene aynı dönemde eyalette bu tür 39 ölüm kayıtlara geçmişti. Bunların 20’si güvenlik görevlisi, 12’si sivil, yedisi de teröristti. 2014 ve 2015’te ölüm vakaları azalsa da bunlar, güvenlik açısından durumun kötüye gittiğinin göstergeleridir. Bu tür ölümler 2011 ve 2013 arasında da yıl basında artmıştı.
GATP veri tabanına göre, Belucistan’da 2015’te 298’i militan, 247’si sivil ve 90’ı güvenlik personeli olmak üzere 635 ölüm vakası kaydedildi. Bu rakamlar, 2014’te 347 sivil, 223 militan ve 83 güvenlik görevlisiyle 653’tü. Eyalette intihar saldırılarındaki ölü sayısında da kayda değer düşüş görüldü. 2015’te sadece bir intihar saldırısı gerçekleşti ve iki kişi öldü. Ölenler de güvenlik kuvvetleri tarafından kıstırılınca kendilerini havaya uçuran intihar bombacılarıydı. 2014’te ise dört intihar saldırısı gerçekleşmiş, 12 kişi ölürken 64 kişi de yaralanmıştı. Eyalette bomba patlamaları ve yol açtığı ölümler konusunda da azalma oldu. 2014’te 84 olay ve 132 ölüm gerçekleşmişken bu, 2015’te 60 olay ve 80 ölüme düştü. Önceki seneye göre (her birinde üç ya da dörtten fazla ölüm meydana gelen) büyük olay sayısı artsa da bu olaylarda ölenlerin sayısı düşük kaldı. 2014’te 415 ölüme yol açan 56 büyük olaya karşı 2015’te bu tür 74 olay kaydedildi, bu da 397 ölümle neticelendi. Bu arada, eyalet başkenti Ketta’da terörle bağlantılı olaylarda 2014’te 100’den 2015’te 102’ye doğru küçük bir artış kaydedildi. Ama gaz boru hatlarına yönelik saldırılar, 2014’te 17 iken 2015’te 10’a düştü.
Resmi kayıtlar da bu gidişatla uyumludur. Eyalet İçişleri Bakanlığı tarafından 6 Kasım 2015’te yayımlanan resmi belgeye göre, Belucistan’da mezhepçi saldırılar ve hedefli katliamların yanı sıra terör eylemleri son iki yılda yüzde 50 azaldı. Yayımlanan istatistikler, 2015’te eylül ayına kadar mezhepçi saldırılarda 27 kişinin öldüğünü, 13 kişinin de yaralandığını gösteriyor. Bu rakamlar 2014’e göre önemli ölçüde düşüktür. 2014’te 91 kişi öldürülmüş, 129 kişi yaralanmıştı. 2013’le kıyaslandığında ise bu durum büyük bir gelişmeye işaret ediyor. O sene mezhepçi saldırılarda 258 kişi ölmüş, 478 kişi yaralanmıştı. Çoğunluğu Belucistan’ın Pencabi ve Urduca konuşan sakinlerinden oluşan yerleşimcilere yönelik saldırılarda da önemli azalma oldu. 2010’da 113 yerleşimci öldürüldü. Bu rakam 2014’te 91’e, 2015’te 36’ya düştü.
Eyalet İçişleri Bakanı Ekber Hüseyin Durrani de 28 Aralık 2015’te yaptığı açıklamada, Milli Eylem Planı’nın bir parçası olarak 2015’te 9.000’den fazla militan ve şüpheli suçlunun polis, Sınır Muhafızları ve istihbarat kurumları tarafından gözaltına alındığını bildirdi. O, hedefli katliamlar, bombalı saldırılar ve kaçırma olaylarına karışan kişilerin gözaltına alınması için Belucistan’da 1.973 istihbarat temelli operasyon gerçekleştirildiğini ifade etti ve “Gözaltına alınanlardan masum olanlar serbest bırakıldı, suçlular ise adalete sevk edildi” iddiasında bulundu. Durrani ayrıca, “Belucistan Hükümeti, karışıklığı ortadan kaldırmak ve hukuk düzenini sağlamak için Milli Eylem Planı’nın 20 maddesinden 17’sini tatbik etti” diye de ekledi. 20 maddeli eylem planı, Peşaver’de 16 Aralık 2014’te genelde asker ailelerinin çocuklarının gittiği okula yapılan ve 135’i çocuk öğrenci dahil 148 kişinin öldüğü terör saldırısından sonra yürürlüğe sokuldu.
Devlet kurumları ve bunlara bağlı kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen yargısız infazlar da yaygındır. 2015’te Belucistan’da 247 sivil öldürüldü. Bunlardan 114’ü militan örgütlere atfedildi. Kalan “atfedilmemiş” 143 sivil ölümü ise büyük ölçüde devlet aygıtı ve bunların bağlılarının işidir. Belucistan’da kayıtlara göre 2004’ten beri (7 Şubat 2016’ya kadar) 3.580 sivil kaybı oldu. Bunların en az 922’si militan örgütlere atfedildi. Bunlardan 361 sivil ölümünün (205 güneyde, 156 kuzeyde) sorumluluğu Beluci ayrılıkçı örgütler tarafından üstlenildi. Diğer 561 sivilin ölümü ise İslamcı ve mezhepçi örgütler -özellikle LiC, TTP ve Ahrar-ul-Hind (Hindistan’ın Kurtarıcıları)- tarafından üstlenildi. Bu 561 ölümden 554’ü kuzeyde (büyük ölçüde Ketta ve civarında), yedisi ise güneyde gerçekleşti. Beluci kuruluşlar tarafından öldürüldüğü ifade edilen 361 sivile en az 153 Pencabi yerleşimci de dahildir. Kalan 2.658 sivil ölümünü -1.612’si güneyde, 1.046’sı kuzeyde- ise halen üstlenen yoktur. “Üstlenilmeyen” ölümlerin büyük kısmının, özellikle de güney bölgesindekilerin devlet kurumları ve başta Tehrik-i Nafaz-ı-Eman Belucistan (Belucistan İçin Barış Sağlama Hareketi, TNAB) olmak üzere vekillerinin eseri olduğuna inanılıyor. Üstlenilmemiş çok sayıda sivil ölümü olması, güvenlik kuvvetlerinin mahalli Beluci sakinlere yönelik “öldür at” operasyonları gerçekleştirdiğine dair yaygın kanaati kuvvetlendiriyor. Bu gerçek, Pakistan Yüksek Mahkemesi tarafından da açık bir şekilde kabul edilmiştir.
Kayıp Belucilerin Sesi (VBMP), 1 Ocak 2016’da yaptığı açıklamada, yaklaşık 463 kişinin güç kullanılarak ortadan kaybolduğunu, 2015’te Belucistan’da bunların 157’sinin parçalanmış cesedinin bulunduğunu bildirdi. VBMP başkanı Nasrullah Beluc, “VBMP raporu kayıp kişilerin ailelerinden, İnsan Hakları Teşkilatı’ndan ve siyasi partilerden alınan belgelere dayanıyor” dedi ve hükümet geçenlerde Milli Eylem Planı kapsamında 2015’te Belucistan’da 9.000 kişinin gözaltına alındığını kabul ettiği için, geçen sene ortadan kaldırılan insanların sayısının açıklanandan çok daha fazla olabileceğini ifade etti.
İslamabad, Beluci muhalefetini bastırmak için orantısız güç kullanıp kanunsuz yollara başvursa da İslamcı terör örgütlerine karşı gösterilen tepki halen zayıftır. Durum, “teröre karşı savaş”a katılan kuvvetler Beluci isyancılarındansa İslamcı gruplara karşı çok daha fazla personel kaybetmesine rağmen böyledir.
Kuzey Belucistan, TTP ve Leşker-i Cengvi (LiC) gibi İslamcı örgütlerden çekerken, Beluci isyancı gruplar ise ülkenin güney kısmında faaliyet gösterirler. Büyük Beluci silahlı gruplar arasında Beluci Cumhuriyet Ordusu (BCA), Beluci Kurtuluş Ordusu (BKO), Belucistan Kurtuluş Kaplanları (BKK) ve Birleşik Beluci Ordusu (BBO) da vardır.
Bunun dışında, Beluci halkının hissiyatına büyük bir darbe olarak, Ketta’daki Terörle Mücadele Mahkemesi 18 Ocak 2016’da eski Devlet Başkanı General Pervez Müşerref’i, milliyetçi Beluci lider Navab Ekber Bugti’nin öldürülmesi davasında akladı. Mahkeme ayrıca eski Federal İçişleri Bakanı Aftab Han Şerpao ve eski Eyalet İçişleri Bakanı Şuayb Nuşervani’yi de beraat ettirdi. 14 Ocak 2015’te mahkeme, Müşerref, Şerpao ve Nuşervani’yi cinayetle suçlamıştı. Müşerref, devlet başkanlığı sırasında askeri bir operasyon yaptırmış, Cumhuri Vatan Partisi lideri Navab Ekber Bugti’yle birlikte 38 adamı 26 Ağustos 2006’da Dera Bugti dağlarında öldürülmüştü.
Doğal kaynaklar bakımından muazzam zenginliklerine rağmen bölgenin ekonomik insani kalkınma profili ve Çin tarafından desteklenen yüksek profilli projelerin konumu da hükümetin Belucilere ve bölgenin kalkınmasına yönelik ilgisizliğini açık bir şekilde yansıtıyor. Bu projelerin yerel nüfus üzerinde hemen hemen hiç etkisi olmadı. Projeler için dışarıdan işçi getirildi, yerli halk projelerin dışında tutuldu. Belucistan’ın kalkınması için şimdiye kadar sayısız program ve paket açıklandı. 6 Ağustos 2015’te Başbakan Navaz Şerif, bir başka programı, Pur-Aman (Barışçı) Belucistan programını onayladı. Ama geçmişte olanlara bakıldığında bu programın başarılı olup olmayacağı konusunda da ciddi soru işaretleri var.
Daha önemlisi, zamanın Başbakanı Yusuf Rıza Gilani tarafından 23 Kasım 2009’da büyük bir şaşaayla açıklanan Ağaz-ı Hukuk-u Belucistan (Belucistan Haklarının Başlangıcı) paketi de eyalete kalkınma getirmekte başarısız oldu. Hükümet, kendi açıklamasına göre, paketteki 61 tekliften sadece 15’ini yerine getirebildi.
Bu programlar bölgeye biraz kalkınma getirebilecek olsa da hem yeterli değildir hem de bunun için çok geç kalınmıştır. Belucistan Cumhuriyet Partisi lideri Brahamdagh Bugti’nin 26 Ağustos 2015’te dediği gibi, “Eyalette demokratik bir hükümet olmayıp Beluciler de karar verme sürecine dahil edilmedikçe Belucistan’da kalkınma olmaz.”
Kaynak: Eurasia Review
Dünya Bülteni için çeviren: Arif Kaya